Medya yayın organlarına göre, Suudi Arabistan kralı Abdullah’ın kesinlikle öldüğü, ancak bölgedeki ayaklanmalar ve Ortadoğu’daki iç karışıklar nedeniyle Arabistanlı yetkililer şimdilik kralın öldüğünü halktan saklıyorlar.
Resmi olmayan haberlere göre Arabistan kralı Abdullah, bugün dinlenme konutunda hayata gözlerini kapadı.
Arap haber ajansları, Suudi kralının çok gizli kaydıyla ülkenin silahlı kuvvetlerine, savunma, içişlerine ve istihbarat bakanlıklarına gönderdiği emirde, bölgesel gerginliğin Suudi Arabistan’ı tehdit eder hale geldiğini, Suudi Arabistan’a yönelik dış terör saldırıları olabileceğini belirten genelgenin yayınlanmasının gerçekte kral Abdullah’ın ölümünden veya durumunun çok ağır olduğundan kaynaklanan bir tedbir olduğunu belirtiyorlar.
Bazı Arap siteleri de Suudi ordusunda görev yapan tüm personelin izinlerinin iptal edildiğini yazdı.
KRAL ABDULLAH KİMDİR?
Kral Abdullah bin Abdul Aziz, Suudi hanedanlığının kurucusu Abdül Aziz Al-i Suud’un 10. Oğlu ve Arabistan’ın altıncı kralıydı.
Kral Abdullah, kardeşi Kral Faht bin Abdül Aziz’in ölümünün ardından 2005 yılında resmen Arabistan kralı olmuştu.
Kral Abdullah Ağustos 1924 yılında Riyad’da dünyaya geldi. 1975 yılında Arabistan başbakanının ikinci yardımcılık görevini yürüttü. 1982 yılında Arabistan’ın veliaht prensi oldu. Elbette abisi kral Faht’ın ağır hastalığından dolayı 1995 yılında kralın tüm görevlerini üstlenerek kralın tüm yetkilerine sahip olarak Arabistan’ı yönetmeye başladı.
Kral Abdullah, yüksek tansiyon, omirlik kayması ve tahammülü zor çeşitli ağır hastalıklardan şikayetçiydi.
Kral Abdullah, Naif bin Abdül Aziz’in ölümünden sonra kardeşi 77 yaşındaki Salman bin Abdül Aziz’i ülkenin veliaht prensi olarak atamıştı.
AHİR ZAMAN HAKKINDAKİ HADİSLER VE KRAL ABDULLAH’IN ÖLÜMÜ
Bezenti, İmam Rıza’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakletmiştir: “Ferec’in (imam Mehdi’nin zuhuru) alametlerinden biride Mekke ve Medine haremleri arasında yaşanacak bir olaydır. Falan hanedan da bir ihtilaf çıkacak ve sıkıntılar yaşanacak, Süfyani ortaya çıkacak. Zorluklar baş gösterecek ve halk katliamları yaşanacak. Onlar Allah’ın ve peygamberin (s.a.a) haremine sığınacaklardır.”
Hadiste de görüldüğü gibi (bunun dışında da bir çok hadis daha bulunmaktadır) hicaz’daki son hanedandan “falan” hanedan diye bahsedilmektedir. Din adamlarının görüşlerine göre imamlar (a.s) ahiri zaman hakkındaki hadislerinde hicaz’ın son hanedanı hakkında “falan oğulları” veya “falan hanedan” diye tabirler kullanmakta ve açıkça hanedanın ismini getirmemektedirler. Bunun sebebi Arabistan’da hüküm süren hanedanların bu hadisleri kendilerine yorumlamamaları ve kendilerine tatbik etmemeleri içindir. Çünkü hiçbir hanedan Ehlibeyt İmamlarının (a.s) hadislerinde buyurdukları son hanedan olmak istemeyecekleri gibi bu Ehlibeyt taraftarları içinde bazı açılardan uygun olmayacaktır.
Masum imamlardan (a.s) nakledilen hadisler sadece falan hanedan veya falan oğulları diye tabirlerden müteşekkil değildir, bilakis Arabistan’ın son kralının isim ve özelliklerini de belirtmişlerdir. (hanedan ve son kral arasında farklar bulunmaktadır) öyle ki hadislerde Arabistan’ın son kralının adının Abdullah olacağı belirtilmiştir.
İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim Abdullah’ın ölümünü bana garantilerse bende ona Kaim’in (imam Mehdi’nin aleyhi selam) zuhurunu garantilerim.” Daha sonra şöyle buyurmuştur: “Abdullah öldükten sonra, halk hükümet kurması için kimse üzerinde tevafukta bulunmayacak ve bu anlaşmazlık ve çatışma Allah’ın isteğiyle Sahibul Emr’e (İmam Mehdi’ye) kadar devam edecektir. Kaç yıllık hükümetler sona erecek ve artık birkaç aylık ve birkaç günlük hükümetler kurulmaya başlanacaktır.”
Hadisi nakleden ravi diyor ki İmam’a (a.s) şöyle sordum: “Acaba bu durum uzun mu sürecek”
Buyurdu ki: “Asla”
