Amerika başkanı Obama son günlerde ve yine işgal altındaki Filistin topraklarına düzenlediği ziyareti sırasında çok kez İran hakkında konuştu. Obama dün de işgal altındaki Kudüs’te, Kudüs üniversitesi öğrencilerine hitaben yaptığı konuşmada Amerika’nın Siyonist rejim İsrail’i çok yönlü desteklediğini vurguladı ve Amerika ve Siyonist İsrail’de karmaşık şartlara temas ederek dünya genelinde söz konusu olan tehdit ve tehlikelerden dem vurdu.
Obama daha sonra neden Tel Aviv, İran’ın nükleer meselesini bir tehdit olarak algılamasına şaşmamak gerektiğini ileri sürerek, bu sorunun sadece Siyonist İsrail için değil, aynı zamanda başta Amerika olmak üzere tüm dünyaya yönelik bir tehdit olduğunu iddia etti. İran nükleer silah peşinde olduğu iddiasını tekrarlayan Obama, İran yönetimi nükleer terörizmi yaygınlaşştırdığını, kitle imha silahlarını yasaklayan yasaları çiğnediğini ve hassas ve kritik konumda olan Ortadoğu bölgesine silah yarışını tetiklediğini iddia etti.
Oysa bugün dünyada nükleer silah kullanan tek ülke Amerika’dır. Amerika ikinci dünya savaşı sırasında japonya’nın iki büyük kentini nükleer silahla vurdu ve bu saldırılarda en az 220 bin insan hayatını kaybetti. Bugün facianın üzerinden geçen onca yıla karşın Japonya halkı hala iki nükleer bombanın tesirlerinden acı çekiyor. İşte böyle bir kara mazisi olan Amerika’nın başkanı Obama İran’ın, başka milletlere karşı sorumluluklarını hiçe saydığını ileri sürdü.
Obama ayrıca Siyonistlerin gönlünü kazanmak için İslami İran nizamın her zamankinden daha çok baskı altında olduğunu, İran’ın inzivada olduğunu, ekonomisinin kötüye gittiğini ve yetkilileri arasında tefrika yaşandığı ve ikiye bölündüğünü ve bölgede ve dünyada konumunun zayıfladığını iddia etti. Oysa Amerikalı yetkililer işgal altındaki Filistin dışında her yerde bu iddiayı reddederek İran’a yönelik politikalarında başarısız olduklarını itiraf ediyor.
Amerika, İran’da İslam inkılabı gerçekleştiği günden beri şimdiye kadar İran milletine karşı her türlü komployu uyguladı. Amerika’nın İran milletine yönelik komplolarını içeren liste o kadar kabarıktır ki, Saddam aracılığı İran’a savaş dayatmaktan, İran yolcu uçağını düşürmesi ve İranlı nükleer bilimcileri katletmesine kadar uzanıyor.
Gerçekte bölgeye ve dünyaya yönelik en büyük ve en ciddi tehdit bizzat Amerika ve Siyonist İsrail’dir. Çünkü bugüne kadar İran’ın içişlerine karışan ve güvenlik tehdidi oluşturan taraf Amerika olmuştur. Fakat Amerikalı devlet adamları İran’a yönelik kirli politikalarını örtbas etmek için kamuoyunu kandırma politikasını izliyor
