Ehli Sünnet Ulemasından Hucr b. Adiyy’in Kabrinin Yıkılmasına Tepki

İranlı umre ziyaretçilerinin Medine’de organize ettiği “Bilinç ve Uyanış Mazharı İslam” başlıklı konferansa katılan Ehl-i Sünnet Uleması Suriye’de bulunan Peygamber sahabesi Hucr b. Adiyy’in kabrinin açılmasının hiçbir İslami ve insani gerekçeyle izah edilemeyeceğini ifade ederek, olayı şiddetle kınadıklarını duyurdular.

Şafak Ajansının verdiği habere göre İran İslam İnkılabı Rehberinin Medine’de bulunan Bise’sinde yapılan “Bilinç ve Uyanış Mazharı İslam” konulu konferansa Türkmen ve Kürd şehirlerinden umre ziyaretine katılmış olan ziyaretçiler iştirak ettiler.

Bu konferansın ilk konuşmacısı olan Hüccetül İslam Necef Necefi Ruhani Araf suresinin 179. ayetini okudu: “Gerçekten biz cinlerden ve insanlardan birçoğunu cehennem için yarattık. Onların kalpleri vardır, ama onlarla anlamazlar; gözleri vardır, ama onlarla görmezler; kulakları vardır, ama onlarla işitmezler. İşte bunlar, hayvanlar gibidirler; hatta daha da sapıktırlar. İşte asıl gafiller, onlardır.” Ruhani sözlerini şöyle sürdürdü: Bazı kimseler kendilerini uykuya vurmaktadır. Peygamber insanları gaflet uykusundan uyandırmak için gelmiştir. Zira gaflet uykusundan daha acı bir dert yoktur. Acaba hangi mezhebe göre kabir açmak caizdir?! (Konferansta bulunan hazirun topyekun olumsuz cevap verdiler.)

Hüccetül İslam Ruhani konuşmasına şöyle devam etti: Bir insanın bu tür saygısızlıkları kınamaması, bir insan olarak en başta kendisine karşı büyük bir saygısızlık olur. Dolayısıyla bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz ve bunu yapanların hiçbir İslami mezhebe mensup olamayacağını, esasen insanlık onurundan uzak olduğunu tüm dünyaya duyuruyoruz. Bu tür saldırıyı düzenleyenler İslam düşmanlarının İslam ümmeti içindeki kirli oyunlarının en alçak parçasıdır. İslam İnkılabı Rehberi hiçbir İslami mezhebin değerlerine hakaret etmenin caiz olmadığını her fırsatta dile getirmiştir. Ortada ifratçı bir grup var ve onlar düşmanın isteklerine hizmet etmektedirler.

Hüccetül İslam Necefi, İslam Peygamberinin (s.a.a), Müslümanların her zaman birbirlerine karşı şefkatli ve muhabbetli olmalarını istediğini vurguladı ve şöyle konuştu: Mekke ve Medine ziyareti bu kardeşliği güçlendirmek ve bu kardeşliğin önemi üzerinde düşünmek için çok güzel bir fırsattır. O halde bütün Müslüman kardeşlerimiz için dua edelim.

Daha sonra İran’ın Bukan şehrinden 150 kişilik Ehl-i Sünnet kafilesine başkanlık eden Mamutsa Seyyid Abdulali Hikayeti bir konuşma yaptı. Hikayeti, kafirler ve müşriklerin Müslümanlar için asla huzur ve saadet istemediklerini Kurâni bir beyan olarak Yüce Allah’ın buyurduğunu söyledi ve ekledi: Eğer Müslümanlar birlik ve vahdet içinde olsalar fitneciler asla onların arasına giremezler.

Hikayeti sözlerini şöyle sürdürdü: Evet, ortada ifratçı ve marjinal bir grup var. Böyle bir grup İslam tarihi süreci içinde hep olmuş ve sadece Müslümanlara zarar vermiş, İslam’ın imajına zarar vermiş ve düşmanın emellerini hizmet etmiştir. La ilahe illellah diyen, Mekke ve Medine’ye ziyarete gelen biri Müslümandır. Bunda en ufak bir şüphe yoktur. Zira hiçbir müşrik la ilahe illellah demez; Mekke ve Medine’ye gelmez, Resulullah’ı ve onun Ehlibeytini sevmez. Dolayısıyla bu insanları şirkle itham eden bu marjinal grup, asıl kendi inançlarını gözden geçirmelidirler. İslam ümmeti arasında nifak ve fitne çıkarmak günahların en büyüğüdür. Bir insanın kabrini açmak hele bir de bu insan ömrünü Yüce İslam dini uğrunda mücadeleye adamışsa, Peygamberin sahabesi olma saadetine ulaşmışsa, böyle bir şahsiyetin kabrini tahrip etmek hiçbir dini, ahlaki ve insani gerekçeyle izah edilemez. Bizler Ehli Sünnet olarak bu çirkin saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

Hikayeti sözlerinin sonunda şöyle konuştu: Kurân, hatta müşriklerin putlarına bile sövmeyi yasakladığı halde nasıl oluyor da Kurân’a mensup olduğunu iddia eden bir Müslüman başka

bir Müslümanın kutsal değerlerine hakaret edebilir?! Bunun hiçbir Kurâni ve İslami dayanağı yoktur!

Konferansın sonunda Hüccetül İslam Ali Rıza Efzeli, tüm umre ziyaretçilerinin dualarının Allah katında icabeti için dua etti ve katılımcılara İslam İnkılabı Rehberinin Hac ve Umre Bürosu tarafından teşekkürlerini sundu.