Lübnanlıları Türkiyemi Kaçırmıştıki, Pazarlığın Bir Tarafı Oldu?

Sitemizin sizden gelenler köşesine gönderilen ve son günlerde gündeme damgasını vuran, Tabiri caiz ise  Türkiye ile Lübnan’lı aileler arasında,gerçekleşen esir takasının konu olarak ele alındığı ve Çok önemli  soruların sorulduğu yazıyı sizlerle paylaşıyoruz(islamaktuel)

 

Suriye’de kaçırılan Lübnanlılar, Lübnan da kaçırılan Türk pilotlarına karşılık olarak serbest bırakıldılar, Hem Lübnanlıların ve hem de Türk pilotların,sağ salim ailelerine dönmüş olmaları sevindirici bir durum.Fakat  Olay sevindirici olduğu kadar da vehamet ihtiva etmekte  olup,Cevaplanması gereken bazı soruları barındırmaktadır.

Türkiye tarafından bakıldığında

Muhteşem Diplomasi başarısı

Acayip diplomatik Derinlik(!), Trafik ve yoğun tempo

Dış politikada ki caydırıclık gücümüz

Güçlü Türkiye

Büyük ülke

Vatandaşlarını yaban ellerde bırakmayan ülke

Vs.vs vs.

gibi bi dolu, süslü kelime ile sarmalanmış,tabiri caiz ise hava gazı pompalanarak şişirilmiş cümlelerle,Lübnanlı ziyaretçilerin kaçırılması gibi adi bir terör olayının  zanlısı-sanığı  haline gelinmiş bir olayda bile Kibir  elden bırakılmamaya gayret edilmektedir.

Evet  kocaman bir gerçek vardır ve bütün çıplaklığı ile ortada durmaktadır. O’da Türkiye kaçırılan Lübnanlıların, kaçırılmasında fail-sanık-zanlı durumuna düşmüş  pazarlığa muhatap kabul edilerek,Karşı  tarafça  “Misli ile Mukabele” kaidesince vatandaşları kaçırılmak sureti ile pazarlık masasına oturtulmuştur.Neresinden bakarsanız bakın bu  olay tuttuğunuz her köşesinde elinizde kalacak bir olaydır,Çünkü hiç kimse alacak ya da satacak herhangi bir şeyi olmayanı pazarlık masasına çekmez,binaen bu pazarlık sonucunda bir takas’da gerçekleşmiş ve siz elinizle karşı tarafa bir şeyler takdim etmişseniz yani kaçırılan Lübnanlıların serbest kalmasını sağlamışsanız,size atfedilen suçlamaların pekte yersiz olmadığını kabul etmişsiniz demektir.

Lübnalı  ziyaretçilerin kaçırıldığı günden bu güne kadar, kaçırılanların Ailelerinin yüklendiği ve ısrar ettikleri tek nokta olmuştur.O’da Türkiye devleti’nin olaydaki rolüdür.Lübnan halkı ve haddizatında kaçırılan ziyaretçilerin aileleri sürekli suçlu olarak Türkiye devletini görmüş,gerek büyük elçilik önünde ve gerek ise THY bürolarının önlerinde eylemler yapmışlardır.Son olarak geçtiğimiz Ramazan bayramında 2 pilotumuz Lübnan’da kaçırılmış ve karşılığında ise Daha önce ikisi serbest bırakılan 11 Lübnanlıdan 9’unun bırakılması talep edilmiştir.

Pilotların 71 gün süren esareti sonunda, Lübnanlı ziyaretçiler serbest bırakılmış ve karşılığında ise Türk pilotlar serbest kalmıştır, Olay Türk kamuoyuna yukarıda saydığımız sahte başarı öyküsü ile birlikte, magazinsel bir kıvamda verilmiş ve pilotların aile ve çocukları konu mankeni olarak kullanılmak sureti  ile her zamanki gibi mazluma olan sempatinin algı kontrolü üzerindeki  etkileyici gücü kullanılarak, halkın gerçekleri sorgulamasının önüne geçilmek istenmiştir.

Akl-ı selim,düşünen herkes olay hakkında dikkat çekici  birkaç soruyu sormak  durumundadır.Bu sorular;

Kaçırılan Lübnanlılar Türkiye Tarafından mı kaçırılmıştır ki Türkiye Muhatap kabul edilmiştir?

Lübnan Halkı neden en başından beri suçlu olarak Türkiye devletini işaret etmiştir?

Lübnanlılara karşılık neden başka bir ülkenin değil de Türkiye’nin vatandaşları kaçırılmıştır?

kaçırılan Lübnanlıların serbest bırakılması nasıl sağlanmıştır?

Lübnanlıları serbest bıraktıracak gücünüz var idiyse neden şimdiye kadar beklediniz? Suriye Halkının yanında olduğunuzu ve sivilleri koruduğunuzu iddia ediyorsunuz,Yoksa Lübnanlı siviller sizin için insan mı değil ?

TRT dahil bütün medya kanalları olayı esir takası formatında vermekte ve hatta açık açık ifade etmektedirler, bu durumda  Lübnanlı rehineler Türkiye’nin mi esiri idi ?

Ziyaretçileri siz kaçırmadıysanız, Kaçıran/Kaçırdığı iddia edilen terör grubu ile nasıl bir kontağınız mevcuttur ?

Ziyaretçileri kaçırdığı iddia edilen, grup Suriye’de desteklediğiniz Muhalif bir  gruptur ve hiç bir suçu olmayan sivil insanları Kaçırabilen bir terör şebekesi  nasıl desteklenir?

Lübnanlı ziyaretçileri Kaçıranlar, desteklemekten çekinmediğiniz Suriye Muhalifi bir gruptur  ve bu gruplar icra ettikleri  terör faaliyetleri ile bilinmektedirler,bu durum’da “Evlat koruk (erik, ekşi meyve) yer, Baba’nın dişi kamaşır” yada “Evlat eder,Baba öder.”düsturlarınca sizi suçlayanlar haksız mıdır ? Çünkü muhalif gruplar ve siz organik bağlarınızı gizleme gereği bile duymuyor, birlikteliğinizi alenen devam ettiriyorsunuz

sorular bu şekilde uzayıp gitse de cevap bekleyen en temel soru; Türkiye devleti neden bu tür bir kaçırma olayında  taraf olmuş,pazarlığa muhatap alınmış ve pazarlık masasına oturan karşı tarafın (THY pilotlarını kaçıranların),iddialarının doğruluğunu  ve haklılığını ispatlamıştır.

Serbest bırakılan Türk pilotlarının bazı beyanatları ise ayrıca üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur Fakat pilotlardan bir tanesinin bir beyanı fazlaca dikkat çekicidir.

Pilotumuz kendilerini kaçıranların, iyiliğinden ve medeniliğinden bolca bahsettikten sonra,onların bir beyanını bizlere aktarmaktadır. O’da, gerek pilotlarımızı  kaçırma olayını gerçekleştirenlerin ve gerek Lübnan halkının 2006 yılından beri Türkiye’ye olan aşırı sevgisi ve bu sevginin şimdilerde nefrete dönüştüğüdür.

Uyguladığınız ve adını derin koyduğunuz Sığ diplomasi ve dış politikanız ülkemizi halklar nazarında, ne duruma düşürmüştür.Allah’tan ki (Pilotların’da beyanatından anlaşılacağı üzere) orta doğu halkları,Türk halkı ile yönetimini Ayrı tutma ve farklı bilme erdemine sahiptir.Gerek halklar ve gerek düşman olarak belirlediğiniz Suriye yönetimi bu duruma her fırsatta vurgu yapmaktadır.

İlerleyen günlerde İlla ki olay hakkında detaylar verilecek ve olay derinlemesine analiz edilecektir. Ama şu bilinmelidir ki Top Türkiye’nin kalesindedir. Dünya kupasındaki başarısızlığımız diplomasi ve dış politika alanında da devam etmektedir,Ama bilinmelidir ki Siyasi kokuşmuşluğun ve Emperyalist  eksenli  politikaların  sonu  ve sonuçları ,futboldaki mağlubiyetler kadar hafif geçmemekte,derin izler-yaralar bırakmaktadır.