1948 yılında gerçekleştirilen Deir Yasin Katliamı unutulmuyor

“Köyü katliamdan sonra ilk kez 1974′te ziyaret ettim. Hiçbir hayat belirtisi olmamasına rağmen kendi hayatımı ve ailemi; annemi, babamı, çocuğumu hayal ettim. Ailemle 1994′te köyü ziyaret ettiğimizde çocuklarım “Topraklarımıza dönmek istiyoruz” dediler. Katliam onların kimliklerini güçlendirmiş, onları korkutamamıştı.”

İşgal tarihinin şahit olduğu en kanlı katliamlardan birinin yaşandığı Deir Yasin köyündeki ailesiyle birlikte kaçmak zorunda kalan ve Ramallah’ın doğusundaki Beytin köyüne yerleşen Hacı Semir Abdülaziz Salah, 9 Nisan 1948′de yaşanan katliamın yıldönümünde duygularını bu cümlelerle dile getirdi.

9 Nisan’ı 10 Nisan’a bağlayan gece Kudüs’ün batısında yer alan Deir Yasin köyünü basan Siyonist Stern ve Irgun çeteleri aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu masum sivilleri bir gecede öldürdü. Katliamdan çok az sayıda kişi yaralı olarak kurtulabildi.

Katliam gecesi, Deir Yasin halkı hoparlörlerden gelen “Köyü terk edin!” anonsları ile uyandı. Köy halkı ne olduğunu anlayamadan İsrailli teröristler tarafından katledildi. Evler ateşe verildi, evlerden kaçmak isteyenler kurşuna dizildi, çocuklar annelerinin gözleri önünde öldürüldü. Evler havaya uçuruldu, köyde kalan herkes kurşuna dizildi ve cesetleri kuyulara atıldı.

Filistin Enformasyon Merkezi muhabirine konuşan Hacı Salah, o günleri şöyle anlattı: “El-Kastal Köyü’nde savaş vardı ve direnişçiler köylerden yardım istemişti. Köy halkı komutan Abdülkadir El-Hüseyni’ye yardım için Deir Yasin’e 3-4 kilometre uzaklıktaki El-Kastal’a koştu. O günlerde köy halkıyla Givat Shaul Yerleşkesi’nde yaşayan Siyonistlerle arazi mülkiyeti konusunda tartışmalar yaşanıyordu. Köyde çok az erkek kalmıştı. Babam da El-Kastal’a yardıma gidenler arasındaydı. Yahudi çeteler gece saat üç buçuk civarında üç koldan köye saldırdı. Fakat gençlerin uyanıklığı ve direnişi nedeniyle köye giremediler. 12 saat süren çatışmaların ardından kurşunları tükenen direnişçiler köyden çıkmak zorunda kaldı. Onların ardından köye giren Yahudi çeteler geride kalan kadın, çocuk ve yaşlıları öldürdü.”