Velid Muallim: Suriye’yi Kimin Yöneteceğine Sadece Suriye Halkı Karar Verebilir
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Velid Muallim, Suriye halkının geleceğinin Suriye halkının elinde olduğunu, mutlak ve münhasır otoriteyi oluşturduğunu söyleyerek Suriye konusunda düzenlenmesi beklenen uluslar arası konferansta alınacak tüm kararların referanduma sunulacağını ve halkın kabul etmesi halinde hemen uygulanacağını bildirdi.
Muallim dün Meyadin televizyonuna verdiği mülakatta, Suriye’nin uluslar arası konferansa katılmayı prensipte kabul etmesinin krizin siyasi yollarla çözümlenmesi gerektiği ve uluslar arası konferansın bu çözüm için gerçek bir fırsat oluşturduğu inancından kaynaklandığını belirtti.
Dışişleri Bakanı, konferansta Suriye’yi temsil edecek heyet konusunda nihai kararın alınmadığını, çünkü Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı Yardımcısı Faysal Mikdat’ın Moskova ziyaretiyle birlikte Rusya ve ABD Dışişleri Bakanlarının görüşmelerinin ayrıntılı sonuçlarını beklediklerine işaret etti.
Konferansa krize çözüm bulmak amacıyla iyi niyetlerle katılacaklarını ifade eden Muallim, “fakat bilindiği gibi tango iki kişiyle yapılır. Bu da karşı tarafa, arkasında duranlara ve siyasi çözüm isteyip istemediklerine bağlı” dedi.
Muallim, dışarıdaki muhalefetin konferansa katılmak için önkoşul getirmemesi gerektiğine dikkat çekerek İstanbul’da toplanan Doha Koalisyonu üyelerinin Suriye’ye komplo kuran uluslar arası güçlerin taşeronu olduklarını ve muhalefeti tek başlarına temsil etmediklerini, bağımsız dış güçlere bağlı olmayan ve konferansta temsil edilmesi gereken ulusal muhalefetin de bulunduğunun altını çizdi.
Suriye’nin devlet başkanı, başbakan ve bakanların yetkilerini belirleyen bir anayasası bulunduğuna dikkat çeken Muallim, diyalog masasına oturanların bu anayasayı düzenleme, değiştirme yada yeni bir anayasa hazırlama kararı almaları halinde bunun referanduma sunulacağını, o zamana kadar şu anki anayasanın yürürlükte kalacağını ifade etti.
“Suriye’de cumhurbaşkanlığı makamını tartışabilecek tek taraf Suriye halkıdır. Dolayısıyla Amerikalılar ya da bir başkası Suriye’yi kimin yöneteceğine karışamaz. Buna izin vermemiz halinde tüm dünya ülkelerinin başkanlarının meşruiyetinden şüphe duyulacaktır” diye belirterek uluslar arası ilişkilere emsal oluşturabilecek bu duruma izin vermeyeceklerini vurguladı.
Muallim, Suriye’nin İsrail’in saldırısı ya da egemenliğini ihlal eden herhangi bir saldırıya anında karşılık vereceğini, vereceği karşılığın saldırının boyutuna uygun olacağını ve bunu tüm dünya ülkelerine bildirdiğini söyleyerek aynı zamanda İsrail’in Suriye’deki taşeronlarının saldırılarına BM misakının tanıdığı meşru haklar kapsamında günübirlik karşılık verdiğini kaydetti.
İsrail’in Suriyeliler için çok değerli olan toprakların bir bölümünü Golan’ı işgal ettiğine dikkat çeken Muallim, Suriye halkının silahlı kuvvetlerin Kaide örgütüne bağlı bölgede bilinen ülkeler tarafından desteklenen, Türkiye’nin silahlandırılması ve eğitilmesine zemin hazırladığı uluslar arası terörle mücadele ettiğinin farkında olduğuna işaret etti.
Muallim, Suriye halkının aynı zamanda komplonun boyutunu idrak ettiğine dikkat çekerek “halk Golan’daki halk direnişine katılma kararı alırsa eğer hiç kimse halkın bu arzusunun karşında duramaz” diye konuştu.
Batılı ülkelerin Suriye’deki kimyasal silah konusundaki iddialarının asılsız olduğunu ifade eden Muallim, Suriye’nin Irak’ta olduğu gibi hiçbir uluslar arası heyete tahribat yapmak için topraklarına girişine izin vermeyeceğine vurgu yaptı.
Dışişleri ve Gurbetçiler Bakanı, sözde Arap Bakanlar Komisyonunun Suriye hakkında aldığı tüm kararların Katar projesi olduğunu, bir kısmının İngilizceyle sunulduğunu belirterek “Amerikalılar bu kararları tercüme etme zamanı olmayan Katarlıya teslim etti” dedi.
Muallim, ABD’ye bağımlı bazı Arap ülkelerinin Suriye’ye komplo kurduklarını, ona ihanet edip vefasızca davranarak sırtından vurduklarını söyledi.
