DÜNYASuriye

Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar Suriyelilerin Acılarının Bitmesini İstemiyor

Suriye’nin Birleşmiş Milletlerdeki Daimi Temsilcisi Beşşar el Caferi Suriye hükümetinin, Suriye’nin istisnasız her karış toprağında insani yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması amacıyla BM ve Uluslararası Kızılhaç Örgütü ile tam işbirliği içinde olmaya hazır odluğunu bir kez daha vurguladı.

Güvenlik Konseyinin Suriye’deki insani durumları tartıştığı oturumu ardından basın konferansı düzenleyen Caferi; Suriye hükümetinin yurt topraklarının hiçbir bölgesinde ‘aç bırakma politikaları’ izlemediğinin altını çizerken bunu kanıtlayan bir dizi somut delilin bulunduğuna dikkat çekti. Caferi; Batılı ve terörü destekleyen kimi medya araçlarının bu yönde bulundukları ithamların hiçbir aslı gerçeği olmadığının da altını çizdi.

Teröristlerin bulundukları bölgelere gönderilen insani yardımların hacmine işaret eden Caferi; bu yardımların bölgede bulunan terör örgütleri tarafından ele geçirildiklerinin altını çizdi. Caferi en son Şam kırsalı Madaya Beldesinde yaşanan bu duruma ışık tutarken; teröristlerin stokladıkları bu insani yardımları istedikleri fiyatlarla ve istedikleri insanlara sattıklarına vurgu yaptı.

Caferi aynı zamanda Türkiye’de Erdoğan rejiminin sınıra yakın sıcak bölgelere insani yardımların sınırlarından geçişini engellediğine de vurgu yaptı.

Güvenlik Konseyinde belli başlı tarafların Suriye halkının acılarının temel sebebini görmezden geldiklerine dikkat çeken Caferi; bu acıların ve kötü insani durumların temel nedeninin o bölgelerde bulunan IŞİD, Nusra Cephesi, Ahrar el Şam İslami Hareketi, İslam Ordusu, Fetih ordusu, İslami Cephe ve daha başka benzeri terör örgütler ve terör eylemleri olduğunun altını çizdi. Caferi bunun da en büyük kanıtının Suriye ordusunun kontrolüne geçirdiği yada Suriye hükümetinin ulusal uzlaşma çabalarda bulunduğu bölgelerde insani durumların direk olarak iyileşmesi olduğuna vurgu yaptı.

Madaya Beldesindeki insani durumlara ilişkin yalan dolan medya hamlesine ışık tutan Caferi; bu hamlede asılsız bilgiler ve sahte görüntülerin kullanıldığının kanıtlarla tespit edildiğine dikkat çekti. Caferi medya hamlesinde ayrıca uluslar arası terör örgütleri listesinde yer alan terör örgütleri tarafından yıllardır sıkı abluka altına alınan, bu bölgelere ne ilaç ne de herhangi bir gıdanın girişine izin vermemekle birlikte savunmasız insanlarının gelişigüzel füzelerle hedef alındığı bölgelerden hiçbir şekilde söz edilmediğine dikkat çekti.

Uluslararası Kızılhaç Örgütünün Şam temsilcisinin birkaç gün önce Madaya Beldesinde açlık durumunun olmadığını belirttiğine ve yayılan haberleri yalanladığına dikkat çeken Caferi; buna rağmen Cezire ve Arabiye kanallarının yanı sıra sözde muteber kimi medya araçlarının yalan ve sahtekarlığını sürdürdüklerine işaret etti.

Caferi insani alanlarda çalışanların selametleri ve yardımların teröristlere değil de asıl ihtiyaç sahiplerine ulaşmalarının Suriye hükümeti açısından temel bir önem taşıdığının altını çizerken, bu iki meselenin de BM tarafından üstlenildiğini söyledi.

Dış güçlerin destek ve komutasındaki terör örgütlerin bulundukları bölgelerde insani yardımların direk insanlara dağıtılmasını engelleyenlerin bizzat bu terör örgütleri olduğuna dikkat çeken Caferi; bunun da söz konusu terör örgütlerin sivillere karşı içerden dayatmalarda bulundukları ve yardımların ulaştırılmasını engellediklerinin bir kanıtı olduğuna vurgu yaptı.


 

Caferi Suriye’deki krize siyasi çözüm sağlama ve halkın acılarına son verme yönünde ilerlemenin sağlandığı her defasında kimi tarafların kasıtlı bir şekilde bu çabaları engellemek ve Suriye hükümetini suçlamak için kasıtlı asılsız hamleler başlattıklarına dikkat çekti. Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar rejimlerinin Cenevre’de yapılması beklenen görüşmelerden yana olmadıklarını belirten Caferi; bu rejimlerin Suriye’de çözümün sağlanması ve Suriye halkının acılarına son verilmesini istemediklerini birçok kez kanıtladıklarının altını çizdi.

ABD ve komutasındaki koalisyon uçaklarının Suriye’deki operasyonları konusunda ise Caferi; bu operasyonların Suriye’de ekonomi, altyapı, kalkınma ve yeniden yapğılanma sürecini sabote etmeyi amaçladığını, teröristlerin eylemlerinin de devamı olduğunu belirtti.

Suriyelilerin yaşadıkları kötü insani durumlar ve evlerinden tehcir edilmelerinin bir diğer nedeninin ise ekonomik yaptırımlar olduğuna dikkat çeken Caferi; Suriye’de insani durumları bahane edenlerin uyguladıkları bu yaptırımların Suriyelilerin yaşamını nasıl etkilediğine ışık tuttu.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu