DÜNYATÜRKİYE

Türkiye’nin Terörist İsrail ile ilişkileri normalleştirme girişimleri

Türkiye Cumhurbaşkanının İsrail ile ilişkiler konusunda yaptığı son açıklamadan sonra konu dış basında tartışılmaya devam ediyor. Bu ağlamda dış basında yer alan bir değerlendirme yazısını sizlerle paylaşıyoruz. (İslamaktuel)
Türkiye’de yarı başkanlık sistemini yürürlüğe koyan cumhurbaşkanı ve AKP’nin kurucu lideri Recep Tayyıp Erdoğan,

“Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesinin bölge ve Filistin’in yararına olacağını , bu normalleşme sürecinin bize de, İsrail’e de, Filistin’e de, bölgeye de kazandıracağı çok şey var. Bölgenin buna ihtiyacı var. O bölgedeki tüm halkların çıkarını düşünmek ve bir an önce barışı getirmek lazım.” Dedi.

AKP lideri Recep Tayyıp Erdoğan Necmeddin Erbakan tarafından, Milli görüş gömleğini çıkarıp, Siyonizm gömleğini giymekle suçlanmıştı. Erdoğan liderliğindeki AKP 2002 yılından beri iktidarı sırasında gayri meşru ve terörist İsrail rejimiyle çok boyutlu işbirliğini geliştirip sürdürmektedir. Recep Tayyip Erdoğan 2004 yılında katil İsrail rejimine destek olduğu için en azılı Siyonist lobiler olarak Filistin halkının katliamı ve sürgün edilmesini destekleyen ve bu katliamları İsrail’in kendini savunma hakkı olarak yansıtan “Amerika Yahudi komitesi-AJC” ile sözde anti semitizm ve özde Siyonist olan “İftira ve Karalama ile Mücadele Birliği-ADL” Tarafından “ Yahudi Cesaret Madalyası yada Yahudi Üstün Hizmet Madalyası Ödül’üyle ödüllendirildi.

Erdoğan Mayıs 2005’te işgal edilen Filistin topraklarını ziyaret edip, hamile kadınların ceninlerini çıkarıp anne ve bebeği katleden hunhar Lübnan kasabı Ariyel Şaron ile el sıkışarak kameralata poz verdi. Erdoğan hükümeti ayrıca, Suriye hükümetini anti Siyonist direniş ekseninden koparmak, İran, Suriye ve Lübnan Hizbullahı’yla Filistin halk direniş hareketlerinden oluşan Siyonizm yayılmacılığı ve işgaliyle mücadele birleşik cephesini çökertmek amacıyla, Beşar Esad hükümetiyle Irkçı İsrail rejimini barıştırmaya çalıştı. Bu bağlamdaki arabuluculuğunu 2009 yılının sonuna kadar sürdürdü. Fakat katil İsrail rejiminin Gazze halkını bombalayıp katliamdan geçirmesi ardından, Türkiye Müslüman halkının anti Siyonist mücadelesinin zirveye ulaşmasından korkarak, ırkçı İsrail rejimiyle bazı ilişkilerini görünüşte askıya aldı.

Terörist İsrail rejimi 31 Mayıs 2010’da mavi Marmara gemisine saldırıp, 10 Türkiyeli özgürlükçü Müslüman’ı şehit etti. Buna rağmen Erdoğan hükümeti ırkçı İsrail rejimiyle gizli askeri ve istihbarat işbirliğini sürdürdü. İşgalci Siyonist rejim Türkiye hava sahasını kullanarak Suriye’nin askeri üslerini ve nükleer araştırmalar merkezini bombaladı. AKP lideri Erdoğan hükümetinin 2002’de, Siyonist işgalci İsrail rejimi ile ticaret hacmi 1.2 milyar dolar iken bu rakam 2011’de 4 milyar doları aştı. Türkiye halkıyla İslam ülkelerindeki kamuoyunu aldatmak amacıyla Siyonist terör çetelerinin kurucusu Şimon Pres’ ile Davos şovunu düzenleyen Erdoğan, Mavi Marmara Katliamı ve diğer irili ufaklı sözlü sataşmalara girmesine rağmen, 2013’te TÜİK verilerine göre Türkiye ile terörist İsrail rejimi arasındaki ticaret ve ekonomik işbirliği hacmi 5 milyar doları aştı. 2013 yılı itibariyle Türkiye’nin işgal edilen Filistin topraklarındaki yatırımları, 1,3 milyar dolar değerinde 147 projeden oluşuyor. Soykırımcı İsrail’in ise Türkiye’deki yatırımı 4 milyar doları aşmış bulunuyor.

Yine TÜİK verilerine göre 2014’de Türkiye ile ırkçı İsrail rejiminin ticaret hacmi 4 milyar dolara ulaştı. Görünüşte siyasi açıdan en sorunlu sayılan 2008-2014 yılları arasındaki İsrail-Türkiye ticaret hacmi, %90.2 oranında artış kaydetti. AKP hükümeti ve lideri Erdoğan, İsrail ile ilişkileri normalleştirmekle Filistinlilerin de bundan yararlanacağını, Filistinlilerin nefes borusu olduğunu iddia ediyor. Peki, AKP hükümeti mazlum Filistin halkının lehine ne yaptı?

ırkçı İsrail rejimi 2000 yılından beri Filistin topraklarının daha fazlasını işgal etmeye başladı. Filistin topraklarının %85’i Siyonist göçmenlerin işgali altındadır. Türkiye ile filistin arasındaki ticaret hacmi 2009’da sadece 29,8 milyon dolar iken, 2010’da 41 milyon dolar, 2011’de 50 milyon dolar, 2013’de ise 75 milyon dolar olmuştur. Sadece 2013 yılında Filistin’den 1 milyon dolarlık meyve ithalatının gerçekleştirdi. İsrailli firmaları, Türkiye’den aldıkları bazı ürünlerin üzerine kar payını ekleyerek, ürünleri Filistin’e ihraç ettirdiler. Bu şekilde yeniden pazarlanan ürünlerin toplam değeri 300-350 milyon dolar civarında olabilir. Bu ramaları doğru kabul ettiğimizde dahi, Türkiye-İsrail ticaretinde Türkiye’nin İsrail’e olan ihracatında en fazla %10’unun Filistin’e ulaştığı, doğrudan ihracatın ise % 3 civarında olduğu, doğrudan ihracatın % 97’lik kısmının İsrail’e gittiği anlaşılmaktadır.

Türkiye, Filistin’den herhangi bir ithalat yapmamaktadır, 2 milyar doları aşan ithalatın tamamına yakını doğrudan İsrailli firmalardan yapılmaktadır. Erdoğan yönetimi, aslında ırkçı İsrail rejimiyle ilişkilerini normalleştirerek, Suriye ve Lübnan ile Filistin halkına karşı açık düşmanlığını ilan etmiş bulunuyor. Irkçı İsrail rejiminin doğu Akdenizde Müslüman Arap milletlerine ait doğal gaz yataklarını gasp edip, Türkiye üzerinden Avrupa’ya ihraç etme planlarını yapmaktadır. Irkçı İsrail rejimiyle siyasi ve askeri işbirliğini geliştirmekle birlikte Türkiye ile katil Suudi Hanedan rejimi ve Katar’ın Suriye ve Irak ile Lübnan ve Filistin halkıyla genel olarak anti Siyonist cepheye karşı ittifakı tamamlanmış olacaktır.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu