Türkiye, Suriye’deki terör gruplarına her türlü desteği sağlıyor
Suriye İçişleri Bakanlığındaki görevini bırakıp Türkiye’ye kaçtıktan sonra vatanına dönüp doğru yola girme kararı veren Üsteğmen Hüseyin el-Halife, sınırı geçtikten sonra vicdan azabı duyduğunu çünkü vatan olmazsa onurun, fedakârlık yapmadan da vatanın olmayacağını anladığını belirtti.
Üsteğmen el-Halife, Recep Tayyip Erdoğan Hükümetinin silahlı terör gruplarına Suriye’ye sızmaları, halkı hedef almaları ve katliamlar yapmaları için silah ve para desteğiyle birlikte her türü kolaylığı sağladığını söyledi.
Suriye televizyonuna dün konuşan el-Halife, Türkiye’ye eli kanlı silahlı terör gruplarının yardımıyla yasa dışı yollarla girdiklerini bildirerek sınırı geçerken vatanı ve vatandaşı koruma yeminine ihanet ettiği ve onurunu yitirdiği hissi yaşadığını ifade etti. Üsteğmen el-Halife, Silahlı terör gruplarının tekfiri fikirler taşıdıklarını, körfez ülkelerinden gelen fetvalara göre hareket ettiklerini söyleyerek bu grupların İslam adına her türlü katliamı yaptıklarını, Suriyeli vatandaşları öldürmekten zevk aldıklarını, en fazla masum Suriyeliyi ve devlet çalışanını öldürenin kahraman sayıldığını dile getirdi.
Sözde İstanbul Konseyinin terör gruplarını yönlendirdiğine işaret eden el-Halife, “amaçları rejimi düşürmek değil Suriye devletini ve ordusunu yıkmak, Suriye halkının onurunu yok etmektir” dedi.
Üsteğmen, sınırı geçtikten sonra Antakya’ya gittiklerini, kaçan subayların kötü koşullarından dolayı kampta kalmaya reddetmeleri nedeniyle ev kiraladıklarını belirterek kampta kalan Suriyelilerin aşağılanıp hakaret ve tecavüze uğradıklarını, Türklerin kendilerini küçümseyip dışladıklarının altını çizdi.
Ev kiralarının İstanbul konseyi tarafından ödendiğine işaret eden Üsteğmen, “ Antakya’ya 20 km uzaklıktaki bir bölgeye yerleşmemizin ardından İstanbul konseyi üyesi Farac Hammud el-Hammud yanımıza geldi. Subaylarla görevimizden ayrıldığımızı açıklayan video görüntüleri çekilmesi ve televizyonlarda yayınlanması üzerine anlaştı. Anavatanımdan ayrıldığımı açıklayıp televizyonlarda yayınlamayı büyük bir saçmalık olarak gördüğüm için bunu yapmayı reddettim” diye konuştu. Hammud’un kanun kaçağı olduğunu ve krizden önce arandığını belirten el-Halife, Suudi Arabistan’da bulunan Hammud’un silahlı terör grupları oluşturma, Türkiye’den Suriye’ye silah kaçırma görevi üstendiğini, Türkiye’den taraflı kanalların birine görgü tanıklığı yaptığını ifade etti.
Üsteğmen; “Hammud Türkiye’den silah satın alıyordu. Suriyeliler gelişmiş silahlar dâhil her türlü silahı satın alabiliyordu. Daha sonra bu silahları Suriye’ye rahatça sokuyordu. Türk otoriteleri Erdoğan hükümetinin talimatı üzerine hiçbir Suriyeliye ne taşıdığını soruşturmuyor. Bununla birlikte silahlılar sınır bölgesinden Suriye’ye kimliksiz rahatça geçiyor” dedi.
Üsteğmen, kaçanlara verilen paranın yetersiz olduğunu belirterek kaçanları katliamlara katılmaya ya da kamplara gitmeye zorlamak için para verilmediğine, çoğunluğun kampta tutuklu gibi yaşamak yerine silahlı terör gruplarına katılmayı seçtiğine dikkat çekti.
El-Halife, Türkiye’ye kaçan subayların Suriye’ye dönmelerini engellemek amacıyla psikolojik baskı yapıldığını ve çeşitli söylentilerle korkutulduklarını belirterek Suriye ordusunun teröristleri ezeceğine inandığını söyledi.
