Siyonist medya: Tel Aviv ve Kudüs’ün vurulması unutulmayacak bir darbedir
Filistinli mücahidlerin siyonist rejim karşısında elde ettikleri büyük zaferin şoku sürerken, İsrail medyası ateş püskürmeye devam ediyor.
Yeditoth yazarı Moshe Ronen “Teröristler Kırmızı Çizgiyi Geçtiler” başlığı altında yazdığı analizinde, Tel Aviv’in füzelerle vurulmasının ne anlama geldiğini şöyle dile getiriyor:
Aydınlatıcı bir açıklama yaparak başlayayım: Tel Aviv büyükşehir bölgesinde yaşayan yerleşimcilerin kanı İsrail’in güney bölgesinde yaşayanlardan daha kırmızı değildir. Ramat Gan’da yaşayan bir İsrailli, Kibbutz Zikim veya Aşkelon’da yaşayan bir diğer İsrailli’den daha değerli değildir.
Fakat stratejik anlamda, Aşkelon ya da Sderot’a atılan büyük çaplı füzelerle Tel Aviv ya da Kudüs’ü hedef alan füzeler arasında ciddi fark vardır.
Tel Aviv İsrail’in finans merkezidir. Füzelerin yaylım ateşi bankaları felç edecek, borsayı aşağı çekecek ve ekonomiye kötü bir şekilde zarar verecektir. Borsa buna yıkıcı bir tavırla karşılık verecek ve İsrail böylesi bir darbeden çıkmakta zorlanacaktır.
Kudüs başkenttir. Knesset, Anayasa Mahkemesi ve hükümet bakanlıkları buradadır. Başkentin hedef alınması stratejiktir.
Ben Gurion Havaalanı’na füze atışı İsrail’in ana giriş ve çıkış kapısını kapayacaktır. Havayolları buraya uçmayacaktır ve iniş kalkışlar olmayacaktır. Bu stratejik bir darbedir ve İsrail bu durumla başa çıkamaz.
Tel Aviv devletin varlığı için hayati olan kurumlara ev sahipliği yapar: İsrail Savunma Kuvvetleri Genelkurmay’ı şehrin merkezindedir. Buranın vurulması sadece orduyu değil, buranın hazır bulunuşunu da felç edecektir. Büyük şirketlerin yönetim merkezleri de bu şehirdedir. Bunların işçileri evde çocuklarının yanında kalabilmek için işi terk eder ve okullar kapanırsa ekonomi felç olur.
En düşük seviyede, geniş sanayi alanları, liman ve enerji santralleriyle Aşdod da stratejik bir hedeftir. Bir füze saldırısı sonucu liman felç olursa bu ciddi bir darbe demektir. İsrail felç olmuş bir ekonomiyle çok fazla mücadelesini sürdüremez.
Tel Aviv ya da Kudüs’ün vurulması İsrail’in kalbine simgesel bir saldırıdır. Hamas içinse bu zafer olarak yorumlanabilecek önemli bir başarıdır. New York ve New Meksika’ya saldırı ile Moskova ve Kuzey Osetya’ya (Rusya Federasyonu’nun bir uç bölgesi) saldırı arasında kavramsal farklar vardır.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Londra’ya ve 11 Eylül 2011’de New York’a saldırı küresel hafıza da yerini aldı. Tarih kitaplarına kaydedildi ve liderlerin kararlarını savaş ilanına varıncaya dek önemli ölçüde etkiledi. Bunu daima hatırlamalıyız.”
Kısacası; siyonist medya, Tel Aviv ve Kudüs’ün vurulmasının unutulmayacak bir darbe olduğunu şimdiden yazmaya başladı.
