BM insan hakları konseyi uzman heyeti bir rapor yayınlayarak siyonist rejim İsrail’den Cenevre konvansiyonuna uyarar derhal ve kayıtsız şartsız siyonist yerleşke inşaatına son vermesini ve inşa edilen yerleşkeleri toplamasını istedi.
BM insan hakları konseyi uzman heyetinin raporu, konseyin Mart 2012’de işgal altındaki Filistin topraklarında yerleşke inşaatının sonuçlarını araştırmak üzere uluslararası araştırma heyetinin oluşturulmasını öngören kararnameyi onaylamasının ardından yayınlandı.
Öte yandan rapor, siyonist rejimde yeni kabinenin güvenoyu alma arefesinde bazı kabine üyelerinin açıkça bu rejimin yayılmacı ve sultacı politikalarına vurgu yaparak Filistinli bölgelerde yerleşke inşaatı sürdürüleceğini vurguladığı bir sırada gündeme geldi.
Siyonist rejimin yeni kabinesinin Filistinli bölgelerde siyonist yerleşke inşaatının sürdürülmesine vurgu yapması, bu rejimin Ocak 2013’te düzenlenen son erken seçimden sonra gidilen yeni siyasi yapılanmanın ardından sultacı ve işgalci politikalarını sürdüreceğini açıkça ortaya koydu.
Gerçekte yayılmacılık, eli kanlı rejim İsrail’in vaz geçilmez politikalarından biridir ve bu rejimde faaliyet yürütün tüm siyasi parti ve grupların faaliyetlerinin ana eksenini oluşturur. Bu yüzden siyonist İsrail’de hangi parti iktitar olursa olsun, en büyük önceliği siyonist yerleşke inşaatını sürdürmektir.
Siyonist rejim Filistinli bölgelerde yerleşki inşaatını sürdürmekle bölgede nüfus dengesini siyonistlerin lehine değiştirmeye ve bölgeye yahudi imajı kazandırarak Filistinli bölgelerde sultacı emellerini hayata geçirmeye çalışıyor.
Siyonist rejim ayrıca yerleşke inşaatı ile Filistinli bölgeleri bir birinden ayırmak ve böylece bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını engellemek istiyor.
Siyonist İsrail Filistinli bölgelerde yayılmacı, sultacı ve işgalci politikalarını, Cenevre konvansiyonu gibi bir çok uluslararası konvansiyonda işgal edilen topraklara her türlü müdahale ve gasp yasaklandığı halde sürdürüyor. Bu arada BM kararnamelerinde de eli kanlı rejimin siyonist yerleşke inşaatı kınanırken, Tel aviv’den bu girişimlerine derhal son vermesi isteniyor.
Bu şartlarda eli kanlı rejimi Filistinli bölgelere yönelik yayılmacı politikaları üzerinde ısrar etmesi uluslararası camianın da tepkisini çekiyor. Nitekim başta Amerika olmak üzere bir çok batılı ülkede halk, yönetimlerinin katil rejimi desteklemesine tepki gösteriyor.
Korsan İsrail’e yönelik yükselen uluslararası itirazlar ise bu rejimin yeni kabinesi, faaliyet yürüttüğü dönemde uluslararası arenada daha da inzivaya itileceğini gösteriyor. bu durum ise zaten bir dizi iç kriz yaşayan Tel aviv yönetimini daha da sıkıştıracağı anlaşılıyor.
