Reuters muhabiri Mariam Karouny’nin haberine göre; babası Libyalı, annesi İrlandalı olan Hussam Najjar, Mehdi el Harati’nin şimdi Suriye’de çoğu kendine bağlı 20 Libyalı dahil bazı yabancı kişileri de barındıran bir birliğin komutanı.
“EĞİTİYORUZ”
Najjar, Suriye’deki Libyalılar arasında “muhabere, lojistik, insani yardım ve ağır silahlar konularında uzman olan kişiler olduğunu ve bunların eğitim üslerinde Suriyeli isyancılara muharebe taktikleri ve fiziksel eğitim bilgileri verdiklerini” söyledi.
Suriyeli muhaliflerin ellerindeki silahların ve örgütlenmelerinin ne kadar zayıf olduğunu görünce şaşırdığını ifade eden Najjar, “bu ülkedeki çoğunluğun, Kaddafi iktidarının baskısı altındaki Libyalılardan çok daha fazla ezildiğini” söylüyor.
“SİLAHLARI GÖRÜNCE AĞLAMAKLI OLDUM”
“Şoke oldum. Hiçbir şey beni bu gördüklerime hazırlamamıştı. Buradaki Sünnilerin durumu, kafa yapıları, kaderleri – hepsi yıllar boyunca rejim tarafından erozyona uğratılmış” diyen Najjar, “Silahlarını görünce ağlamaklı oldum. Tüfekler hiçbir işe yaramaz. Irak savaşından, oradan buradan arta kalmış silahları bize satıyorlar. Neyse ki biz bu işleri biliyoruz. Silahları tamir edip bakımını yapabiliyoruz” diye konuştu.
“MUHALİFLER ARTIK UÇAKSAVARA SAHİP”
Najjar, Suriye’ye geldiğinden bu yana ellerindeki silahlardan “beş kat daha etkili silahlar edindiklerini” söyledi. Muhalifler artık büyük çaplı uçaksavar topları ve sniper silahlarına sahip.
Haberde “NATO’nun empoze ettiği uçuşa yasak bölge uygulamasından yararlanarak tam teşekküllü eğitim kampları kurabilen Libyalı isyancıların aksine Suriyeli savaşçılar, Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a bağlı ordunun hava saldırılarına her an açıklar” deniliyor.
Najjar, “Libya’da uçuşa kapalı bölge sayesinde biz 1,400-1,500 kişilik birlikler kurabiliyorduk… Burada savaşçılar oraya buraya dağılmış vaziyette” dedi.
“BAŞKA ÜLKELERDEN DE GELECEKLER”
Najjar, Arap ülkelerinde daha binlerce kişinin “komşu ülkelerde toplandıklarını ve isyancıların davasına katılmaya hazırlandıklarını” ifade etti.
NAJJAR’DAN BATI’YA ÇAĞRI
Najjar, Batılı emperyalist ülkelere de niteliğinde bir açıklama yaptı, “Batılı hükümetler kendi başlarını derde sokuyor. Bu işkence ve katliamın devamı için kapıyı ne kadar uzun süre açık tutarlarsa, daha fazla genç bu yaşamdan vazgeçip öteki dünyanın peşinden gidecek.
Eğer Batı ve diğer ülkeler ellerini çabuk tutmazsa, bundan sonra işler benim gibi sigara içen, eğlenmeye giden normal insanların elinden çıkacak, artık her şeyi çok daha başka düzeylerle taşıyacak aşırı eylemcilerin eline geçecek” dedi.
