İNSAN HAKLARIMEDYA ANALİZ

NATO’cu Yazarların Karın ağrılarının sebebi belli oldu.İmam Hamanei’nin ”Gerekirse yerle bir ederiz” Açıklaması

İran İslam Cumhuriyeti rehberi Ayetullah Hamenei’nin, Hicri Şemsi yıla girerken Nevruz nedeniyle yaptığı açıklamalar dünya medyasında geniş yer bulurken ülkemizde de siyonist sevicilerin panikle açıklamalar yapmasına neden oldu.Bu bağlamda Hakan Albayrak İmam Hamanei ve İslam İnklabına hakaretler savurmaya bile kalkıştı normalde Edep Ahlak Sınırının alt çizgisinden aşağı düşme becerisini gösteren bu şahsiyetlerin,bu davranışlarının nedenini pisikiyatristler  bile çözmekte zorlanıyorlardı.Bütün araştırmalara rağmen bu anlamsız davranışın sebebi çözülememişti ta ki İmam Ali hamanei’nin Nevruzda verdiği mesaja kadar,meğer bu mesaj ve iran’ın mesajın içini doldurur icraatleri malum nato’cu yazar arkadaşları fena rahatsız etmiş ki iki laflarının biri ve köşelerindeki tüm yazılar iran’la alakalı.Meğer arkadaşların karın ağrılarının sebebi ne Suriye,ne Irak ve ne de başka bir yermiş.Malum zavetın karın ağrılarının sebebi Direk İsrail ile alakalıymış

Başta İran olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde yılbaşı kutlamaları olan Nevruza girdiğimiz günlerde İran İslam Cumhuriyeti rehberi İmam Hameney, İran’ın dış politikasının nirengi noktalarını açıkladı. Dünya medyasında geniş yer alan bu açıklamada özellikle nükleer kalkınma ve Ortadoğu politikaları değerlendirildi.

İran İslam İnkılâbı Rehberi İmam Hameney’in Amerika İle Müzakere Ve İşgalci Siyonist Rejimin Tehditleri Hakkında Hicri-Şemsi Yeni Yılın İlk Günü Yaptıkları Açıklamadan Önemli Satırlar.

Geçmişte edindiğimiz deneyimler şunu gösteriyor ki, Amerikalı makamların mantığına göre müzakere, birlikte oturup mantıklı bir çözüm yoluna ulaşmak demek değildir.

Onların müzakereden maksadı, “birlikte oturup konuşalım, ama bizim görüşümüzü kabul edin!”mantığıdır. Bu bir dayatmadır ve İran böyle bir şeyi kabul etmez. Ben Amerikalı makamların bu açıklamalarını iyimser bulmuyorum, ama müzakereye de karşı değilim.

Nükleer silah peşinde olmadığımızı defalarca dile getirdik. Ama siz bize inanmadığınızı söylüyorsunuz. O halde biz niçin size inanalım? Mantık ve samimiyet üzerinden söylenmiş bir sözü kabullenmeye yanaşmıyorsanız, biz neden sizin söylediklerinizi – ki aksi her defasında ispatlanmıştır- kabul edelim? Biz Amerikalıların müzakere önerisini kamuoyunu aldatmaya yönelik bir taktik olarak görüyoruz.Eğer aksini iddia ediyorlarsa, bunu ispatlamaları gerekir.

Bize göre Amerika nükleer müzakereleri sona erdirmekten yana değil. Amerikalılar nükleer müzakerelerin sona ermesini, bu konudaki tartışmaların çözüme kavuşmasını istemiyor. İran’ın nükleer konuda istediği tek şey, kendi doğal hakkı olan uranyum zenginleştirme hakkının dünya tarafından tanınmasıdır.

Eğer Amerikalılar sözlerinde doğru ve samimi iseler, çözüm yolu, İran İslam Cumhuriyeti’ne ve İran halkına besledikleri düşmanlıktan vazgeçmeleridir.

Otuz dört yıldır, değişik Amerika hükümetleri, İran ve İranlı hakkında sahip oldukları yanlış bakış açısıyla, bize karşı husumet besleyip çeşitli planlar yaptılar. İslam İnkılâbının zafere ulaşması ve İslam Devleti’nin kuruluşunun daha birinci yılından itibaren bunlar bize karşı düşmanca tavırlar beslemeye başladılar. Güvenliğimizi tehdit edecek düşmanca plan ve eylem içerisinde oldular. Toprak bütünlüğümüze kasteden girişimlerde bulundular. Yıllardır küçük-büyük düşmanlarımızı sürekli himaye ettiler. Milli ekonomimiz aleyhinde faaliyetlerde bulundular ve İran halkına karşı bütün araçlardan yararlandılar. Ancak tüm bunlara rağmen hamdolsun hezimete uğradılar ve İran halkına yönelik bu düşmanca tavırlarını devam ettirmeleri halinde bundan sonra da hezimete uğrayacaklardır.

Amerikalı yetkililere tavsiyem şudur: Eğer makul bir yol peşindeyseler, bu yol kendi politikalarını düzeltmekten geçer. Kendilerine çeki düzen vermeli, İran halkına düşmanlıktan vazgeçmelilerdir.

İmam Hameney, İran’ı nükleer tesislerine saldırmakla tehdit eden Siyonist İsrail rejimine cevabı ise şöyle olmuştur: “ Eğer onlar İran’a karşı yanlış bir harekette bulunurlarsa İran İslam Cumhuriyeti, Telaviv ve Hayfa’yı yerle bir edecektir.”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu