Şalom’dan Ali Babacan Haberi ile ilgili komik açıklama

Sitemizde “ En Büyük Çıkarı Filistin’in yok olması olan İsrail ile ne gibi ortak çıkarınız var ?” başlığıyla yayınladığımız ve başka bazı haber portallarında yayınlanan haberle ilgili Şalom gazetesi internet sitesi bir açıklama yayınladı.

“Dünden beri, bazı gazetelerin internet sitelerinde ve haber portallarında, gazetemiz kaynak gösterilerek ‘Ali Babacan: İsrail’le ortak çıkarlara sahibiz’ başlıklı bir haber verilmektedir.

Gazetemizde 2013 yılında yer bulan bu haber, sanki yeni yaşanmış bir gelişme olarak kamuoyuna sunulmaktadır.

Ancak söz konusu haber, 18 Aralık 2013 tarihinde, o dönemde Sayın Babacan’ın verdiği bir söyleşiden kaynak alınarak hazırlanmıştır.

Kamuoyuna önemle duyurulur. ” İfadeleri ile yaptığı duyuruda Şalom gazetesi internet sitesinin olayın sadece Röportaj tarihi ile ilgili kısmına dikkat çektiği, söz konusu Röportaj ve Ali Babacan’ın ifadeleri ile ilgili herhangi bir yalanlamada bulunmadığı görülmektedir.

Yaptığı duyuru ile  olayın gerçekliğini kabul eden Şalom gazetesinin dikkat çektiği  tek nokta ise haberin tarihidir. Şalom’a göre bizler 18 Aralık 2013 tarihindeki bir haberi, sanki bu gün yaşanmış bir gelişmeymiş gibi sunma derdindeymişiz. Bizler haberin tarihini saklama ve olayı yeni yaşanmış gibi sunma derdi içerisinde değiliz, kaldı ki haberimize görsel olarak kullandığımız resimde de  haberin tarihi net bir şekilde görülmektedir.

Bir olayın tarihi o olay ile ilgili sorulması gereken soruların mahiyetini değiştirmeye yetmeyebilir, bu haberde geçen olayın da yaşandığı tarihin hiç bir önemi yoktur. Söz konusu ifadeleri kullanan Ali Babacan ve haddizatında temsil ettiği siyasi yapı, Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında etkin bir şekilde icraatlarına devam etmektedir. Bizler haber-yazımızla  hangi tarihte söylendiğine bakılmaksızın, Ali Babacan ve temsilcisi olduğu zihniyetin Siyonist İsrail ile olan ilişkilerini sorguluyor, bir yandan İsrail’e karşı “van münit” derken arka taraftaki bu ilişkiler sarmalının ve gizli dostlukların gün yüzüne çıkmasını, bunlarla ilgili akıllardaki soruların cevaplanmasını istiyoruz.

Bu açıdan, Şalom’un duyuru ve açıklamasını komik kılan Tarih açıklaması, hiç bir akl-ı selimin kabul etmeyeceği ve okuyan herkesin güleceği türdendir, açıklamayla bir noktada tarih ilmini yok sayan gazete, haberimiz ve barındırdığı soruların kendileri ve temsil ettikleri zihniyet  açısından korkusuyla ile hareket etmişe benziyor ki, asıl mevzuyu basitçe bir izah ile tarih üzerinden kapatmaya çalışmıştır. Kaldı ki bizim sorumuzun muhatabı Şalom gazetesi değil “İsrail ile ortak çıkarlara sahibiz” diyenlerdir. Sorumuz ise “En Büyük Çıkarı Filistin’in yok olması olan İsrail ile ne gibi ortak çıkarınız var ?” şeklindedir, Bizlerin bu soruyu sorması ve gereken cevabın verilmesi için ise zaman ve zeminin hiç bir önemi yoktur.

Başka bir noktadan bakıldığında ve Şalom’un iddiasını lağv eder mahiyette sorumuzu şu şekilde değiştirmemiz de mümkündür:

18 Aralık 2013 tarihinde Şalom gazetesinde yayınlanan bir haberde, “İsrail ile ortak çıkarlara sahibiz” dediğiniz söyleniyor.”En Büyük Çıkarı Filistin’in yok olması olan İsrail ile ne gibi ortak çıkarınız var ?”

Görüldüğü gibi tarih sorunun sorulmasına engel olmamakla birlikte, gelinen süreçte, bölgede cereyan eden hadiselerdeki Siyonist parmağını görme ve İsrail ile ortak çıkarlara sahibiz diyen insanların, o gün söyledikleriyle bu gün, bu ortak çıkarlara nasıl hizmet ettiklerini görme noktasında son derece önemli olmaktadır.

BOP projesinin Eş başkanlığını yürüten bir ekibin en önemli aktörlerinden olan birisinin o tarihte söyledikleriyle, aynı ekibin bu tarihte ortaya koydukları icraatlar yan yana geldiğinde ancak parçalar yerine oturmakta, oyunun gerçekten kimin lehine ve çıkarına olduğu daha iyi anlaşılmaktadır.

O tarihte ve daha eskilerde  söylenen bu tür sözler ile, Türkiye coğrafyasında halkımıza yaşatılanların aslında İsrail çıkarlarına paralel olduğu anlaşılmakta, Bebek katillerinin, kahraman- kurtarıcı gibi sunulmasının nedeni daha iyi anlaşılmaktadır.

Tarih engeline takılmaksızın bakıldığında,Suriye ve Irak politikaları ve uygulamalarındaki Siyonist elin varlığı anlaşılmakta,katliamların aslında Korsan İsrail’in çıkarları adına yapıldığı daha net olarak anlaşılmaktadır.

O tarihlerde, öncesinde veya sonrasında söylenen sözler ile Amerikan ve İsrail çıkarlarına hizmet eden  Eğit-Donat daha bir anlam kazanmakta, uluslar arası terörizme verilen desteğin nedeni daha iyi anlaşılmaktadır.

O sözler sayesinde Yemen’de katliamcı suudilere verilen desteklerin kim adına verildiği anlaşılmakta, Afrika coğrafyasında desteklenenlerin kim adına desteklendiği netleşmekte, Mısır’da İsrail hizmetkarı Mursi’ye olan aşkın gerekçesi ortaya çıkmaktadır.

Evet O tarihlerde, öncesinde ve sonrasında söylenenler bizlere, halkımıza ve tüm mazlum halklara kimin gerçekten ne olduğunu ve kime hizmet ettiğini net bir şekilde göstermektedir ve halkımız; İsrail’i ilk tanıyanların kim olduklarını, İsrail ile rekor seviyede ticaret yapanları, Siyonist peres’i meclise davet edip, ona konuşma yaptıranları, Şaron ile kucaklaşıp, İsrail’i ziyaret edip, Kurucusu Teodor Herlz’in mezarı başında ta’zimde bulunanları, Siyonistlerden Üstün hizmet ve Cesaret madalyası alanları, meclisinde İsrail dostluk grubu kuranları, İsrail’i koruma kalkan ve üs’lerini ülkeye yerleştirenleri, İsrail hava kuvvetlerine eğitim alanı sağlayanları, Gazze’ye saldırdığı dönemde İsrail’e petrol satanları ve bunları yaparken Filistin halkının tek hamisi, olan, onları koruyup kollayan İran ve Suriye’ye düşmanlık edenleri ve  yaptıklarını hiç bir zaman unutmayacaktır. Bu yapılanların tarihlerinin ne olduğunun ise hiç bir önemi ve ehemmiyeti yoktur.