İran İslami Şura Meclisi Başkanı Uluslararası İşlerden Sorumlu Yardımcısı Hüseyin Emir Abdullahiyan, komşularla dostluk ve ilişkinin geliştirilmesi ve mantıklı ilişkilerin korunmasının İran’ın politikası olduğunu söyledi. Emir Abdullahiyan sosyal medya kanalı Telegram’dan yaptığı açıklamada, birkaç Arap ülkesinin Katar ile ilişkilerini kesmekle ilgili olarak, Fars Körfezi Konseyi üyesi 6 ülkenin hiçbir zaman gerçek müttefik olmadıklarını söyledi.
İran’ın her zaman komşuları ve Fars Körfezindeki Güney komşuları ile en iyi ve uygun ilişkileri kurmaya çalıştığını ifade eden Emir Abdullahiyan, bazı yabancı müdahalelerin ve karşı tarafın yanlış anlaşılmaların bazı dönemlerde sorunlara neden olduğunu belirtti. Suudi ve bazı müttefiklerinin dolar diplomasisine dayalı, kabileci, fırkacı politikaları ve Vahhabi düşünceyi ihraç etmesinin her şeyden fazla bölge ve İslam dünyasını ayrıştırma, ihtilaf, radikalizm ve terörizm tehlikesi ile karşı karşıya getirdiğini ifade eden Emir Abdullahiyan, ‘’Bugün Suudi hanedanı kötü durumdadır ve sadece Fars Körfezindeki kendi sorunlarını çözmekten aciz değiller aksine bölgedeki sorunlarının büyük kısmını da onlar oluşturmaktadır’’ dedi. Emir Abdullahiyan, ‘’Suudi yetkililer yabancılara dayanarak siyasi ilişkileri keserek, askeri ve güvenlik politika izleyerek ve petrodolar vaadi ile, komşularına saldırarak ve terörizmi yayarak İslam ve Arap dünyasının liderliğini alabileceğini ve sorunları Telaviv-Riyad ekseninde siyasi ve güvenlik ittifakı yararına çözebileceğini zannediyor ve bu doğrultuda Arabistan sözde müttefiki olan Fars Körfezi güneyindeki ülkelere bile itibar göstermiyor’’ dedi. Abdullahiyan,’’ Biz daha önce Suudiler ve bazı terörizmi destekleyen ülkelere bu politikanın herkesi tehdit ettiği ve ayrışma ve ihtilaftan başka sonucu olmayacağı ikazında bulunduk’’ dedi. İran’ın yabancı müdahalesi olmaksızın bölge güvenliğinin toplu şekilde temini hususuna her zaman vurgu yaptığını ifade eden Emir Abdullahiyan, ‘’Tahran, çatışmacı, zorbacı ve terörizm destekleyici politikalara kim tarafından olursa olsun karşıdır” derken, ”Tahran bölge sorunlarının çözümünün terörizmi araç olarak kullanmayı durdurmaktan ve karşılıklı saygıya dayanan direkt diyalogdan geçtiğine inanmaktadır” dedi.
