AB Rusya ve Ukrayna’yı gerginlikten uzak durmaya çağırdı. AB siyasi ve Güvenlik komisyonu Çarşamba günü yayınladığı bildirisinde,Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin siyasi ve barışçı bir şekilde çözümlenebileceğini belirtip, Ukrayna’nın doğusunda çatışan tarafların MİNSK anlaşmasına uymalarını istedi. AB siyasi ve Güvenlik komisyonu ayrıca, Rusya, Almanya, Fransa, Ukrayna’dan oluşan Normandy gurubunun diplomatik çabalarını takdir etti.
Son bir haftada Rusya, Ukrayna özel timlerinin kırım yarım adasına sızıp iki Rus askerini öldürmekle suçladığı için, Moskova ile Kiev arasındaki gerginlik zirveye ulaştı. İki ülke yetkilileri karşılıklı tehditlerde bulunup, diplomatik ilişkilerini de koparacakları uyarısında bulundular. Bu durum AB’nin endişelerini arttırmıştır. Bazı haber kaynakları da Rusya’nın Ukrayna’ya saldırabileceğini belirtmektedirler. pentagon yetkilileri de Rusya’nın Ukrayna’ya saldırı hazırlığı yaptığını ve yaklaşık 40 bin askerini 8 değişik bölgede tanklar, zırhlı araçlar ve hava kuvvetleri desteğinde Ukrayna ile ortak sınır bölgelerinde konuşlandırdığını, rus askerlerin gelecek günlerde askeri tatbikatlarını sürdüreceklerini ileri sürdü.
Pentagon yetkililerine göre, Rusya askeri tatbikat örtüsü altında Ukrayna ‘ya saldırabilecek. Bazı gözlemcilere göre, Rusya, Ukrayna’yı terörizmle suçladığı için, bu bahaneyle Ukrayna’ya saldırabilir. Rusya ile Ukrayna arasında eşsiz bir gerginlik yaşanmaktadır. Bu durumun devam etmesi daha sert bir ortamın yaratılmasına sebep olabilir. Rusya devlet başkanı Vladimir Putin ise yaptığı açıklamada, Kırım yarım adasındaki terör saldırısına değinerek, Ukrayna’nın tehlikeli oyun başlattığını söyledi.
Putin ayrıca, Kırım yarım adasının güvenliğini sarsmak ve yeni bir savaş başlatmak amacıyla terör yöntemlerine başvurduğunu söyledi. kiev ise Moskova’nın bu suçlamalarını reddederek, Rusya’nın bir bahane uydurarak Ukrayna’ya askeri tehditlerini arttırmaya çalıştığını belirtti. Elbette Rusya’nın Ukrayna’ya saldırması halinde, batılı ülkeler sert bir tepki göstereceklerdir. Böyle bir durumda, Rusya ile AB başta olmak üzere Batı arasında kopma süreci hızlanacaktır. AB, rusya ile Ukrayna arasındaki kriz sürecinde, Ukrayna’yı desteklemektedir. Nitekim Avrupa dış ilişkiler konseyi Elmar Buruk, Moskova’yı Rusya ile Ukrayna krizinden sorumlu tutmakta ve Putin’i kriz çıkarmakla suçlamaktadır.
AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise, AB’nin ukrayna’yı desteklediğini belirterek, Kiev ile Moskova’yı itidallı davranmaya ve gerginliği azaltmaya çağırdı.
Rusya başbakanı Dimitry Medvedev ise başka bir seçenek bulunmazsa, ukrayna ile diplomatik ilişkileri Keseceklerini bildirdi. Bütün bunlara rağmen rusya ile Ukrayna arasındaki gerginlik ve kriz azalmayacaktır. Bu nedenle Rusya, Ukrayna’ya karşı farklı baskı yöntemlerini geliştirip uygulayacaktır. Rusya yönetimi açısında Ukrayna’ya karşı sert bir tepki gösterilmezse, Ukrayna yönetimi kırım yarım adasındaki yıkıcı ve bozguncu saldırı ve eylemlerini sürdürecektir.
