DÜNYAHABERLERSuriye

Suriye: ‘Türkiye Suriye muhalefetine masaya oturmaması için baskı yapıyor’

SANA’nın haberine göre, Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bugün BM genel sekreteri ve Uluslararası Güvenlik Konseyi başkanına Türkiye hükümetinin Suriye krizinde oynadığı yıkıcı role ilişkin iki eş mektup gönderdi.

Bakanlık mektubunda; Türkiye hükümetinin, Cumhurbaşkanının Suriye’deki krizin çözümüne ilişkin öne koyduğu siyasi programın yanı sıra Suriye hükümetinin bu bağlamda attığı pratik adımları aksatmaya çalışması aracılığı ile Suriye’ye yönelik düşmanca tutumlarını tırmandırdığını belirtti.

Türkiye hükümetinin aynı zamanda bu programı reddetmeleri için Suriyeli bazı muhalif taraflara baskı uyguladığına dikkat çeken Bakanlık, Türkiye hükümetinin başta Nusra Cephesi ve bu cephenin tabi olduğu Kaideli teröristler olmak üzere daha başka silahlı terör gruplarının toplanmaları, barınmaları, silahlandırılmaları, eğitilmeleri, finanse edilmeleri ve ardından da Suriye topraklarına geçirilmeleri için Türkiye topraklarını merkezlere dönüştürdüğünü vurguladı. Mektupta Türkiye hükümetinin Suriye’de hizmet kurumları, altyapı, kamu ve özel mülkleri sabote eden, masum vatandaşları vahşice katleden terör gruplarının eylemlerini aleni bir şekilde destekleyip akladığına dikkat çekildi.

‘BM hukuku ihlal ediliyor’

Bakanlık, Türkiye hükümetinin direk ve dolaylı yollarla Suriye’nin içişlerine müdahalelerini sürdürdüğünü ifade ederken, BM misakı ve uluslararası karar-kanunların yanı sıra devletler arasındaki ilişkileri belirleyen temelleri ihlal etmesiyle bölge ve dünya güvenlik-istikrarını tehdit ettiğini kaydetti.

Türkiye hükümetinin tüm bu misak, kanun ve kararlara ilaveten BM misakının ikinci maddesini ihlal ettiğini ifade eden Bakanlık; bu maddenin BM’de üye her hangi bir ülkenin her hangi bir devletin egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne karşı güç tehdidinde bulunma ya da güç kullanmayı yasakladığına işaret etti.

Bakanlık; BM misakının 1970 tarihli 2625 sayılı kararı/25 D/ maddesi gereğince devletler arası dostluk ilişkilerine ilişkin uluslararası kanun ilkelerine dikkat çekerken, bunun kapsamında Türkiye hükümetinin sadece BM misakı ve uluslararası kanunları ihlal etmekle kalmadığını, uluslararası barış ve güvenliği tehdit eden durumlar yarattığını ifade etti.

BM misakı ve uluslararası kararlar gereğince hiç bir ülkenin hiç bir nedenden dolayı başka bir ülkenin iç ya da dış işlerine direk ya da dolaylı olarak müdahale hakkı bulunmadığının altını çizen Bakanlık; bunun üzerine askeri müdahale ve her türlü müdahale şekillerine ilaveten devlet şahsiyeti ya da siyasi, ekonomik veya kültürel bileşenlerine herhangi bir tehditte bulunmanın BM misakı ve uluslararası kanunlara ihlal teşkil ettiğinin altını çizdi.

Tüm ülkelerin başka bir ülkede yönetimi güç ile düşürmeyi hedefleyen herhangi bir etkinliği veya askeri bir çalışmayı destekleme, körükleme, finanse etme ya da bunu yapanlara hoşgörülü davranmasının BM misakı ve uluslararası kanunlar çerçevesinde yasaklanmış olduğunu belirten Bakanlık; aynı şekilde başka ülkelerde sivil anlaşmazlığa müdahale etme ya da anlaşmazlıkları provoke etmenin yasaklanmış olduğunu ekledi.

‘Türk halkına saygılıyız’

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı mektubunda; her devletin başka bir devletin müdahalesine maruz kalmadan kendi siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel sistemini belirleme hakkının mevcut olduğunu, kimsenin bu hakkı gasp etme yetkisi olmadığının altını çizdi.

Uluslararası Adalet Mahkemesinin 1986 tarihli Nikaragua Davasına ilişkin kararına işaret eden Bakanlık; bu karar kapsamında siyasi ya da başka nedenleri ne olursa olsun hiç bir devletin başka bir devletteki hükümeti düşürme amaçlı olarak çabalarda bulunması ya da silahlı çeteleri desteklemesinin o ülkenin içişlerine müdahale niteliğinde sayıldığına vurgu yaptı. Bakanlık; Türkiye’nin Suriyeli silahlı muhalefete sağladığı destekle de bunu yaptığını belirtti.

Bakanlık; Uluslararası Adalet Mahkemesinin bir çok kararını örnek vererek, Türkiye hükümetinin tüm bu kararları da ihlal ettiğine dikkat çekti.

Türkiye hükümetinin tüm bunlara ilaveten Uluslararası güvenlik konseyinin 2001/1373 sayılı kararını da ihlal ettiğine vurgu yapan Bakanlık; bu karar kapsamında mülteci sıfatının verilmesinden önce böyle bir talepte bulunanların herhangi bir terör eyleminde bulunmayı, yürütmeyi ya da böyle bir eyleme katılmayı planlamadığından emin olunması gereğine dikkat çekti.

Bakanlık; Türkiye hükümetinin tüm bu ihlalleri ve tırmandırmaları karşısında uluslararası toplumun onu ve Suriye’nin içişlerine müdahale eden tüm taraflara bu tutumlarını sonlandırmaları için zorlaması gerektiğini belirtti.

Bakanlık Mektubunun sonunda; Suriye hükümetinin bir kez daha dost Türk halkına saygılarını ifade ettiğinin altını çizdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu