DÜNYA

NARDARAN’DA NELER OLUYOR? TALE BAKIRZADE KİMDİR?

-Yemen halkı aylardır siyonist Suudi ve yandaşları tarafından bombalanıyor.
-Yemen halkı mı? Yok ya halk değil… Neydi, Hımm, şey, kem-küm…
-Tamam, tamam ben söyleyeyim, İran destekli Husiler diyeceksin değil mi?
-Hah işte o!
-Ya daha muhalefet edeceğin materyali benden alıyorsun, gelmişsin bir de gündem analiz tartışması yapmaya çalışıyorsun.

“Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder” yarım-yamalak bilgi ise hem dünyada rezil eder, hem de ahireti mahveder. O yüzden düşman bile olsa bilinçli olması tercihimizdir, aksi halde hem tartışmadan keyif alamıyoruz, hem de bir sonuca ulaşamıyoruz.

Son günlerde önemli fakat Rusya-Türkiye sanal kavgasının geri planda bıraktığı bir mesele var, Nardaran…

Nardaran, Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye bağlı yaklaşık 10 bin nüfuslu bir kasaba. Nar ağaçları ile kaplı olduğundan Nardaran ismini almıştır. İmam Ali Rıza(as)’nın kız kardeşlerinden Rahime Hanım’ın türbesinin burada bulunması sebebiyle Ehl-i Beyt aşıklarının yoğun olarak yaşadığı bir bölgedir. 90’lı yıllarda yapılan Rahime Hanım Camii’de bölgedeki İslami eğitimin merkezidir. Nardaran, Azerbaycan’ın en zengin bölgelerinden biri olmasına rağmen (hem Hazar Denizi’nden çıkarılan havyar, hem Abşeron Yarımadası civarındaki zengin doğalgaz yatakları, hem verimli tarım arazileri…) halkı çok fakir bir şekilde hayatlarını sürdürmektedir. Tüm dünyadaki halkları gariban, yöneticileri siyonist olan ülkelerdeki durumla aynıdır. Azerbaycan’ın son dönemlerde Türkiye ile paralel bir şekilde ahlaki bozukluğunun artmasının tersine Nardaran adeta küçük bir İslam Cumhuriyeti hükmündedir.

Siyonist Aliyev rejimi ülke içinde bambaşka bir havası olan Nardaran’daki temiz atmosferi kirletmek için sürekli bir bahane arayışı içindeydi. Bunu Azerbaycan medyası da Hacı Tale Bakırzade’ye laf atarak itiraf etmektedir. [1]

Tale Bakırzade 30’lu yaşlarda evli ve 2 oğlu bulunan, önce İktisat okumuş ardından da Kum ve Necef’te İslami eğitim almış İslami hareket önderidir. Siyonist Aliyev rejiminin hem gayri İslami hareketlerine, hem başörtüsüne karşı saldırılarına, hem de korsan İsrail ile olan ilişkilerine sert bir şekilde karşı çıkmaktadır.

Kısa bir konuşmasını dinlemek, hem ilgili şahsı tanımamız, hem de hakkındaki iftiralara verdiği cevapları duymamız açısından önemlidir. [2]

Tale Bakırzade, 2011 yılında başörtüsü yasakları ve camilerin yıkılmasına itiraz ettiği için uyuşturucu ve silah bulundurma suçlamasıyla tutuklandı. 2013 yılında serbest bırakıldıktan sonra rejim karşıtı mücadelesine devam etti, tekrar uyuşturucu bahanesiyle tutuklandı. 2015 yılında yine serbest bırakıldı. Tale Bakırzade’yi bu şekilde sindiremeyeceğini gören siyonist Aliyev rejimi onu uzun seneler içeride tutacak ve halk nezdindeki itibarını azaltacak bir plan hazırladı. İlk adım olarak televizyonlarda, Boko Haram ve IŞİD örgütlerinin liderleriyle resmi yan yana koyularak bu dini liderler ne yapmak istiyor denildi? Daha sonra polis şubesine çağırılan Tale Bakırzade hiçbir sebep yokken darp edildi.

Tale Bakırzade her şeye rağmen halka itidalli olmayı ve bu oyunlara gelmemeyi tavsiye etti. Bu sırada Nardaran halkı Tale Bakırzade’yi Erbain merasimleri için köylerine misafir olarak davet etmişti.

Bu şekilde bir sonuca varamayacağını anlayan Aliyev rejimi son planını devreye soktu. Namaz vakti, çöp arabasıyla gizlice Nardaran’a yüzleri maskeli, vahşi terör timlerini gönderdi. Kalaşnikof ve ses bombalarıyla Tale Bakırzade’nin bulunduğu eve yapılan baskında 5 kişiyi şehit edip bir çok kişiyi yaraladılar. Evde olaya şahit olan herkesi, şehit ve yaralılar da dahil yanlarına alarak, arkalarına ateş ede ede olay yerinden hızlıca ayrıldılar.

Planın sonraki aşamasında halk arasında sevilen ilahiyatçılardan Hacı Şahin ve Mir Cafer, zorla devlet televizyonuna çıkartılarak, Tale Bakırzade’nin bir terörist olduğu anlattırıldı.

Hali hazırda Tale Bakırzade terörizm şubesinde işkenceye uğramaktadır. Rejimin planının son aşaması Tale Bakırzade’den terör eylemleri planladığına dair yalan beyan almak ve bunun televizyonlarda yayınlayarak, halk nezdinde Tale Bakırzade’yi bitirmektir.

Öncelikle bu olayla ilgili analiz yapan bazı kaynaklar rejimin içinde ayrı bir birimin bu operasyonu yaptığını söylemekte, bazıları ise işi iyice abartıp “operasyon İlham Aliyev’e yönelik yapılmıştır” gibi bir cümleyi utanmadan sarf edebilmektedirler. Oysa Azerbaycan içişleri bakanı Ramil Usubov operasyonun tamamen Azerbaycan lideri İlham Aliyev’in bilgisi dahilinde yapıldığını resmen açıklamıştır. [3]

Ayrıca bu olaydan direk rejimin sorumlu olduğu kasabaya giriş çıkışların sınırlandırılması ve elektrik-suyun kesilmesinden de kolayca anlaşılmaktadır.

Yine Nardaranlıların verdiği röportajlar izlendiğinde rejimin bölge halkına yönelik saldırıları ve İslama olan kini ortaya çıkmaktadır. Ayrıca operasyon yapan rejim güçlerini tanımlayanlardan birinin “yüzleri maskeli, özleri de çok kan içen katil” betimlemesi mustazaf halklara yönelik zulmetmesi için yetiştirilen siyonist timlerin aynı noktada eğitildiklerinin bir başka kanıtıdır. Ayrıca namaz kılınan mesciddeki büyük Azerbaycan bayrağına yönelik yapılan saldırı da halkın bu operasyonu yapanların Azerbaycanlı olmadığına kanaat getirmesine sebep olmuştur. [4]

İmam Hüseyin(as) ve ashabını Kerbela çölünde aç, susuz bırakan Yezid’in torunlarının yönettiği siyonist Aliyev rejimi, Nardaran halkını da elektriksiz, susuz, doğalgazsız, gıdasız bırakmış… Bölgeye giriş-çıkışı yasaklayarak insanların işten atılmalarına sebep olmuş. Kasabaya gelen ziyaretçileri dışarıya çıkartmamış, dışarıdan neler oluyor diye gelmek isteyenlere de izin vermemiştir. [5]

Yazıya niye aslında konuyla alakasız gibi görünen bir diyalogla başladığıma gelince… Nardaran meselesinde de siyonist medya hemen bölgedeki halkı İran’ın kışkırttığını, olaylarda İran’ın parmağı olduğunu yazıp çizmeye başladı. O yüzden hem dindaşınız, hem ırkdaşınız Azerbaycanlıların derdiyle dertlenin diye sitem ettiğimiz malum kişiler onlar Azeri değil İran’ın Şiileri diyebilir ki diyorlar. Olaya İran İslam Cumhuriyeti’nin yaklaşımı ise aynen Yemen meselesinde olduğu gibidir. Doğrudan bir yardım yoktur. İran her türlü zulme karşı ayaklanan kişi, kurum, kuruluş, hareket, topluluk ve halkın yanındadır. Bu düstur gereği Nardaran’ın elleri demirli, sopalı şereflerini korumak için kıyama kalkmış gençlerini desteklememesi düşünülebilir mi?[6] Fakat bu destek resmi olarak “Nardaran olayları Azerbaycan’ın dahili işidir” ekseninde sürmektedir. Daha ayrıntılı incelendiğinde ise Nardaran şehidleri için İran’da kurulan taziye meclisleri[7] ve İran’daki Türklerin yoğun yaşadığı bölgelerdeki İslam alimlerinin açıklamaları ve tavırları Nardaran halkıyla yüzde 100 birlikte olunduğunun göstergesidir.

Genç yaşına rağmen siyonist Aliyev rejimini kudurtan Tale Bakırzade ve zulme karşı ellerindeki imkanlarla sonuna kadar mücadeleye hazır olduğunu ilan eden Azerbaycan halkı, bugün dünyanın tüm özgürlükçülerinin gündemindedir. Çamur at izi kalsın mantığıyla yapılan karalamalar İslami Hareket’e olumlu katkı sağlayacak, düne kadar adı bile bilinmeyen Tale Bakırzade’nin bundan sonraki süreçte ülkede etkisi bir çığ gibi büyüyecektir. “Hoşunuza gitmese de, savaş size farz kılındı. Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız da o şey hakkınızda hayırlıdır; bir şeyi seversiniz ama, o şey ise hakkınızda şerlidir. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216.Ayet)
Vesselam…

halkhaber.org

[1] http://www.trtturkhaberdar.com/haber/nardaran-ve-sonrasi-azerbaycanda-neler-olacak-22502.html
[2] https://www.youtube.com/watch?v=2g5w5rVdtAQ
[3] http://tr.trend.az/scaucasus/azerbaijan/2463327.html
[4] https://www.youtube.com/watch?v=3VnozUOVAkU
[5] https://www.youtube.com/watch?v=XiznFFKX0y0
[6] https://www.youtube.com/watch?v=ynhUFUaZR0s
[7]http://arannews.com/News/47082/T%C9%99brizlil%C9%99r-Nardaran-%C5%9F%C9%99hidl%C9%99rinin-xatir%C9%99sini-%C9%99zizl%C9%99yibl%C9%99r—Foto.html

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu