DÜNYAİNSAN HAKLARI

Suudi halef krizi yeni bir dünya yaratacak

Bir Amerikalı gazeteci Aralık 2010’da başlayan demokrasi yanlısı ayaklanmalar sebebiyle sonsuza kadar değişen yeni Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki veraset meselesiyle uğraşmak zorunda kalacağından Suudi Arabistan’ın kriz noktasının yakınında olduğuna inanıyor.

Washington Post’ta Salı günün yayımlanan “Orta Doğu’da sıradaki karışıklık. Suudi Arabistan’ın Halefiyet Savaşı” başlıklı makalesinde Karen Eliot House, Suudi Arabistan’ın, 1953’teki ölümüne kadar kesintisiz bir şekilde yöneten kurucusu Kral Abdul Aziz  ibn Suud’un yaşlı oğulları sıranın sonuna yaklaşıyorlar, diye yazdı.

Yazar, Kral Abdullah’ın yaklaşık 90 yaşında ve sağlık durumunun bozuk olduğuna, Veliaht Prens Salman’ın ise 76 yaşında olduğuna işaret etti.

Bayan House’un işaret ettiği gibi, Suudi kraliyet ailesi kalan kardeşler ve üvey kardeşlerle monarşiyi devam ettirebilir, ama bunların en genci bile altmışlı yaşlarda.

House, reform döneminde ülkeyi idare edecek veya krallığın kötü eğitim, yüksek işsizlik oranı, çökmüş bürokrasi ve bozuk ekonomi gibi sorunlarını çözecek yahut büyüyen genç ve sinirli/ usanmış toplumla uğraşacak ölçüde kavrayış gücü ve enerjiye sahip bir Suudi prensinin muhtemelen var olmadığına dikkat çekiyor.

Orta Doğu’daki karışıklıklar dahil, harici meydan okumalar ve Amerika Birleşik Devletleriyle yıpratıcı ittifak da içerideki bu sıkıntılara eklenmeli, diyor Bayan House.

O, Suudi istikrarının üç tarihi sütunu olan petrol, Vahhabi müftüler ve kraliyet ailesinin çatırdadığını belirtiyor.

Ülkenin on yıllardır büyük oranda petrolden sağlanan geliri fazla üretim ve iç tüketimdeki keskin yükseliş sebebiyle azalabilir.

Suud Sarayı’nın meşruiyetini kabul eden aşırılık yanlısı Vahhabi müftüler bile giderek artan bir şekilde bölündüler ve halkın gözündeki itibarlarını kaybettiler.

İlaveten, Suudi kraliyet ailesi zamanın eninde sonunda kendilerini tahttaki veraset meselesini açıklamaya zorlayacağı üzere, bölünme yoluyla da tehdit ediliyor.

Bayan House, er ya da geç Suudi veliahtlığının yeni nesle geçeceğini, bunun da imkânlar kadar riskler doğuracağını ekliyor.

Teorideki imkân şudur: Eğitimli, daha açık görüşlü ve yukarıdakilerin hepsinden daha enerjik yeni nesil kraliyet ekonomik ve politik kontrolleri gevşetmek ve halkın gerilimini azaltmak için hükümetin yeteneklerini arttırmak yoluyla Suudi Arabistan’ın çeşitli problemleriyle yüzleşmeye başlayabilir.

Bununla birlikte, risk, Suudi kraliyet ailesinin küçük parçalara bölünecek olmasıdır.

Suudi Arabistan liderliği diğer hiçbir monarşiye benzemez. Bu, prenslerin sıklıkla çok eşli olduğu ve böylelikle düzinelerce çocuk yaptıkları (şu ana kadar yaklaşık olarak yedi bin prens oldu) bir sistemdir.

Suudi Arabistan bugünlerde, zayıf bir liderin bir diğerine devrettiği,  Sovyetler Birliğinin öldüğü on yılı çok fazla andırıyor, diyor Bayan House.

Bayan House’a göre, böylesine geniş ve bölünmüş bir kraliyet ailesi on yıllar boyunca oluştu ve hala cevapsız kalan en önemli soru yeni nesil monarkın nasıl seçileceğidir.

Birçok Suudi,  Kral Abdullah’ın 2006 yılında tahtın devrini kolaylaştırmak ümidiyle kurduğu Sadakat Konseyi’nin monarkın ölümüyle sona ereceğinden korkuyor.

Suudi toplumu şimdi on yıl öncesinin pasif kalabalıklarına çok az benzer şekilde davranıyor. Suudiler şimdi krallık içindeki ve dış dünyadaki hayatı biliyorlar ve gördükleri eşitsizliklerden hoşlanmıyorlar.

Suudilerin yüzde altmışı yirmi yaşın altında. Suudilerin yüzde kırkı zenginlik içinde yaşar; yüzde yetmişi kendi evine sahip olamaz ve özel sektörde çalışanların yüzde doksanı yabancılardır.

Bu arada, 20 ile 24 yaş arasındaki işsizlerin oranı yaklaşık yüzde kırktır.Suudi erkekler kalifiye olsalar da, düşük nitelikteki bir işi almıyorlar; Suudi kadınlar iyi eğitimli olsalar bile kalifiye oldukları işi yapmalarına izin verilmiyor.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu