İran İslam Cumhuriyeti hükümet sözcüsü, Twitter’daki hesabında Batı’nın hastalara soykırım yaparak İranlılar’dan intikam aldığını belirtti.
İran hükümet sözcüsü Ali Bahadori Cehrumi attığı twette şöyle dedi: “Bu yıldaki tahminlere göre de 220 hastamız zalimane yaptırımlara kurban gitti. Buna Epidermolizis bullosa (EB) ve diğer özel ilaç ihtiyacı olan hastalıklardan hayatlarını kaybedenleri de eklememiz de lazım.”
ABD hazine bakanlığı ise zalimane yaptırımlarının devamında ve içi boş ithamlara dayanarak, İran’daki kaos olaylarını destekleme doğrultusunda İran içişleri bakanı ve iletişim bakanının yanı sıra bir kaç yetkiliye yaptırım uyguladı.
İran hükümeti sözcüsünün açıklamaları, Batı’nın, özellikle de ABD’nin, İran’da sağlık ve hasta alanında uyguladığı yasa dışı ve tek taraflı yaptırımların doğrudan etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Bu, Batılılar tıbbi teçhizat ve imkanların hiçbir zaman yaptırım listelerinde olmadığını iddia ederken gerçekleşiyor. Pratikte bankalara uygulanan ambargo ve parasal işlemlerde oluşan sorunlarla birlikte özel ve tedavisi olmayan hastalıklardan rahatsız olan kişilerin ilaç temin etme imkanı zorlaşmış ve uygulamada bazı durumlarda imkansız hale gelmiştir. Bu yaptırımlar İran’da talasemi, kanser ve kelebek hastaları da dahil olmak üzere on binlerce hastanın hayatını tehdit ediyor.
Aslında Amerika’nın tıbbi ve sağlık malzemelere yönelik ambargosu olmadığını iddia etmesine rağmen birçok banka, kurum ve şirket olası bir ceza korkusuyla İran’la iş yaparken çok temkinli davranıyor. Örneğin İsveçli “Molnlycke” şirketi, ABD yaptırımları nedeniyle İran’daki Kelebek (EB) hastalarına tıbbi bandaj göndermeyi reddetmiştir.Aynı zamanda İran’da yaklaşık 1200 Kelebek (EB) hastasının bu tıbbi bandajlara acilen ihtiyacı vardır.
Yaptırımların etkisi sadece kelebek hastaları ile sınırlı olmayıp, bu yaptırımlar sonucunda talasemi hastaları ve diğer özel hastalıkları olan kişiler de hayati risk altındadır. İran Talasemi Derneği Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Yunus Arab, talasemi hastaları için ilaç tedarik durumuna atıfta bulunarak, çalışmaların ve araştırmaların talasemi hastalarının türüne bağlı olarak %10 ila 35 arasında yabancı ilaçlara bağlı olduğunu gösterdiğini vurguladı ve şöyle dedi: “Ülkeye uygulanan acımasız yaptırımlar ve talasemi hastaları için ilaç ithalinin imkansızlığı nedeniyle talasemi hastalarında bir soykırım olabilirdi. Yaptırımlar nedeniyle 8 bin talasemi hastasının zarar gördüğünü ve çok sayıda ölüm yaşandığını belirtmek gerekir.”
Bu nedenle, diğer ülkeleri tehdit etmek ve hizmet sunumunu, tıp ve sağlık merkezlerinin donatılmasını engellemek, özel ve acil ilaçların satışı ve laboratuvar ekipmanlarının devri ile ilişkilendirilen ABD’nin İran’a yönelik tek taraflı yaptırımları, halkın sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Sağlık alanındaki sorunlara ilaveten birçok hastanın ölümüne neden olmuştur.Bunun Amerika ve müttefiklerinin insan hakları ihlali ve insan hakları karşıtı davranışlarının açık bir örneği olduğu söylenebilir.
Şimdiye kadar, BM raportörleri tarafından Batılıların bu insan hakları karşıtı davranışlarını gösteren birkaç rapor yayınlandı. BM Özel Raportörü Alena Dohan, tek taraflı zorlayıcı tedbirlerin insan haklarından yararlanma üzerindeki olumsuz etkilerini araştırmak için İran’a yaptığı geziyle ilgili bir konuşmasında şunları söyledi: ” Yaptırımların sağlık sistemi üzerinde önemli bir etkisi var. Bende kalıcı bir iz bırakan yaptırımların sağlık sistemi üzerindeki etkisini unutmayacağım; Acil hastalarla, genetik hastalıkları ve kanser hastalarıyla görüştüm; Sonuç, doğru ilaçların mevcut olmamasıydı.”
İnsan hakları aktivistleri ve sağlık alanındaki uzmanlar, Amerikan hükümetinin tek taraflı ve yasa dışı yaptırımlarını, özellikle tıp alanında son yıllarda kasıtlı olarak sürdürdüğü yaptırımları İran halkına karşı sessiz ve gizli bir suç olarak görmektedir. İran hükümet sözcüsü de bu nedenle Batı’nın İra