DÜNYAORTADOĞUSon Dakika

İsrail Yeni Bir Savaş Başlatamayacak Kadar Zayıf

Arap barışı adıyla Arap ve İsrail arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesi ve İsrail’in iç sorunlarının azaltılması için Arap ülkelerindeki aşırıcı terörist grupların desteklenmesi gibi yürütülen çeşitli politikaların İsrail’e bir faydası olmadı.

El-Menar yayınladığı bir analizde şunları yazdı: ‘Ekonomi ve güvenlik krizi ve bununla birlikte siyasi kaoslar, İsrail’deki sosyal bulanıklığın bir yansımasıdır.

Arap barışı adı altında Arap ve İsrail ilişkilerinin normalleştirilmesi ve Arap ülkelerindeki aşırıcı terörist grupların desteklenmesi, İsrail’in iç sorunlarını halledemedi ve bu Rejimin savaş yanlısı politikasını da değiştirmedi ve hatta İsrail’in güvenliğini olumsuz etkiledi.

Bu yanlış politikalar etkisini İsrail toplumunda gösteriyor ve İsrail’in Lübnan ve Gazze’de tekrarladığı savaşlar, İsrail toplumunun güvensizlikten mustarip olduğunu gösteriyor.

Filistin intifadası, İsrail güvenliğinde derin ve kalıcı etkiler bıraktı. Öyle ki, bu gün Batı Şeria’da yaşayan her İsrailli güvenlik endişesi duyuyor ve yolda yürümekten ve kahvehanede oturmaktan korkuyor. Bu, işgalci bir devletin varlığı, Yahudi yerleşkeleri inşa projesi ve sayısız savaş çıkarmanın bir sonucudur.

İsrail İstatistik kurumlarının ‘tersine göç’ olarak adlandırılan, işgal topraklarındaki İsraillilerin bu topraklar dışına gerçekleştirdikleri yolculuklar hakkında yayınladığı sonuçlar, tersine göç oranının işgal topraklarında çok yoğun olduğunu gösteriyor.

Ocak ayından Temmuz ayı sonuna kadar yapılan istatistiklere göre, üç buçuk milyondan fazla İsrailli işgal topraklarını terk etti ve bu rakam geçen yıla oranla yüzde 14.9 arttı. İstatistik sonuçlarına göre, gelecek yıl altı buçuk milyon İsraillinin işgal topraklarını terk etmesi bekleniyor.

Temmuz ayında 831 bin İsrailli yurt dışına gitti ve bu kişilerden 795 bin kişi ilk kez ve 3 bin kişide birden fazla işgal toprakları dışında bir bölgeye seyahatte bulunmuştu.

Bu istatistiklere göre İsrailli Yahudilerin yüzde 59’u, çocuklarını rahat bir şekilde o ülkelere gönderebilmek için yabancı konsolosluklara başvurarak o ülkelerin vatandaşlığına sahip olma talebinde bulunuyorlar ve 1.5 milyon İsrailli yabancı ülkelere seyahat vizesine sahip.

Amerika’nın askeri ve mali desteklerine rağmen, Siyonist Rejim hala ekonomik ve toplumsal krizlerle boğuşuyor ve yapılan istatistiklere göre fakirlik oranı yüzde 22’ye ulaştı.

Bu rejime taviz vermeyen Lübnan İslami Direnişinin ve Filistin Direniş Kuvvetlerinin varlığı sebebiyle İsrail, savaş olmadan bile korku ve güvenlik tehlikesi içindedir. Böyle bir durumda ve Direnişin böylesi bir savaş ihtimalinde İsrail’e beklenmedik bir sonuç müjdesi verdiği bir ortamda, İsrail nasıl yeni bir savaş başlatabilir ki?

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu