AB, İranla ilişkilerin geliştirilmesi zaruretini bildirdi

Trump’ın ABD başkanlık seçimlerini kazanmak için bir takım meseleleri görüşmek için olağanüstü bir oturum düzenleyen AB dışişleri bakanları ortak bir bildiri yayınlayarak Kapsamlı Ortak Eylem Planı KOEP’in tam olarak icra edilmesi zaruretini bir kez daha bildirdiler. Bu oturum sonrası bir açıklama yapan AB Dış Politika Komiseri Federika Mogherini ‘’Açık söylemem gerekirse KOEP ikili bir anlaşma değildir, belki çok taraflı bir anlaşmadır ve BM Güvenlik Konseyi tarafından da onaylanmıştır’’ dedi. Mogherini, ‘’KOEP, hem Avrupa’nın, hem de BM’nin yararınadır ve biz uygulanmasını garanti etmeliyiz. 10 yıllık bu anlaşma çerçevesi döneminde ben şahsen tüm tarafların anlaşmayı uygulamayı garanti etmeliyim ve bu Avrupa’nın yararına olacaktır ve bundan dolayı Avrupa değişmeyecek kilit unsurlardan bir olacaktır’’ dedi. AB dışişleri bakanları ortak bildirisinde ayrıca AB’nin İran ile ilişkileri geliştirme konusunda kararlı olduğunu bildirmiştir. İran ve AB artık ilişkilerde yeni bir dönemi başlatmış bulunuyorlar. Bu arada İran insan hakları ve İran’ın füze savunma gücü gibi bir takım meselelerde de kendi kriterlerini açıklamış ve bazı ülkelerin özellikle İran’ın savunması meselesini içeren füze savunma sistemlerine müdahale etmesine kesinlikle müsade etmeyeceğini bildirmiştir. Bununla birlikte İran, KOEP’le ilgili AB dışişleri bakanlarının açıklamalarını olumlu karşılayarak, siyasi, ekonomik ve güvenlik alanlarında İran ile AB ilişkilerinin daha da gelişmesinden yana olduğunu bildirmiştir. Bu doğrultuda AB konseyi tam olarak İran’da AB temsilcilik ofisinin açılmasını, İran ile AB arasındaki ilişkilerin geliştirilmesi yönünde temel bir adım olarak değerlendirmekte. ancak İran ofis açılması meselesinin zaman alabileceğini belirterek, mevcut şartlarda bu konuda kesin bir şey söylenemeyeceğini belirtmiştir. İslami İran dışişleri bakanlığı sözcüsü Behram Kasımi de, Avrupa Birliği’nin İran ile ilişkileri geliştirmek isteğini ve diğer taraftan da Avrupa Birliği’nin nükleer anlaşmanın tam olarak uygulanmasını olumlu karşıladığını dile getirdi. Avrupa Birliği dışişleri bakanları şurasının bildirisiyle ilgili değerlendirmede bulunan Behram Kasımi, İran ve Avrupa Birliği arasında ilişkilerin geliştirilmesi için çok iyi potansiyelin olduğunu, bankalarla ilgili sorunun çözümünde ticari, iktisadi ilişkiler ve ortak projelerin uygulanacağını söyledi. İran dışişleri bakanlığı sözcüsü, AB’nin İran’ın Dünya Ticaret Örgütü üyeliğini resmen desteklediğini belirterek İran’ın bu konuda AB’nin uygulamada ciddi olarak çaba göstermesini istedi. Kasımi, AB dışişleri bakanları konseyinin İran’da insan haklarıyla ilgili değerlendirmesini ise reddederken, İran’ın sakin bir ortamda karşılıklı olarak görüşebileceğini ve İslam dininin İnsan hakları konusundaki görüşlerini anlatabileceğini ve böylece iki tarafın görüşlerini yakınlaştırabileceğini söyledi. Aslında AB Dışişleri bakanları konseyi bildirisi bir taraftan AB’nin KOEP’e yaklaşımını gösterirken, diğer yandan artık giderek su yüzüne çıkmakta olan AB ile Amerika arasındaki derin anlaşmazlıkları da göstermektedir ki KOEP’le sınırlı olmayıp diğer bir çok konuda mevcuttur. Bunun için de AB Dışişleri bakanları konseyi bildirisini KOEP’le sınırlamak bu açıdan yanlış olur. AB Birliği aslında böyle bir bildiri yayınlayarak bölgesel ve uluslararası meselelerde kendisi ile Amerikanın çıkar ve zararları arasında bir sınır belirlemiş bulunmaktadır. Ama bu siyasetlerini ne kadar hayata geçirebileceği meselesi AB’nin daha sonraki karar ve tutumuna bağlıdır. İnsan hakları ve bölgesel krizlerin giderilmesi gibi durumlarda olumlu görüşmeler yoluyla AB’nin görüş ve siyasetlerinin İran’a yakınlaştırılması meselesi kuşkusuz AB’nin hedeflerinin gerçekleşmesinde etkili adımlardandır. İran’ın da bu gibi ilişkileri himaye ettiği bir gerçektir. AB’nin de itiraf ettiği üzere İran bölgede çok önemli bir rol ifa etmekte. Bu bakımdan AB Dışişleri bakanları komisyonu bildirisinde de belirtildiği üzere bu birlik eğer bölge sorunlarının giderilmesi için ılımlı adımlar atacak ve bölgede şiddet, tefrika ve fırkacılığa yol açan girişimlerden kaçınacak olursa bu durumda İran’la ilişkilerin geleceğinin çok daha parlat ve umut verici olacağını söylemek gerekir.

KAYNAK :

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu