DÜNYASuriye

Esad:Asıl sorun ben değilime

Cumhurbaşkanı Beşşar el-Esad, Rusya Bugün Kanalına verdiği ve kanalın dün sabah yayınladığı mülakatında; Suriye’ye yönelik herhangi bir saldırının tüm dünyanın tahammül edemeyeceği sonuçlara yol açabileceğini ve Pasifik Okyanusundan Atlas Okyanusuna kadar tüm dünyada domino etkisi yaratacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı el-Esad, Suriye’nin, istikrar ve bölgedeki ortak yaşamın son kalesi olduğunu belirterek batının Suriye’yi istila etme gibi bir niyetinin olmadığını, fakat bunu yapması durumunda tahmin edilemeyecek sonuçlar doğacağının altını çizdi.

Cumhurbaşkanı el-Esad Suriye’nin düşmanlarının kim olduğu yönündeki soruya yanıtında, şu anki düşmanın terör ve istikrarsızlık olduğunu söyleyerek meselenin şahıslarla, yönetimde kalması ya da gitmesi ile ilgili olmadığını, ülkenin güvenliği ile ilgili olduğunu, Suriye’de şu an bu düşmanla savaştıklarının altını çizdi.

El-Esad, “olayların başından itibaren asıl hedef ben değildim. Asıl sorun da ben değildim. Batı her zaman düşman yaratmaktadır. Geçmişte düşman komünizmdi daha sonra İslam oldu ve sonrasında Saddam Hüseyin. Bugün de “Beşşar” adı altında yeni bir düşman yaratmak istiyorlar. Bu nedenle sorunun Başkandan kaynaklandığını ve gitmesi gerektiğini söylüyorlar. Dolayısıyla gerçek soruna odaklanmamız ve söylediklerine kulak vermememiz gerekiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı el-Esad’ın bütünlük içindeki Suriye’yi koruyabilecek tek adam olduğuna inanıp inanmadığına ilişkin soruya karşılık el-Esad, soruna iki açıdan bakmak gerektiğine dikkat çekerek “ilki anayasayla ilgili. Anayasanın bana verdiği yetkilere sahibim. Bu yetki ve otoriteye dayanarak sorunu çözmem gerekiyor. Fakat başkanlık görevini yerine getirebilecek pek çok Suriyeli vatandaş bulunuyor. Ülkenin kaderi bir tek şahsa sürekli şekilde bağlanamaz” diye konuştu.

Her Suriyeli Vatanın Savunmasına Katılıyor

Çatışmaya sonlandıracak ve barışı yeniden sağlayacak kişi olup olmadığı konusunda ise el-Esad, kendisinin bu görevi yerine getirme sorumluluğu ve görevi taşıdığını ve bunu yapmayı umduğunu dile getirerek sorunun cumhurbaşkanının yetkileriyle değil tüm toplumla bağlantılı olduğunu, cumhurbaşkanının kurumlar ve halk desteği olmadan hiçbir şey yapamayacağını kaydetti.

El-Esad, bu savaşın Cumhurbaşkanının değil ülkesinin savunulmasına katkıda bulunan tüm Suriyelilerin savaşı olduğunu vurguladı.

Pek çok sivilin hayatını kaybettiği bu savaşta zafere ulaşma şekli ve tüm olanlardan sonra halka uzlaşma imkânlarına ilişkin soruya yanıtında Cumhurbaşkanı, sorunun kendisiyle halk arasında olmadığına dikkat çekerek “benim halkla bir sorunum yok. Fakat batı, ABD, Türkiye ve pek çok Arap ülkesi bana karşı. Suriye halkı da bana karşı olsaydı ayakta kalabilir miydim? Ben Süpermen değil insanım. Sorun halkla uzlaşma ya da Suriyelilerin kendi aralarında uzlaşması değildir. Sorun terör ve teröristlerin Suriye’nin istikrarını sarsmak için dışarıdan aldıkları destektedir” dedi.

Suriye’de olanların iç savaş olmadığı yönündeki kanaatinin devam edip etmediğine ilişkin soruya karşılık el-Esad, Suriye’de bölünmelerin olduğunu, fakat bu bölünmelerin iç savaş anlamına gelmediğini dile getirerek iç savaşın etnik ya da mezhepsel temelde olduğunu, etnik ya da mezhepsel gerginlikler olabileceğini fakat bunun sorun yaratmayacağını söyledi.

El-Esad, tek bir ailenin içinde ya da daha büyük bir kabilede veya daha büyük bir kentte bölünmeler olabileceğini, fakat bunun iç savaş olduğu anlamına gelmediğini belirterek Suriye’de farklı şeylerin geliştiğini ve bunun beklenen doğal olaylar olduğunun altını çizdi.

Halkla uzlaşma ve ülkenin uğradığı büyük zararlardan sonra Suriye halkının hala Cumhurbaşkanı el-Esad’ı isteyip istemediği konusunda ise, bu sorunun varsayım olduğunu, çünkü halkın inancının doğru olacağını, bunu anlamak içinde onlara sormak gerektiğini ifade etti.

El-Esad, “bu nedenle bazılarının söylediklerinden değil ülkem için endişe ediyorum ve odaklanmamız gereken konu budur” diye ekledi.

Suriye ordusu ve güvenlik birimlerinin düşmanı ezme gücü bulunmadığı iddiaları ve terör saldırılarının devam etmesine ilişkin soruya ise el-Esad, normal koşullarda ordu, güvenlik ve istihbarat birimleri bulunduğu zaman terör gibi bir iç düşman olsa bile dış düşmana odaklanıldığını, çünkü toplumun teröre kucak açmayacağını söyledi.

El-Esad, şu an yeni bir savaş yöntemi uygulandığını ve terörün Suriye’de yaşayan Suriyeliler veya dışarıdan gelen yabancı militanlar aracılığıyla vekâleten uygulandığına dikkat çekerek bunun adapte olunması gereken yeni bir savaş türü olduğunu ve zaman gerektirdiğini ifade etti.

Bunu düzenli ya da klasik bir savaş olarak nitelendirmenin hatalı olduğuna işaret eden el-Esad,” bu çok daha zor bir savaştır. Bununla birlikte teröristlere benzeri görülmemiş bir silah, para ve siyasi destek sunulmaktadır. Bu nedenle zorlu ve sert bir savaş olmasını bekliyoruz. Suriye gibi küçük bir ülkenin işbirlikçileriyle savaş açan tüm bu ülkelerle birkaç gün ya da hafta içinde baş edebileceğini beklemek de yanlış” diye konuştu.

Ortak bir stratejileri olmayan terör grupları bulunduğu ve savaşın nasıl geliştiği sorusuna yanıtında el-Esad, bunun sorun teşkil etmediğini, teröristlerin kentlerin içinden savaştığını, bu kentlerde sivillerin bulunduğunu belirterek bu tip teröristlerle mücadele edildiği zaman alt yapı ve sivillerin en az oranda zarar görmesine özen göstermek gerektiğini bildirdi.

El-Esad, “fakat savaşmamız gerekiyor. Teröristlerin öldürmelerine ve yıkmalarına izin veremeyiz. Bu türdeki savaşın zorluğu da buradan kaynaklanıyor” diye ekledi.

Teröristlere Lojistik Destek ve Silah Verildiği Müddetçe Savaş Uzun Sürecek

Suriye’nin düşmanı ezmek için ihtiyaç duyduğu süre konusunda ise Cumhurbaşkanı el-Esad, bu soruya cevap veremeyeceklerine söyleyerek “dünyanın dört bir yanından ve özellikle Ortadoğu bölgesi ve İslam âleminden yabancı militanları göndermeyi, bu teröristlere silah vermeyi ne zaman durduracaklarını bilmeden bu savaşın ne zaman sona ereceğini kestirmek zor. Bunu durdukları zaman bu soruya cevap verebilirim. Bu durumda her şeyi birkaç hafta içinde sonlandırabiliriz. Sorun çok büyük değil aslında. Fakat teröristlere lojistik destek ve silah verildiği müddetçe çok uzun bir savaş olacaktır” diye belirtti.

Kontrol edilmesi güç uzun bir sınır ve sınırdan sızan düşmanın bulunması ışığında zafere nasıl ulaşılacağı sorusuna karşılık el-Esad, hiçbir ülkenin sınırlarını tam olarak kontrol etmesinin mümkün olmadığını, bunun ABD ve Rusya için de geçerli olduğunu söyledi.

Ülkelerin komşularıyla iyi ilişkiler kurarak sınırlarını daha iyi şekilde kontrol edebileceğini, bunun şu an için Türkiye ile mümkün olmadığını belirterek Türkiye’nin terörist ve silah kaçakçılığını en fazla destekleyen ülkelerden biri olduğunun altını çizdi.

Türk halkının Suriye ile Türkiye arasında olabileceklerden endişe duyduğu ve Suriye Türkiye savaşının gerçek bir senaryo olup olmadığı yönündeki kanaatine ilişkin soruya karşılık el-Esad, iki nedenden ötürü buna inanmadığını söyleyerek savaşın halk desteği gerektirdiğini, Türk halkının çoğunluğunun bu savaşı istemediğini dile getirdi.

El-Esad, “bu nedenle akıllı hiçbir yetkilinin ülkesindeki halkın iradesine karşı gelebileceğine inanmıyorum. Bu durum Suriye halkı için de geçerli. Suriye halkı ile Türk halkı arasında hiçbir anlaşmazlık yok. Sorun hükümetlerle yetkililer arasında. İki ülke yetkilileri arasında izledikleri politikadan kaynaklı sorunlar yaşanıyor. Bu nedenle iki ülke arasında savaş çıkacağını sanmıyorum” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı el-Esad’ın Erdoğan’la en son ne zaman konuştuğu yönündeki soruya karşılık Cumhurbaşkanı, Erdoğan’la en son 2011 yılında seçimleri kazandığı zaman konuşup kendisini kutladığını ve bunun son görüşme olduğunu bildirdi.

Türk topraklarını kimin bombaladığı sorusuna yanıtında el-Esad, bunu öğrenmek için ortak soruşturma yürütmek ve iki ülkenin orduları arasında ortak bir komisyon oluşturmak gerektiğini belirterek sınırda çok sayıda terörist bulunduğunu ve bu teröristlerin havan toplarına sahip olduklarının altını çizdi.

Bu nedenle bombalamayı terör gruplarının da gerçekleştirebileceğini, bunu öğrenmek için atılan mermilerin türü, düştüğü yer konusunda soruşturma yürütmek gerektiğini, bunun da gerçekleşmediğini sözlerine ekledi.

El-Esad, Türkiye hükümetinden ortak bir komisyon kurulmasını talep ettiklerini, fakat Türk hükümetinin bu öneriyi reddettiğini, bu nedenle bir yanıtları bulunmadığını ifade ederek sınırda bu kadar çok sayıda terörist bulunması ışığında bu tür olayların olma ihtimalinin uzak tutulamayacağını, Suriye ordusuna Türk topraklarını bombalama emri verilmediğinin altını çizdi.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu