HABERLERMEDYA ANALİZSuriye

BM Terörü Destekleyen Bağlayıcı Olmayan Kararı Üstlendi

Birleşmiş Milletler Genel Kurulun dün yaptırıcı olmayan, Suriye’de terörü destekleyen, gerçeklerden uzak politikleştirilmiş ve krize siyasi çözüm bulmaya yardımcı olan uluslararası çabalara çomak sokan bir karara tasarısını oyladı.

Suriye’de terörün finansörü ve destekleyicisi Katar’ın sunduğu bağlayıcı olmayan karar tasarısını 107 ülke kabul ederken, 12 ülke olan Rusya, Çin, İran, Bolivya, Küba, Demokratik Kore, Nikaragua, Ekvador, Venezüella, Zimbabve ve Belarus reddetti, çoğunluğu Afrika ve Güney Amerika’dan oluşan 59 ülke çekimser kaldı.

Karar Suriye’deki silahlı terör gruplarının işlediği cinayet ve ihlallerle Batı, Körfez ve Türk denetimi silah, mal ve medya desteğiyle binlerce silahlının akışını göz ardı ederek, işin en nihayetinde “Suriye hükümetinin saldırılarına tırmandırması” olarak adlandırdığını kınamaya varmıştır.

Karar Suriye halkının kendi temsilcilerini seçme hakkını çalarak Doha’da üretilen muhalif bir grup ve temsilcilerini üstleniyor ve bunları “temsili sıfata sahip olan gerçek görüşmeci olarak sunuyor.

Caferi: Suriye’nin sıcak baktığı Rusya-Amerikan yakınlaşması ışığında Akıntıya karşı kürek çekmeyi temsil ediyor

Suriye’nin BM’deki Daimi Temsilcisi Beşşar el-Caferi; BM Genel Kurulunun Suriye’ye ilişkin karar tasarısını tartıştığı oturumda yaptığı konuşmada; karar tasarısı içeriğinin, ‘silahlı çatışmaların engellenmesiyle’ temsil olan asil hedefle tamamen çeliştiğine dikkat çekti.

Caferi; karar tasarısının Suriye’de alevleri körükleme ve tırmandırmayı hedeflediğine işaret ederken; Suriye’nin memnuniyetle karşıladığı Rusya-ABD yakınlaşması ışığında akıntıya karşı yüzmekten ibaret olduğunu söyledi.

Silahlı terör gruplarının Suriye’de öldürme, gasp, sabotaj, suikast, kutsal yerlere saldırıların Suriye’nin maruz kaldığı vahşet ve barbarlığın bir kısmını oluşturduğuna dikkat çeken Caferi; Suriye’nin bölgesel ve evrensel taraflarca hırçın bir tekfircilik ve radikallik savaşına maruz kaldığını söyledi.

Suriye’nin BM Daimi Temsilcisi Caferi; Katar temsilcisinin sözünü ettiği ‘koalisyonun’ kendi arasında bölünmüş olduğunu, tüm muhalif akımlarını bile temsil etmeyen bir grup olduğunun altını çizdi. Caferi bu Doha’nın rahminde doğan ve dış muhalefetin bir grubu olan bu ‘koalisyonun’ sadece ve sadece kendini temsil ettiğini ifade etti.

Caferi; ‘Doha koalisyonunun’ Arap Birliğinde Suriye sandalyesine oturtulmasının, ona hayali bir temsilcilik vermek için BM’yi bulaştırma çabası olduğuna işaret ederek, tüm bunlardan amacın Suriye’de devlet kurmaylarını sınırlandırmak ve krize siyasi çözümün yolunu kesmenin hedeflendiğine vurgu yaptı.

Suriye’nin herkesin dikkatini Suudi Arabistan ve Katar’ın komutasında Arap Birliğinin oynadığı yıkıcı role çektiğine işaret eden Caferi, yeni üye olan Türkiye’nin de Suriye ve halkına yönelik oynadığı misyona da dikkatleri çektiğini söyledi.

Caferi; Arap Birliğinin teröristlere silahların temin edilmesine meşruluk verdiğini ve bunun da uluslararası kanunlar ve yasalarca teröre finans ve destek sayıldığının altını çizdi.

Katarlı ve Suudili petrodolar yolsuzluğunun Arap Birliğini etkisiz hale getirdiğini ve BM’nin Suriye özel temsilcisi el-Ahdar el-İbrahimi’nin misyonunu sabote ettiğini söyleyen Caferi; BM’de üye devletlerin bu yolsuzluğun BM’ye taşınmasına izin vermemeleri gerektiğinin altını çizdi.

Caferi; Suriye’ye ‘demokrasi ve özgürlük getirme peşinde olduklarını’ iddia eden bazı devletlerin, Suriye halkının kendi geleceğini, temsilcilerini ve yönetimlerini seçme haklarını gasp etmelerinin çelişkisine dikkat çekti.

Diyalogu reddeden muhalefetin gerçekten Suriyeli kanların akıtılmasına son vermeye özen gösteriyor olması halinde kinlerini bir tarafa bırakıp diyalog ve siyasi sürece girmesi gerektiğini belirten Caferi; söz konusu muhalefetin gerçekten Suriye halkının çıkarlarını ve kanlarını korumak istediğini kanıtlaması için dış ajandaları hayata geçirmeyi reddetmesinin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.

Caferi; sonuç itibarıyla Suriye’deki krizin er yada geç mutlaka Suriyelilerin bizzat kendi komutalarıyla yürütülecek siyasi süreçle Suriyeli olacağının altını çizdi.

Golan toraklarındaki uluslararası barış güçlerinden elemanların ‘Yermük Şehitleri Tugayı’ adlı terör oluşumu tarafından kaçırılmalarının Katar büyükelçisinin direktifleriyle meydana geldiğini belirten Caferi; Katar büyükelçisinin bu bağlamdaki talimatlarına ilişkin elektronik postası ve telefon numarasını oturuma katılımcılarına sundu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu