İNSAN HAKLARI

Suudi rejimi tutukluların ailelerini de tutukluyor

Suudi hanedan rejimi, milli gününü kutlarken, başkent Riyad’ın kuzeyindeki siyasi tutukluların aileleri Gesim şehrindeki Tafiye ceza evinin karşısında toplanıp oturma grevi yaparak, siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istediler. Suudi hendan hükümeti bu ülkede özgürlük ve eşit haklar için mücadele eden ve barışçı gösteri yürüyüşleri yapan onlarca vatandaşı tutuklayıp, belirsiz bölgelere götürüp, gizli hapishanelerde tutmaktadırlar. Arabistanlı insan hakları örgütleri ve aktivistler bu ülkeye egemen Suudi hanedanı rejimince 13 siyasi tutuklunun yargısız infaz edildiklerini bildirdiler. Bunlardan 11 siyasi tutuklu Suudi Arabistan istihbarat örgütünün tutukevinde öldürüldüklerini kaydettiler.

Arabistanlı insan hakları dernekleri bu ülke hapishanelerinde ağır işkenceler yapıldığına ilişkin çok sayıda raporlar yayınlamışlardır. Fakat hiçbir uluslar arası kuruluş buna tepki göstermemiş bulunuyor. Bu vurdumduymazlık sonucu, Suudi Arabistan hükümeti halkı bastırmada daha bir şiddet uyguluyor ve azgınlaşıyor. 2000 yılından beri Suudi Arabistan’da halkın itirazları artarak devam ettiği için, yüzlerce Arabistanlı İslamcı ve hürriyetçi siyasi muhalif tutuklanıp işkence edilmektedir. Arabistan sivil toplum örgütleriyle medeni ve insan hakları savunucusu örgütlerin belirttikleri üzere, Suudi kraliyet rejimi 30 bin insanı tutuklayıp yargılamadan uzun süreli hapis cezasına mahkum edilmişlerdir. Tutukluların aileleri eşleri ve evlatlarının nerede tutulduklarından bile habersizdirler. Suudi hanedan rejimi milli güvenliği tehdit etmekle suçladığı insan hakları savunucularını, öğrencileri ve muhalifleri tutuklayıp işkence edip, yargısız infaz ediyor. Artık yapılan zülüm dayanılamaz hale geldiği için, Arabistanlı mahkeme hakimleriyle Kâdılar bile isyan ettiler. Nitekim 50 yargıç topluca görevinden istifa etti. yargıçlar ve mahkeme hakimlerine göre, Suudi Arabistan’da hukuk diye bir şey yoktur. Prensler ve kralın emirleri bütün hukuk ve kanunlardan üstün sayılıyor. Bu nedenle bu ülkede hukuk sistemi çökmüştür. Suudi hanedan rejimi savcı ve hakimleri kullanarak, mahkeme kararlarını etkiliyor ve uydurma ithamlarla masum ve hürriyetçi insanları tutuklama kararını verdiriyorlar. Arabistanlı hukukçu ve hakimler ise, artık bunun vicdana sığmayacağını belirtip, bu zorbalıktan kurtulmaya çalışıyorlar.

Suudi Arabistan’da yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı söz konusu değildir. Yargı sistemin hanedan rejiminin emrindedir. Elbette gerçek şudur ki, Suudi hanedanı Amerika ile müttefiki batılı sömürgeci güçlerin petrol ihtiyaçlarını karşıladığı ve onlara yağmalattığı için, insan hakları ihlalleri batılı güçler tarafından meşru sayılıyor. Suudi hanedan rejimi son yıllarda petrol gelirlerini Amerika, İngiltere, Almanya gibi ülkelerden 200 milyara yakın silah satın almıştır. Buna ilaveten bölgedeki bütün dikta rejimleri Amerika’ya temsilen desteklemiştir. İslami diriliş yaşayan İslam ve Arap ülkelerinde kaçak ve hunhar diktatörlere ev sahipliği yapmaktadır. Suudi hanedan rejimi Yemen’deki halk kıyamını uzun yıllardan beri bastırmak için Ali Abdullah Salih dikta rejimini askeri ve istihbarat açıdan desteklemiş ve Bahreyn’deki Al’i halife rejimini ayakta tutmak için bu ülkeye askeri birlikler ve terör timleri göndermiştir. Bu nedenle Arabistan Müslüman halkı Suudi hanedan rejiminin çökertilmesini istemekte, bu ülkede seçilmiş ve demokratik İslami bir devlet düzeninin kurulması için mücadele etmektedir.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu