HABERLERORTADOĞUSuriye

Ankara’nın Halep’teki AşırıErdoğan’ın gücü Beşar Esad’ı yıkmaya yetmez İstekleri Suya Düştü

Yaklaşık altı yıldır Suriye’de çatışmalar yaşanmaktadır. Ankara, Suriye’nin en önemli şehirlerinden olan Halep’teki Suriyeli muhalifleri, bölgedeki nüfuzunun artacağı ve sonuç olarak da menfaatlerini koruyacağı ümidi ile askeri ve siyasi olarak desteklemiştir ama durum böyle olmamıştır. Suriye Ordusunun ve Direniş askerlerinin Halep’in doğu bölgelerinde hızlı bir şekilde ilerleyişiyle şimdi bu aşırı talepler beklenmedik bir şekilde çökmek üzeredir. Dün yetkili kaynaklar, Suriye Ordusu ve müttefiklerinin hızlı ilerleyişinin Suriyeli muhaliflerin Halep’in doğusundaki kuzey eksenini tamamen kaybetmesine neden olduğunu ve birçok bölge sakininin çatışma alanından kaçtığını vurgulamıştır. Türkiye’nin desteği altında bulunan grupların bu bölgedeki başarısızlığı, onların 2012 yılından itibaren Halep’in doğusundaki en büyük yenilgisi sayılmaktadır.Teröristlerin başarısızlığı ve Halep’in doğusunun kaybedilmesi Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Rami Abdurrahman konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Suriye kuvvetlerinin El-Haydariye, El-Sakhur, Eş-Şeyh Hazar bölgelerini kapsayan Halep’in doğusunda kuzey eksenine olan tam hakimiyeti ve yine Kürt kuvvetlerinin Suriye kuvvetlerinin Halep’in doğusunun üçte birinde kontrolü ele geçirmesini sağlayan Şeyh Faris bölgesine olan hakimiyeti, Suriyeli muhaliflerin Halep’in doğusundaki kuzey eksenini tamamen kaybetmesine neden olmuştur.”Türkiye’nin Halep’teki ağır yenilgisi Konuyla ilgili olarak bazı siyasi analistler El-Kudüs El-Arabi ile yaptıkları röportajda, Halep şehrinin düşürülmesinin Türkiye için stratejik önemi olduğunu ve özellikle Türkiye’nin kalan bölgelerin devrilmesini engellemek için hiçbir seçeneğinin bulunmamasıyla birlikte, Türkiye için siyasi ve askeri olarak ağır bir yenilgi niteliği taşıdığını vurguladı. Türkiye konuları uzmanı Sait El-Hac konuya ilişkin değerlendirmelerinde şunları söyledi: “Halep, Türkiye için stratejik bir şehir sayılıyor ve Türkiye bu şehri sınırlarını korunmak için bir savunma hattı olarak görüyor ama Suriye’nin kuzeyinde Fırat kalkanı operasyonlarının başlamasından itibaren Ankara’nın hesaplamaları büyük ölçüde bozuldu. Hiç şüphesiz Türkiye ve Rusya, Suriye’nin kuzeyi hakkında birbirleriyle taahhüt içerisindeler ve Türkiye Rusya ile olan ilişkilerinde yeni bir kriz oluşturmak istemiyor ve Ankara’nın mevcut önceliği, Fırat Kalkanı operasyonu, El-Bab şehrine hâkim olmak, Kürt birliklerini Menbic şehrinden çıkarmak ve IŞİD teröristlerinin Rakka şehrinden çıkarılması operasyonlarına katılmaktır. Üç ay önce Türkiye Ordusu Suriye’nin kuzeyinde Fırat kalkanı adı altında geniş çaplı askeri bir operasyon başlattı ve bu operasyonlarda Özgür Suriye Ordusu olarak adlandırılan grup, IŞİD kuvvetlerini sınır şeritlerinden ve Suriye’nin kuzeyindeki birçok bölgeden çıkardılar. Türkiye Ordusu birkaç gün önce El-Bab ve daha sonra Menbic şehirlerinde kontrolü ele geçirmek için şiddetli bir savaşa katıldı ama şimdi Menbic Kürt kuvvetlerinin elinde bulunmaktadır.”Türkiye’nin Halep’te manevra gücü yoktur Öte yandan Türkiyeli siyasi analistlerden Bekir Atacan, Beşşar Esad kuvvetlerinin Halep şehrine hakim olmasının kesinlikle Türkiye’nin lehine olmadığını ve Türkiye’nin bu eyleme karşı çıkmasına rağmen, Rusya ile yapılan son anlaşmaların Türkiye’nin manevra gücünü kırdığını söyledi. Bekir Atacan şu açıklamalarda bulundu: “Türkiye’nin şu an Suriye’de hiçbir gücü ve manevra imkânı bulunmamaktadır ve Türkiye, gidişatı ve ortamı Halep’teki mevcut durumun aksine değiştirmek için, Fırat Kalkanı operasyonuna, IŞİD ve Kürt birliklerle mücadeleye çok önem vermektedir.” Türkiye’nin Suriye’deki nüfuzuna vurulan diğer bir darbe de Kürtlerin pazar günü Suriye kuvvetlerinin saldırılarından yararlanarak, Bostan Paşa ve El-Helek El-Tehtani beldelerinde geniş çaplı bir operasyon düzenlemeleri ve bir gün sonra da Türkiye’nin desteklediği grupların kontrolü altında bulunan Şeyh Faris’i kendi kontrolleri altına almalarıdır. Türk analist ve yazarlardan Mahmut Osman Türkiye’nin Suriye’deki seçenekleri hakkında şunları yazdı: “Türkiye’nin özellikle Rus uçağının düşürülmesinin ardından Rusya ile yakın ilişkilerinden sonra Suriye’de çok sınırlı seçenekleri bulunmaktadır ve Ankara’nın mevcut önceliği güvenliğini korumak ve ulusal güvenliği için tehlikeli bir tehdit olarak gördüğü Suriye’nin kuzeyinde bir Kürt varlığının oluşumuna engel olmak için Fırat Kalkanı operasyonunu tamamlamaktır.” Mahmut Osman ayrıca Türkiye’nin artık batının desteği ile Kürtlerin geçişleri için geçit planının amacının, Ankara’yı çıkmaza sokmak ve zayıflatmak ve yine Ankara’nın bölgedeki her türlü rolüne engel olmak için yapıldığına ikna olduğunu ifade etti. Ankara Suriye’de genel bir çözüm yolu bulunmaması nedeniyle Rusya ile aşamalı ve geçici anlaşmalara yöneldi ve bu anlaşmaların sonucu Türkiye’nin Halep’in tamamen Rusya’nın faaliyet bölgesi olduğu konusunda teslim olmasıydı ve Türkiye’ye Fırat Kalkanı operasyonları çerçevesinde IŞİD’e karşı özgürce operasyon gerçekleştirme izni verildi.Halep’teki gelişmeler Türkiye için bir felakettir Mahmut Osman Halep’in düşürülmesinin Türkiye’nin dış politikası için bir felaket olduğunu çünkü bu şehrin stratejik olarak Türkiye için fazlasıyla önem taşıdığını ama anlaşmalar ve sonuçların Türkiye’nin Rusya’nın isteğine engel olamayacağını gösterdiğini ve sonuç olarak Türkiye’nin Suriye kuvvetleri tarafından Halep’in düşürülmesi karşısında hiçbir seçeneğinin bulunmadığını vurguladı. Halep’in çeşitli bölgeleri 2012 yılından itibaren en büyük göçlere şahit olmaktadır ve bu sürecin önümüzdeki günlerde de devam edeceği öngörülmektedir. Yani on binlerce sivilden oluşan yeni bir göç dalgası Türkiye’yi beklemektedir. Çünkü Halep’in doğu bölgeleri saldırı altındadır ve bölgede 250 bin sivil bulunmaktadır. Öte yanan geçen hafta Cumartesi günü Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin iki gün içerisinde Türk mevkidaşı Recep Tayyip Erdoğan ile iki kez temas kurmuş ve görüşmüştür. İlk telefon görüşmesinin ana konusu Ankara ve Moskova arasındaki ilişkiler, Suriye’deki çatışmaları sonlandırmak için çözüm yolları ve terörle mücadele konusunda ortak çabaydı ve ikinci telefon görüşmesinin gündem maddesi ise Suriye’deki durum hakkında görüş alışverişiydi. Erdoğan ve Putin aynı zamanda El-Bab şehri yakınlarında hava saldırısı sonucu ölen dört Türk askeri ve birçok yaralı hakkında da konuştu ve Türk haber kaynakları bu askerlerin Suriye’nin hava saldırısı sonucu öldüğünü iddia ediyorlar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu