DÜNYAHABERLER

Hula Katliamının Sorumlusu NATO’nun Ölüm Mangalarıdır

PRESS TV, Dr. Webster Tarpley’le konuyu daha ayrıntılı irdelemek için bir röportaj yaptı. Aşağıda röportajın deşifre edilmiş halini bulacaksınız.

 

Press TV: Dr. Tarpley, Batılı kaynaklar tarafından Hula katliamı ile ilgili yapılan açıklamalar, gerçeklerle spekülasyonların bir karışımı gibi görünüyor. Kastettiğim, BM İnsan Hakları Ofisi, ordunun katliam sırasında mahalleyi bombardıman altında tuttuğunu söylüyor. Şunu söylemek istiyorum, ordu kendi askerleri orada varken mahalleyi nasıl bombalayabilir?

 

Tarpley: Batılı hesapların NATO’nun büyük bir savaş provokasyonuyla uyumlu olduğu gerçeğinin rahatlıkla anlaşılabileceğini düşünüyorum. Dürüst gözlemciler, Suriye’deki temel sorunun çok sayıda silahlı NATO ölüm mangalarının buraya getirilmiş olması olduğunu söylüyorlar. Bu mangalar NATO üyesi devletler tarafından yaratılmıştır. Artık bu güçler yavaş yavaş ivme kazanmaya başladılar. Bu olay NATO yanlısı güçlerin kamuoyunu tahrik etmeyi amaçladığı büyük ölçekli ilk katliam değildir. 

 

Bununla birlikte, bizzat olaylara tanık olmuş kişilerin hazırladığı ve benim de gözden geçirdiğim üç rapor bulunduğunu söyleyebilirim. İlk rapor Fides’ten geldi. Fides İtalyan-Roman Katolik misyonerlik örgütüne bağlı bir haber ajansı olup Hula katliamıyla ilgili gerçeklerin ne olduğunu açıklamıştır. Buna göre El-Kaide ya da Selefi çizgide olan güçler, her ne ise, buraya geldiler Ermeni Hıristiyanları ve Roman Katolik kilisesine bağlı Fransiskenleri hedef almaya başladılar. Bu ilk paket.

 

Bir diğer kaynak, Vox Clamantis adlı bir yazara ait bir web sitesidir. Olayın ayrıntılarını açıklayan site, Hula’daki hastanenin insanlar buraya sığındığı sırada yakıldığını ve hükümet tarafından değil ölüm mangaları tarafından sistematik olarak katliama uğradıklarını anlatıyor.

 

Sonra, Suriye’de çalışmakta olan Rus gazeteci Anchar Kochneva’yi tanıyoruz. İnternete koyduğu ve olaya ilişkin tanıkların yaptığı açıklamaları Arapça ve Rusça çevirileriyle birlikte bulabilirsiniz. Ayrıca isterseniz İngilizceye ya da başka bir dile çevirebilirsiniz.Tanıklar, ölüm mangaları tarafından zalimce muamele gördüğünü ve bu insanların Kofi Annan’la Katar’a buna neden oldukları için öfke duyduklarını söylüyor.Bütün bunları yan yana koyarsanız… Ayrıca ceset elde etmek için bir girişim, ama son derece ölümcül ve ürkütücü bir girişim var.

 

NATO tarafına bakarsak, finanse ettikleri ölüm mangaları, kendi amaçlarına uygun olarak kullanacakları bir ceset stoku oluşturmaya çalışıyorlar.

 

Burada örnek aldıkları model, Nazi subayları Himmler, Heydrich ve Gerbis’in Almanya’nın Polonya sınırına yakın bir kasabası Gleiwitz’de, 1939 yılının Ağustos-Eylül aylarında savaşı tahrik etmek için yaptıkları şeydir.

 

Bu, Suriye’de NATO tarafından kullanılmakta olan yöntemin tam olarak aynısıdır.

 

Press TV: Peki bu söylenenlerden hareketle, Suriye’de masum çocuk ve kadınların öldürülmesinden kim karlı çıkar?

 

Tarpley: Bu yapılanların amacı, dünya kamuoyunda bir savaş histerisi oluşturmak; bunun da kontrol altında tutulan, beyin yıkamaya programlı Batı medyası nedeniyle bir dereceye kadar başarıldığını söylemek mümkün. Yayınlanan öykülerin birçoğu tek taraflı ve büyük ölçüde fantastik.

 

Ayrıca, mevcut gelişmeleri, NATO üyesi 12 ülkenin ve başka bir takım ülkelerin Suriyeli diplomatları ve temsilcileri ülkelerinden kovdukları gerçeğiyle birlikte ele almak gerekir. Gelişmelere belirli bir ivme kazandırmak için bir girişimde bulunulmuştur.

 

Pazar günü öğleden sonra BM’ye giden Rus delegasyonu olaylar hakkında kimsenin olamayacağı kadar şüpheliydiler. Zira NATO’nun senaryosu akla yatkın değildi. Başka bir deyişle, bir taraftan bombardıman olurken diğer yandan insanlar yakından öldürülmüş olamazdı.

 

En başından beri bir çelişki vardı ve açıkça biz Rusya’nın güçlü kalması için bu muazzam baskılar karşısında geri çekilmesine değil, dirençli olmasına ihtiyaç duyuyoruz.

 

Aslında burada yapılmak istenen derhal rejim değişikliğine gitmek ya da rejimi değiştirmek için bir savaşa girmek. Ve Gleiwitz-Polanya olayının bize gösterdiği gibi, bu, savaşa götürecek türden bir olay.

 

Savaşın gelmekte olduğu çok açık. 2012’deki Aç Aslan Operasyonu’nu biliyoruz. Ürdün’de 17 farklı ülkeden 12 bin kişilik birliğe sahibiz. Bu güçlerin büyük bölümü ABD, Ürdün ve NATO’dan. Bu senaryo hemen gündeme gelebilir. Bu tür bir savaşın öncülleri, Suriye sınırını aşarak Ürdün çevresinde uygulamaya konulabilir. Öyleyse geniş çaplı bölgesel bir savaşın eşiğinde bulunuyoruz. 

 

Press TV: Türkiye, Suriye Ulusal Konseyi olarak adlandırılan yapının başkanı Burhan Golyon’un beklenen istifasından hemen önce bir grup muhalifin toplantısına ev sahipliği yaptı. Bu toplantının amacı ne olabilir?

 

Tarpley: Türkiye, şimdiye kadar henüz doğrudan cepheye girmedi. NATO’dan Türkiye’ye yapılan baskı, bir şekilde saldırı yapılması yönünde. Bu ise Türkiye’nin milli intiharı olur, çünkü böyle bir saldırı Kürtlerin ayaklanmasına yol açar ve bu, Atatürk sonrası Türk devletini oldukça sıkıntıya sokar.

 

O yüzden bu çok kötü bir tercih olabilir, ancak biz Erdoğan’ın sürekli NATO’nun dördüncü maddesinin (NATO üyesi bir ülkeye yapılmış bir saldırının doğrudan NATO’ya yapılmış sayılacağı maddesi) uygulamaya konulmasını istediği yönünde haberler dinliyoruz.  Bunun bir temeli yok, Suriye Ulusal Konseyi ise tabii ki macera düşkünü bir kaz sürüsünden başka bir şey değil. Bu bahsettiklerim maceracılardır, rant düşkünleridir, vurgunculardır. Batılı ülkelerden para sızdırmaya çalışmaktadırlar ki otellerde yüksek standartlardaki hayatlarını sürdürebilsinler.

 

Suriye halkının %51’i, şeffaf olarak düzenlenen ve sadece tek partinin girebildiği türden olmayan seçimlerde sandık başına giderek oy kullandı. Bu seçim başarılı olduktan sadece birkaç hafta sonra Suriye Ulusal Konseyi Golyon’la yollarını ayırdı. Golyon istifa etti. Sadece bu bile bize çok şey anlatır diye düşünüyorum.

 

NATO siyasi olarak hezimete uğradı, ama buna yanıtları süreci askeri olarak tırmandırmak şeklinde oldu. Bu nedenle, II. Dünya Savaşı’nın eşiğinde Nazilerin yaptığına benzer bir şekilde provokasyonlara giriştiler.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. aslında ortada bir savaş durumu var henüz bölgeye sıçramış şekilde.süriye ekseninde olan silahlı çatışmalar. esasen dünya siyasetinde ve medyasında ise büyük bir savaş söz konusu. türkiyenin konumu belli babası olan amerika israil önderliğinde ortalığı karıştırmak. AMA BENCE TÜRKİYEYİ SAVAŞA ATIP YOK ETMEK İSTEMİYORLAR EN AZINDAN TÜRKİYE BÖLGEDE ELLERİNDE KALSIN İSTİYORLAR. TÜRKİYE BU SAVAŞA GİREMEYECEK DURUMDA . AMA BAKALIM ŞİMDİLİK BELLİ OLMAZ BUNLARIN HAİN PLANLARI..

  2. katliamın kimler tarafından yapıldığı zaten belli şerefsiz teröristler insan kasapları yaptı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu