DÜNYAFilistin

Hamas: İran ve Hizbullah ile birilerinin zannettiğinden çok daha sıkı ilişkilerimiz var

Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Dış İlişkiler Sorumlusu Usame Hamdan, Lübnan’da yayın yapan es-Sefir Gazetesi’ne konuştu.

“İsrail, müzakere siyasetinin başarısızlığa uğraması ve mutabakat hükümetinin kurulmasının ardından yeni arayışlar içerisinde. Son saldırıları ile Filistin davasını tasfiye etmeye yarayacak yeni yol ve yöntemler saptamak istiyor” diyen Hamdan, askeri operasyonun önce Batı Şeria’da başladığını ve daha sonra Arap dünyasında yaşanan hareketlilik ve endişenin gölgesinde direnişe güçlü bir darbe vurmak adına Gazze’ye uzandığını söyledi.

Usame Hamdan, 2006 Temmuz Savaşıyla 2014 Temmuz Savaşını kıyaslayarak, 2006 Savaşı’nın İsrail’in ilk askeri yenilgisi olduğunu ifade etti: “Bu savaş sonucunda İsrail ne askeri ne de siyasi hiçbir zafer kazanamamıştı. Bunun benzeri bir durumu 2008 ve 2012 savaşlarında da yaşadı. Söz konusu operasyonlarda İsrail havadan ve karadan başarı sağlayarak savaşta kazanan tarafı oynamış olsa da direniş ve Filistin halkı kararlılıkla olumsuzlukların olumluya doğru evirilebileceğini ortaya koydular. Siyonist düşman bugün de dizginleri eline alabilmek, direniş eksenini ve Filistin davasını tasfiye edebilmek adına bölgede ayrılıklar üzerine oynuyor.”

Hamdan sözlerini şöyle sürdürdü: “Filistin’de çok büyük bir direniş gücü var. Şu anda Filistin, füze saldırılarına devam edebilecek güce sahip durumda… Yine Filistin olası bir kara harekâtına karşılık verecek ve Siyonist düşmanın içine kadar girebilecek gücü bünyesine barındırıyor. Direnişçiler şu anda her türlü operasyona hazır durumdalar… Üstelik direnişçiler sahip oldukları savunma gücünden dolayı da İsrailli düşmanın karşısında olmaktan gayet memnunlar… Direniş birkaç kişi üzerinden yürütülen ve sadece savunma amaçlı bir hareket olmaktan çıktı. Genel bir saldırı anlayışıyla tüm Filistin halkına yayıldı. Bu yüzden de bugün direnişin yenilgiye uğratılması zor gözükmektedir. Çatışmalar biraz uzun sürebilir. Ancak önümüzdeki günlerde yeni sürprizlerle karşılaşılacağını söyleyebiliriz.”

Filistin direnişinin Lübnan Hizbullah Hareketi ve İran’la aralarındaki ilişkiyle alakalı olarak Hamdan şunları söyledi: “Düşmanımız aynı… Düşmanımızın düşmanlarına karşı yürüttüğü taktikler de aynı… Bu sebeple tecrübelerimizi paylaşmak için ortak bir çalışma içerisine girdik. İran ve Hizbullah ile ilişkilerimiz birilerinin zannettiğinden çok daha iyi bir seyirde. Hizbullah ile iyimser insanların öngörülerinden bile çok daha iyi bir ilişki içindeyiz. Bu ilişkilerin oturduğu temel İsrail karşısındaki mücadelemiz ve Filistin’i özgürleştirme çabalarımızdır. Herkes şartlar ne yönde değişirse değişsin, bakış açılarında ne gibi farklılıklar olursa olsun bu ilişkileri koruma gayretinde olacaktır.”

Hamas’ın değişen şartlar nedeniyle sorunlarla yüzleştiği iddiasının aslı astarı olmadığını kaydeden Hamdan, “Direniş bugün çok daha güçlü. Biz henüz işin başındayız. Önümüzdeki günler dik durmaya ve mücadeleye etmeye olan gücümüzü gösterecek” dedi.

Bölgede Amerika’nın projesi kapsamında Siyonistlere olan ve olması gereken düşmanlığın mezhepçiliğe doğru dönüşüm yaşadığına işaret eden Hamdan, bazılarının da Filistin meselesi üzerinden pazarlığa oturduğuna dikkat çekti. Ayrıca Hamdan Suriye’de, Mısır’da ve Irak’ta yaşanan gelişmelerin olumsuz sonuçlara yol açtığını ifade etti. Hamdan “Tüm bu kargaşa ortamına rağmen direniş, tüm ayrılıkları sona erdirme ve herkesi Siyonist düşmana karşı koordine etme gücüne sahiptir” dedi.

Hamas’ın bazı siyasi yorumları sebebiyle son 3 sene içerisinde Hamas’a yönelik desteklerin zayıfladığını iddia edenler için ise Hamdan şunları söyledi: “Hamas’ın son dönemde gücünü ve etkisini kaybettiğini iddia edenler oldu. Bazıları bunu Amerika’nın projesi kapsamında kötü niyetle dillendirdiler; bazıları da iyi niyetle hatalı sözler söylediler. Ancak bugün direnişin sağlam duruş sergilemesi ve Siyonist düşmanla girdiği çatışma, bu anlamdaki yanlış algıların düzeltilmesi, Hamas’ın gerçekten direnişten vazgeçip vazgeçmediğinin açıklığa kavuşturulması için olumlu bir işlev görecektir.”

Hamdan, Hamas Hareketi’nin Ortadoğu’daki iç çatışmalarda taraf olmama yönünde politika izlediğini, buna karşılık temel hedefinin Siyonist düşman karşısında direnişi güçlendirmek olduğunu ifade etti. Bu sebeple hareketin Filistin halkını diğer Arap ülkelerinin özellikle de Lübnan’ın iç karışıklıklarında taraf olmamaları yönünde teşvik ettiğini ifade etti.

Direnişin dik durmaya muktedir olduğunu ve elinde daha fazla sürprizler bulunduğunu dile getiren Hamdan, “Bu çatışma sonucunda direnişin hanesine yeni bir başarı daha yazılacak. Bu başarı yalnızca Filistin için de değil, Siyonist proje ile mücadele eden tüm direniş güçleri için kayda geçecek” şeklinde konuştu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu