Başta Amerika olmak üzere özellikle batı tarafından desteklenen terörist ve silahlı grupların Suriye’nin kuzeyine yönelik topçu saldırıları şiddet kazanmıştır. Son saldırılarda Halep’te 48 Suriye vatandaşı hayatını kaybederken 331 kişinin de yaralandığı bildirilmekte.
Bu arada Suriye; eli kanlı terör örgütlerin Halep Kentinin sivil yerleşim alanlarına gelişigüzel saldırılarını ve çocuk kadın demeden sivillere yönelik bu katliamlarının devam etmesinin, terörle mücadele ettiklerini iddia eden kimi devletlerin nifakına açık bir kanıt teşkil ettiğini, Fransa ve İngiltere gibi BMGK’de daimi devletlerin terörle mücadeledeki ciddiyetsizliklerini ortaya koyduğunu belirtti.
Suriye Dışişleri Bakanlığı dün BM genel sekreteri ve BMGK başkanına gönderdiği eş iki resmi mektubunda; Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi terörü destekleyip edat olarak komuta eden belli başlı devletlerin kin ve nefretleri bağlamında bu rejimlere tabi terör örgütlerin savunmasız sivil insanları evlerinde hedef almaya devam ettiklerini ifade etti. Bakanlık bu terör örgütlerin Halep Kentinin muhtelif bölgelerini muhtelif tür füze yağmuruna tuttuklarına dikkat çekerken, dinin yanı sıra insani değerler ve haklar arkasında saklanan bu çetelerin ne ramazan bayramının kutsallığını, ne çatışmaları durdurma anlamasını, ne de Suriye’nin ilan ettiği durumları yatıştırma süresini tanımayıp ihlal ettiklerine vurgu yaptı.
Hamilerince silahlandırılan terör örgütlerinin Halep’in sivil yerleşim bölgelerine yönelik saldırıları öyle bir ortamda devam ediyor ki geçtiğimiz 27 Şubat tarihinde Amerika ile Rusya arasında sağlanan anlaşma uyarınca bu ülkede ateşkes ilan edilmiş, ancak IŞİD ve en-Nusra terör örgütleri bu ateşkesin dışında tutulmuşlardır.
Bu arada Ceyş’ul İSlam ve Ahrar’uş Şam hareketleri Suriye’nin kuzeyinde ve özellikle Halep çevresinde silahlı eylem gerçekleştiren iki örgüttür.
Bu örgütler elbette Suudi rejimi Türkiye, Katar, Amerika ve batılı bazı ülkeler tarafından ılımlı muhalifler olarak isimlendirilmişlerdir. ancak bu terör örgütleri de ateşkes kapsamında kaldıklarını göstermek amacıyla gerçekte kendi güçlerini IŞİD veya en-Nusra terör örgütleri adına meydana sürmekte ve saldırılarına devam etmekteler.
Nitekim Türkiye ve Al Suud rejimine tabi bu terör çetelerinin son süreç içinde gelişmiş yeni silahlar kullandıklarının görüldüğüne dikkat çeken Suriye dışişleri bakanlığı; bu gelişmiş füzelerin hedeflerine daha dakik bir şekilde isabet edip daha büyük bir yıkım etkisine sahip olduğunu bildirmekte.
Suriye dışişleri bakanlığı açıklamasında Türkiye ve Suudi Arabistan rejiminin söz konusu bu gelişmiş silahları Batılı kimi devletlerin onayı ile teröristlere temin ettiklerinin ortada olduğunu belirtmiştir.
Ilımlı örgütler maskesi altında tanımlanan en-Nusra, Ceyş’ul İslam ve Ahrar’uş Şam örgütlerinin cinayetlerinin patronlarınca kendilerine hibe edilen modern silahlarla devam etmesi, Güvenlik konseyi daimi üyeleri Amerika, Fransa ve İngiltere de dahil terörizmle mücadele ettikleri iddiasında bulunan ülkelerin halen terörizmi bir araç olarak kullanmakta olduklarını ve terörizmle mücadele alanında çifte siyasetler izlediklerini göstermiştir.
Teröristlerin iyi ve kötü teröristler olmak üzere ikiye ayrılması, Suriye ve bölgemizde terörizmin halen devam etmesinin altında yatan yegane sebeptir. Zira bu terör örgütleri gizli veya aleni olarak söz konusu ülkelerce desteklenmekte ve her türlü ihtiyaçları anında temin edilerek, onların savaş bölgelerinde saldırıları aralıksız sürdürmeleri sağlanmaktadır.. Bu ise günümüzde Suriye’de halkın can güvenliğini ciddi olarak tehlikeye düşürdüğü gibi dünya ve bölgemizde de barış ve güvenliğini ciddi sorunlarla karşı karşıya getirmiştir.
