İNSAN HAKLARIMEDYA ANALİZSuriye

Erdoğan Hükümetinin Suriye’de Yaşanan Tüm Olaylarda Parmağı Var

 Enformasyon Bakanı Omran Zoubi, Suriye’nin silahlarını bırakan ve şiddete son verenler dahil yurt içindeki ve dışındaki tüm muhalif güçlerle ciddi ve nihai şekilde diyaloga hazır olduğunu bildirerek bunun dış ajanda ve iradeler ve ön koşullara yer vermeden Suriyeliler arasındaki diyalog masasına oturmayı kabul edecek taraflar gerektirdiğini söyledi.

Zoubi dün Âlem televizyonuna verdiği mülakatta, diyalog çağrısına uymanın ulusal anlamda gerçek, doğal ve kendiliğinden siyasi sürecin başlaması anlamına geldiğini belirterek şu ana kadar hiçbir siyasi muhalif gücün diyalogla ilgili bir girişim başlatmadığını, devlet ve hükümetle diyalog düşüncesinin reddedildiğini söyledi.

Zoubi, bu anlamda dışarıdaki muhaliflerin siyasi söyleminin hiçbir anlam, değer ve verimi bulunmadığını, çünkü somut değişimler ya da siyasi değişimler düşüncesine pratikte yanıt vermediğklerinin altını çizdi.

Siyasi Çözüm Tüm Suriyelilerin Zaferinin Yoludur

Enformasyon Bakanı, krize siyasi çözümün istisnasız tüm Suriyelilerin zaferinin tek yolu olduğunu söyleyerek Suriye yönetiminin gündeme getirdiği siyasi programın zamanlama açısından çok uygun olduğunu, hükümetin hiçbir ayırım gözetmeksizin tüm muhalif güçleri diyaloga çağırdığını kaydetti.

Zoubi, siyasi programı uygulamakla yükümlü hükümet komisyonunun diyaloga katılmak isteyen dış muhalefete güvenlik ve yargı soruşturmalarını durdurma dâhil gerekli güvenceleri sunduğuna dikkat çekti.

Krizin Başından İtibaren Diyalog Çağrısı Yapıldı

Bakan Zoubi, diyalog çağrısının krizin başından itibaren yapıldığını, istişare toplantısının bunun en iyi kanıtı olduğunu belirterek siyasi çoğulculuğa ve tüm muhalefetin katılmasına dayalı bir anlayış temelinde siyasi çözüm ve entegre bir vizyona çağrı yapılmasının yeni olduğuna işaret etti.

Muhalif güçlerin Mısır, Yemen, Libya ya da Tunus’ta yaşananlara dayanarak Suriye devleti ve rejimini aynı araçlarla yıkılabileceği düşüncesiyle diyalog ve siyasi çözüme yanıt vermediğine dikkat çeken Zoubi, diyalogun uygun anı beklemekten uzak şekilde başlaması gerektiğini ifade etti.

“Diyalog başladığı zaman ulusal anlamda uygun anı yaratacaktır. Özellikle dış muhalefetin tutumu hala siyasi tutarsızlık, siyasi zaaf yaşarken başarısızlığını kanıtlamış siyasi düşünce, slogan ve araçlara dayanıyor” diyen Zoubi, muhalefetin siyasi çalışma ve ulusal diyalogdan çok uzak olduğuna vurgu yaptı.

Temel Olan Suriyeliler ve Ulusal Düşüncedir

Enformasyon Bakanı, bugün Suriyelilerin, ulusal düşüncenin ve ulusal dayanağın temel oluşturduğunu belirterek iç ve dış muhalefet güçlerinin düşüncelerini değiştirme zamanının geldiğine dikkat çekti.

Suriye’de yaşananlara karşı Rus tutumunun net ve açık olduğuna değinen Zoubi, Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid Muallim’in Moskova’yla temaslarını Rusya yönetimiyle siyasi koordinasyon ve siyasi çözüm programını uygulama kapsamında sürdürdüğüne işaret etti.

Zoubi, ABD’nin geçtiğimiz Perşembe günü Şam’da meydana gelen terör eylemini kınamaması ve Güvenlik Konseyinin kınamasını engellemesinin ABD yönetiminin düşüncesini değiştirmediği ve teröre çifte standartlılıkla yaklaştığının kanıtı olduğunu ifade etti.

Erdoğan Hükümetinin Suriye’de Yaşanan Tüm Olaylarda Parmağı Var Enformasyon Bakanı, Katar ve Suudi Arabistan’ın Suriye ve bölge davalarına yönelik tutumunun Suriye konusunda ortak hareket etseler de aynı olmadığını, her birinin ulusal çıkarları ifade etmeyen tutum, kriter ve yapısı bulunduğunu belirterek Suudi Arabistan yönetimiyle iletişim kanalları bulunmadığını ve bu ülkenin Suriye’ye yönelik tutumunu değiştirmediğini dile getirdi.

Zoubi, Türkiye hükümetinin siyasi, askeri, güvenlik ve ekonomik alanda Suriye’de yaşanan tüm olaylarda parmağı olduğuna değindi.

Suriye’den çalınanların Türkiye siyasi yöneticilerinin bilgisi ve koordinasyonu ışığında ve Türkiye hükümetinin sunduğu kolaylıklarla Türkiye’ye nakledildiğine dikkat çeken Zoubi, çalınanların milyarlarca dolar değerinde olduğuna işaret etti.

Bakan Zoubi, Türkiye’nin kibrinin kendisinin de bir parçası olduğu projenin Suriye’de yenildiğini itiraf etmesini engellediğinin altını çizerek “Türkiye hükümetinin Suriye krizine karıştığına dair ayrıntılı belge ve dosyalar isim ve fotoğraflara hazırlanarak BM Güvenlik konseyi dâhil uluslar arası toplum kurumlarına uygun zamanda sunulacaktır” diye belirtti.

Arap Ülkelerinin Tutumu Farklı

Enformasyon Bakanı, genel olarak Arap ülkelerinin Suriye’ye yönelik tutumlarının farklı olduğunu, fakat şu an bu tutumların değiştiğine dair kesin bir şeyin söylenemeyeceğini kaydetti.

İran ile Suriye arasındaki ilişkilerinin hiç kimsenin bozamayacağı kadar güçlü olduğuna dikkat çeken Zoubi, Suriye’de Devrim ya da Barış Muhafızları bulunduğuna dair iddiaların Suriye’ye komplo kuran güçlerin programının bir parçasını oluşturduğunu, Suriye’yle İran’ı aynı anda yıkma çabasından ibaret olduğunu söyledi.

Suriye’de Hizbullah militanlarının bulunduğuna ilişkin iddiaların birkaç ay önce ortaya atıldığını fakat kamuoyu oluşturamadığını, bu nedenle bugün tekrarlandığına işaret eden Zoubi, bu iddialarla farklı ülkelerden teröristlerin Suriye’ye girişini aklanmaya çalışıldığına, Suriye ordusunun askere ve mühimmata ihtiyacı olmadığını dile getirdi.

Diğer yandan Zoubi, Lübnan hükümetinin Suriye’de yaşananlara karşı mesafeli yaklaşmaktan söz ederken bazı siyasi güçlerin doğrundan ve alenen Suriye’ye silah ve militan soktuklarını, silahlı gruplarla temas kurduklarını belirterek bu güçlerin uygun zamanda sorumluluğundan kaçmak için bazı şahısları kullandığını, bunlara karşı Suriye mahkemelerinde dava açıldığını bildirdi.

İsrail işgal varlığının hastanelerinde bazı teröristleri tedavi etmesi konusunda ise Zoubi, İşgal varlığı ile silahlı terör grupları arasındaki ilişkinin yeni olmadığına dikkat çekti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu