Tahran’da bu hafta Cuma namazını kıldıran Ayetullah Seyyid Ahmed Hatemi, İran’da 11 şubat (22 Behmen) İslam İnkılabı’nın zafer yıldönümü münasebetiyle düzenlenen yürüyüşlere İran halkının milyonluk katılımıyla düşmanlara ve sultacılara, İran milletinin zilleti kabul etmeyeceği ve boyun eğmeyeceğini bir daha gösterdiğini söyledi.
İran halkının görkemli ve coşkulu yürüyüşü ve İslam inkılabına sahip çıkmasından dolayı halka teşekkür eden Tahran Cuma namazı hatibi, İran halkının yürüyüşlerdeki görkemliliğiyle birlik ve beraberlik içinde olduğunu bir daha gösterdiğini söyledi.
Hatemi, İran halkının, İslam inkılabına bağlılığının her geçen yıl daha da görkemli hale geldiğini belirterek, halkın İslam inkılabı ve İslam nizamına bağlılığının azalmadığı gibi aksine daha da arttığını bunun yanı sıra İslam inkılabının etkisinin de bölge ve dünya düzeyinde her geçen gün daha da açık bir şekilde görüldüğünü söyledi.
Tahran Cuma namazı geçici hatibi, okuduğu hutbede, bazı çevrelerin İran nükleer müzakere heyetine yönelik eleştirilere de temas ederken, nükleer timin güçlü bir şekilde İran milletinin hakkını savunduğunu ama Amerika’nın hile peşinde olduğunu fakat İslam inkılabı rehberinin dirayet ve siyasi yüksek bilinci ve stratejisiyle Amerika ve düşmanların bütün oyunlarını bozduğunu söyledi.
Ayetullah Hatemi, Amerikalı yetkililerin İran heyetinin müzakerelerdeki ciddiyetine temasla, İran heyetinin bütün ciddiyeti ve kararlılığıyla nükleer müzakereleri sürdüreceğini ve İran milletinin haklarını savunacağını söyledi.
Ayetullah Hatemi, Amerika’nın nükleer müzakerelerdeki oyunlarına ve İmam Ali Hamaney’in bununla ilgili olarak yaptığı açıklamaya atıfta bulunarak, “Evet 5+1 Grubu ve Amerika hilekarlık peşindeydi, aynen Filistinliler’e yaptıkları gibi ve Oslo Anlaşması’nda genel çerçeve üzerinde anlaşıp ve detayları sonraya bırakmak gibi ki bu detaylar tam 22 yıl geçmesine rağmen halen çözülmüş değil” diye konuştu.
Tahran Cuma namazı geçici hatibi, nükleer anlaşmayla ilgili asıl meselenin detaylar olduğunu belirtti ve “Bunun için ise İslam inkılabı rehberi, ‘Eğer bir anlaşma yapılacaksa bu tek aşamalı olmalı ve tüm genel konuları ve ayrıntıları kapsamalıdır. Bu anlaşmanın maddeleri ve içeriği şeffaf olmalı ve değişik koşullarda bahane edilmesi için kullanılmaya müsait içerik ve kavramlardan kaçınılmalı’ diye konuştu.
