DÜNYAHABERLERORTADOĞUSuriye

IŞİD’in Suriye’deki Hezimeti; İsrail İçin Yeni Bir Kabus

Suriye’deki son gelişmeler ve IŞİD ile mücadelede İran, Rusya ve Hizbullah güçlerinin katkısıyla IŞİD terör örgütüne karşı sağlanan zaferler işgal rejimini ciddi bir kabusa sürüklemiş bulunmaktadır.

İşgal rejimi İsrail Suriye’de teröristlerin tamamen yenilgiye uğramasıyla kendi geleceğini kara kara düşünmeye başlamıştır. İran’ın Suriye krizi denkleminden çıkarmak siyonist İsrail rejiminin sürekli takip ettiği temel hedeflerinden biriydi ve siyonist İsrail rejimi başbakanının en son açıklaması da bunu göstermekte.

Siyonist Rejim Başbakanı bir kez daha İran’ı Suriye’de üs kurmaya çalışmakla suçlayarak, “İsrail şimdi, kuzeyden, güneyden ve doğudan sorunlarla karşı karşıyadır” ifadesinde bulundu.

Siyonist Rejim Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamaya göre, bu rejimin hava kuvvetlerinin yeni pilotlarının mezuniyet töreninde konuşan Netanyahu, İsrail’in halihazırda dünyadaki en iyi uçaklara ve pilotlara sahip olduğunu iddia ederek, ‘Biz aynı şekilde, kuzeyden, güneyden ve doğudan büyük sorunlarla karşı karşıyayız.” dedi.

“Biz açık politikalarla güvenliğimizi koruyoruz. İran kuvvetlerinin de bize saldırmak için Suriye’de bir üs kurmalarına izin vermeyeceğiz. Bize karşı bir saldırı düzenlemek için ölümcül silahların yapılmasını engellemek için harekete geçeceğiz.’ diyen ve geçen hafta defalarca Gazze’yi hedef alan Siyonist Rejim İsrail’in Başbakanı Netanyahu, “Tel Aviv, Gazze halkının sakin bir şekilde yaşamasını istiyor ama böylesi bir sakinliğin Gazze’de oluşması ya da oluşmaması konusu, her şeyden önce Gazze’nin kendisine bağlıdır.’ gibi komik bir cümle dile getirmiştir.

Aslında İsrail’in bölgedeki sorunu veya sorunları Netanyahu’nun belirttiğinden çok daha fazladır. şurası bir gerçek ki Amerika ve İsrail Suriye’de almış oldukları yenilgiler karşısında büyük bir kabusa bürünmüş,  şimdi de işgal altındaki Filistin direnişi gibi bir gerçekle karşı karşıyadır. Bu arada Trump’ın Beyaz Saray koltuğuna oturması İsrail ve diğer bazı gerici bölge rejimleri için bir takım yeni umutları oluşturmuştur ama bu durum Suriye’de direniş cephesinin terör örgütleri karşısındaki zaferi üzerinde etkili olamamıştır.

İsrail askeri istihbarat dairesi başkanı Hertsi Helvi Haziran 2016 tarihinde bir açıklamasında açıkça İsrail’in Suriye’de IŞİD örgütünün yenilmesini istemediğini bildirmişti.

Bu açıklamadan iki ay sonra da Jerusalem Post gazetesi bir yazısında şöyle diyordu:

“…IŞİD’in zayıf konumunda tutulması onun tamamen yok edilmesinden çok daha iyidir. Zira bu grup, tüm dünyadan radikal Müslümanların bu örgüt çatısı altında bir araya gelmelerine sebep olmakta. Bu gönüllülerin bir araya toplanması ise radikal, aşırı Müslümanların belirlenmesi gibi önemli bir hizmeti beraberinde getirmekte ve onlarla ilgili çok iyi bilgi ve birikimler toplanabilir. Onlar genellikle Suriye ve Irak’ta tahrip ve terör gibi yetenekler elde etmekte ve genellikle de kendi ülkelerine geri dönmemekteler….”

Haarets gazetesi de “Beşar Esad’ın zaferi İsrail için tehlikelidir” başlığı altında verdiği bir yazısında, İsrail’in Suriye’deki savaşın uzun yıllar devam etmesinden yana olduğunu belirtmekteydi.

Fakat işgal rejimi İsrail’in bu rüyası tahakkuk bulmadı bunun için de şimdilik İsrail’in tek umudu IŞİD sonrası Irak’ta krizin şiddetlendirilmesi ve Kürtleri bu ülkeden ayrılmaya teşvik ederek bölgede yeni bir çatışma ortamı çıkarmak istemesiydi ki bu senaryo da yenilgiyle sonuçlandı ve istediği sonucu elde edemedi.

En son senaryoda ise İsrail Suudi rejimi ile açık bir bağlantı kurarak İran’a karşı koymada tüm denklemleri kullanmaya çalıştı. Bu potansiyeller şunlardan ibarettir: İran’a karşı bir arap koalisyonu oluşturmak; KOEP’in yenilgiye uğratılması amacıyla siyasi ekonomik lobilerden yararlanmak ve İran’ın dış siyasetinde aksaklıklar oluşturmak.

Tüm bunlar siyonist İsrail rejiminin, Suriye’de aşırıcılık ve terörizmin son bulmasıyla direniş hattının korunmasını ve Filistin’in yeniden İslam aleminin en öncelikli meselesi durumuna gelmesini istemekte.

Netanyahu şimdi olayları saptırarak ve İran’ı bölgeye müdahale etmekle suçlayarak kendi rahatsızlığını gizli tutmaya çalışmakta.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu