İNSAN HAKLARIMEDYA ANALİZSuriye

Suriye:Türkiye Hükümeti Kaideli Teröristlere Desteğini Sürdürüyor

Suriye Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı bugün Birleşmiş Milletler (BM) genel sekreteri ve Uluslararası Güvenlik Konseyi başkanına gönderdiği iki eş mektupta;

“Geçmiş mektuplarımızda halihazırdaki Türkiye Hükümetiyle birlikte bazı bölge ve dünya ülkelerinin direkt yada dolaylı biçimde Suriye’de Kaide örgütüyle bağlantılı silahlı terör gruplarına sundukları destek ve oynadıkları büyük role ışık tutmuş; bunun terörle mücadele ve başka ülkelerin içişlerine müdahale ile ilgili uluslararası kanun ve Güvenlik Konseyi ilkelerine açık ihlal oluşturduğunu açıklamıştık..” dedi.

Bakanlık, Türkiye Başbakanı ile Dışişleri Bakanının son olarak Cenevre, Viyana ve Roma’daki beyanatlarında geldiği gibi Türk hükümeti yetkililerinin Suriye’nin içişlerine müdahaleden alenen bahsetmeye devam ettikleri bir sırada, Kaideye bağlı silahlı terör gruplarını bütün vesilelerle finanse etmeye, silahlandırmaya ve barındırmaya devam ettiklerini belirtti.

Bakanlık, somut veriler, Türk siyasi ve medya raporları ile son olarak bir çok Türk Parlamenteri ve parti başkanının işaret ettiklerinin Suriye’de cereyan eden olaylarda Türk müdahalesinin hacmini ortaya çıkardığını vurguladı.

Bakanlık mektuplarında, çok sayıda Türk parlamenterinin Türkiye Büyük Millet Meclisi önünde, Türkiye Hükümetinin Suriye’de cereyan eden olaylarla ilgili ilişiğinin olduğunu delilleriyle gösteren bir çok sorunu masaya yatırdıklarını, bu olaylardan birinin de Libyalı “İntisar” gemisinin iki ay önce Türkiye İçişleri Bakanlığının özel izniyle İskenderun limanına girişi olduğunu, geminin Suriye topraklarına girmek için 250 Libyalı teröristle beraber Suriye’deki teröristlerin saflarına taşınmak üzere 400 ton silah taşıdığını ifade etti.

Bakanlık, Cumhuriyet Halk Partisi Milletvekili Atilla Kart’ın parlamentoya sunduğu gensoru önergesinin bizim söylediklerimizin delili olduğunu, Kart’ın gensorusu önergesinde Türkiye Hükümetinden, Suriye’deki silahlılara silah ve teçhizat taşımada kullanılan Suudi Arabistan 130 C tipi 3 uçağa Türk hava sahasını kullanma izninin neden verildiğini uçakların Kaide örgütünden silahlı teröristleri mi taşıyordu? Sorularını yönelttiğine işaret etti.

Bakanlık, Milletvekili Kart’ın Türkiye hükümetinden, Türk hava sahasını yabancı dış güçlerin kullanması önünde açmasının Suriye’deki içi savaşta taraf olduğunu ispatladığına işaret ettiğini belirtti.

Türkiye’nin Cumhuriyet Gazetesinin bir kaç gün önceki sayısında CHP Partisinden Milletvekili Hurşid Güneş’in, Suriye’ye yönelik politikası nedeniyle Türkiye hükümeti yetkililerine karşı dava açtığını ifade ettiğine dikkat çeken Bakanlık; Güneş’in davasında Türk hükümetinin Türk toprakları üzerinde silahlıları eğittiğini, Suriye’ye silah aktardığını ve Suriye’de bulunan silahlı güçler için yardım ve bağışlar topladığını ifade ettiğine işaret etti. Bakanlık; Suriye’deki silahlı terör grupları liderlerinin bir çok haber ajansı ve medya organlarına yaptıkları açıklamalarda tüm bunları doğruladıklarını ve kanıtladıklarını da ifade etti.

Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanlığı mektubunda; Reuters Ajansının 27-02-2013 tarihinde söz konusu liderlerden naklen; ‘geçen ay içinde Türkiye üzerinden aralarında anti zırh, uçak savar, muhtelif tür füzeler ve roketlerin yanı sıra daha başka teçhizat ve cihazların ulaştığını’ aktardığını ifade etti. Bakanlık; terör grupları liderlerinin Reuters’in raporunda tüm bu silahları kaçak yollar değil de yasal, resmi ve normal bir şekilde Cilvegözü sınır kapısından teslim aldıklarını aktardıklarına vurgu yaptı.

Türkiye hükümetinin Türkiye topraklarını Kaide Örgütünden terör ve teröristlerin toplanma, eğitim, destek, finans, ve hareket noktasına dönüştürdüğüne ilişkin hiç bir şüpheye yer vermeyen daha bir çok kanıtın bulunduğunu belirten Bakanlık; Suriye’deki Kaideli teröristlerin Türkiye hükümetinin bilgisi ve denetimi altında çalıştıklarını belirtti.

Türkiye hükümeti ve başka hükümetlerin terör, teröristler ve radikallere sınırsız desteğine ilişkin her gün artan delillerin uluslararası toplum tarafından görmezden gelinmesinin tehlikesinden uyaran Bakanlık; bunun Suriye’de daha fazla kanların akıtılması, krizin uzaması ve genişlemesine yol açacağına dikkat çekti.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu