EBU TALİP İMANI
Sizden gelenler köşesine gelen yazıları yayınlamaya devam ediyoruz bu bağlamda bir okurumuzun gönderdiği yazıyı sizlerle paylaşıyoruz ,sizlerden de yazı veya haber nitelikli olayları bize yazabilir yayınlanmasını sağlayabilirsiniz.(islamaktuel.com)
EBU TALİP İMANI
Hepimizin bildiği gibi Hz. Ebu Talip resulullahın amcası ve tebliğ vazifesini yaparken en büyük destekçisi ve koruyucusuydu.Aynı zamanda Mekkenin de lideri.Kendisi bu liderlik yetkisinin verdiği gücü sonuna kadar Resulullahın lehinde kullanmıştı.Ama Resulullaha yardımcı olabilmek amacıyla bu liderlik konumunu da kaybetmemek için imanını saklı tutmak zorunda kalmıştı.Her ne kadar Emevi iktidarı imam Ali’ye üstünlük sağlayabilmek için onun iman etmediği yaygarasını yapsa da -bizim babamız Ebu Süfyan iman etti seninki etmedi şeklinde- biz hem yaptıklarından, Resulullaha bağlılığından, yazdığı şiirlerden onun zaten bir “hanif” ve daha sonra hem de Resulullaha iman etmiş olduğunu anlıyoruz.İman, İslama en iyi hizmeti yapabileceğin yerde durmaktır.Hatta bu iman aşikar olandan daha üstün olabilir çünkü kulların taktiri tebriği ve sevgisinden mahrum yalnız Allahın ve Resulünün bildiği bir iman.İmanlıyken kullar tarafından imansızlıkla suçlanmak.Bence bu iman yüce bir iman olsa gerek.Şimdi bunu niye anlatıyorum, şundan dolayı ki sayın Beşşar Esadda ben bu izi gördüm.özellikle şu son röportajını okuduktan sonra.Gerçekten ebu Talip imanı var adamda.Çünkü konumu ve propagandalar onu imansız gösteriyor..ama islama , şanlı İslam inkılabına hizmetleri icraatları aynı Ebu talibi hatırlatıyor bize.Belki aynı Hz. Ebu taliple eşdeğer göremeyiz elbette ama misyon aynı, konum aynı.onun için diyorum ki sayın esadda Ebu Talip imanı var.Ebu Süfyan imanı olanlarda var tabii.Zahiren iman etmiş ama içi İslama kin ateşiyle yanmakta.Halk onları müslüman görmekte ama icraatları İslamın kuyusunu kazmakta.Dün Ebu Süfyandı bugün İmam Alinin ve Üstadın deyimiyle Süfyaniler.Tarih gerçekten de tekerrür etmesede benzerinden ibaret sanki.Tüm gizliliklerin açığa çıkacağı mahşer gününde gizli gerçekler açığa çıkar elbet.ama bize bu gerçekleri bu dünyada farketme basireti veren rabbimize şükrediyoruz.
aynen katılıyorum ancak bu kadar bir tarihi şahsiyet ve konum benzerliği olur.amma bir fark ile Hz. Ebu Talip Rahmeti Rahmanı Ebediyyeye yürümeden İmanını zahir edememişti amma Beşşar Esad bu gerçeği bu iman yüceliğini bir Hizbullah gibi her dem ikrar ve amel ile isbat ediyor amma o ehl-i Kufeler yok mu her daim adam satan o Şam ehli yok mu kopardığı yaygara ile İmam Ali’yi bile haşa dinsizmiş gibi lanse eden ve mescidde şehit edildiğinde “Ali namaz kılıyor muydu” nükte ve gafletini asırlar boyunca zihnimize kazıyan fitneler gibi somutlaşan bir tarihi durum ile karşı karşıyayız sanki tarih arkadaşın da belirttiği gibi bu yönü ile tekerrür ile benzerlik arz ediyor yalnız bir farkla bu kez Şam’da bulunanlar İmam Ali’nin yanında dışındakiler ise tarihi Şam ehlinin yanında
maşallah Allah ayaklarınızı sabit kılsın
Ağzınıza sağlık, İmam Ali’mizin (a.s) mübarek babasın Hz. Ebu Talib’e (a.s) canımız feda olsun. Sufyancı nasipsizlerin ona dil uzatmalarını kınıyoruz ve onları Lanetliyoruz, allah onların cezasını versin.
Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yazmış olduğu aşağıdaki yazı aynen aşağıdaki gibidir.
“Ebu Talib, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın risaletini değil, şahsını, zâtını gayet ciddî severdi. Onun o gayet ciddî, o şahsî şefkati ve muhabbeti, elbette zayie gitmeyecektir. Evet, ciddî bir surette Cenâb-ı Hakkın Habib-i Ekremini sevmiş ve himaye etmiş ve taraftarlık göstermiş olan Ebu Talib’in, inkâra ve inada değil, belki hicab ve asabiyet-i kavmiye gibi hissiyata binaen makbul bir iman getirmemesi üzerine, Cehenneme gitse de, yine Cehennem içinde bir nevi hususî cenneti, onun hasenatına mükâfaten hâlk edebilir. Kışta bazı yerde baharı hâlk ettiği ve zindanda, uyku vasıtasıyla, bazı adamlara zindanı saraya çevirdiği gibi, hususî cehennemi, hususî bir nevi cennete çevirebilir” (Mektubat s. 375-376).
Bugünlerde nedense ,habeşistan kralının islama sahip çıkışı ,ebu talip imanı gibi örneklik teşkil eden konular siyeri çok iyi bildiğini iddia eden ama nedense günümüzede hiç atıf yapmayan çevreleri kınıyorum…Suriye meselesini anlamak isteyenler için tam yerinde tevafuk olan örnekler…
SACMALAMYIN NE HZ EBUTALIBI YA OLURKEN DEMISTIR ATALARIMIN DINI ILE GELDIMVE ATALAIRMIN DINI UZERINE GIDIYORUM BU SII SAFSATALARINI BIRAKIN EHLI SUNNETTEN CIKMAYIN UYDURMAYIN
isim rumuzlu arkadaş kaynağın ne emevi kaynaklarımı Ebu Talibin ehli sünnet kaynaklarındaki Resulullahla ilgili şiirlerini bir oku da ondan sonra. üstad Bedüüzzaman da bu görüşte
çok güzel bir izah olmuş allah razı olsun kafalardaki şüpheleri izole edecek tarzda bir izahat getirmiş arkadaş…Beşşar Esad batılı güçlerin kervanına katılsaydı Arab Birliği locasında El-Sani ve Tayyiple yan yana oturup kahkaha atıyor olurdu.
siz o kadar ….. insanlarsınızki allahın düşmanı hafız esadın oğlu beşar esedi bile en büyük müslüman diye tanıtırsınız imana gelin bırakın rafıziliği ne çabuk unuttunuz büyük mücahid ali radıallahu anhu nun sizin dedeleriniz olan rafızileri öldürterek yok ettiğini.. sizler allahın resulullahın ebubekirin ömerin alinin ve osmanın kısacası tüm müslümanların düşmanısınız allah size hidayet versin yoksa ……..
Sayın okurumuz yorumunuzdaki gayri ahlaki kelimeleriniz, diğer okurlarımızın ahlaki durumlarına olumsuz etki yapacağından dolayı editlemiş bulunuyoruz.Yorumlarınızın yayınlanmasını istiyorsanız lütfen her türlü fikir ve görüşünüzü ahlak ilkeleri çerçevesinde yazınız(editör)
Örtünmek le iş bitmiyor erdoğanın eşinin başı kapalı ama israil konsolosluğu siriyede değil türkiye de var,esadın eşinin başı açık ama israil konsolosluğu yada tek bir Amerikan üssü suriye de yok demek oluyor ki şekil değil önemli olan özdür ,şekilde olursa tam bütünlük olur. suriye filistinli müslümanlara ev sahipliği yapıyor ,biz ise incirlikte Amerikan conilerine ev sahipliği yapıyoruz.beşşar çağın en güzel necaşisidir.selam olsun suriye halkına…