Yalancı Basına Alternatif Olan İnternet Haberciliğinin Önü Kesilmeye Çalışılıyor
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç İnternet Gazeteciliği hakkında bazı düzenlemelerin yapıldığını bildirdi.
İnternet ve sosyal medyanın olumlu yanlarının yanı sıra olumsuz yanlarının da bulunduğunu belirten Arınç ,internet haberciliğinin kontrol altına alınmasının gerkliliğine vurgu yaptı.
Bu güne kadar yandaş basına istediğini söyleten,istediği haberi yaptıran ve istediğini yaptırmayan şeklinde davrananlar bugün habercilik alanında kendi uydurduğu haberlere itibar etmeden yayın yapan ve bağımsız kaynaklara erişme konusunda özgür hareket eden internet haberciliğinin önüne geçmeye çalışıyorlar.
Daha önce bazı konularda seçilmiş gazetecilerine.
”Türkiye yi haberdar edeceksek biz ederiz”
”Bizden daha mı iyi bileceksiniz”
”Biz ne dersek o ”
”Bizden duymadığınız hiç bir şeye itibar etmeyeceksiniz”
Gibi laflarla yüklenen ve bir çok konu hakkında dediklerinin dışında yayın yapmayan basın kuruluşlarına inat,özgün bir duruş gösterebilen internet haberciliği budanmak isteniyor.
Sarı basın kartı,reklam gelirleri gibi ulufe cinsinden bir takım,avantajlar sunuyormuş gibi yapıp,habercilik alanında bir çok sitenin sesinin kesilmesi veya cezai yaptırımlara maruz bırakılması düşünülüyor.
Haber kaynaklarını da unutmayan hükumet sitelerin alıntı yaptıkları kaynaklar hakkında:”İnternet Haber siteleri Yayınladıkları içerikleri,doğruluğu ve bütünlüğü sağlanmış şekilde bir yıl süre ile muhafaza etmek ve istendiği taktirde talep eden yetkili mercilere teslim etmeye mecbur olacak” şeklindeki ifade ile Haber paylaşımı konusunda başta sıraladığımız ve ”Biz ne dersek o” tarzı yaklaşımlarını ifade eder bir tarzda siteleri kaynak olarak mecburen AA tarzı kaynaklara yöneltmek istemektedir.
Yani Yetkili mercilere göre kaynak sağlam ise haber sağlam ,değil ise haberiniz de sağlam olmamış olacak ve cezai müeyyide kapınıza dayanacak ve tabi hali ile en sağlam kaynak olarak otoritenin haber kaynağı AA vb. kaynaklara mecbur kalınmış olacaktır.
Bu tarz bir dayatmanın Esad’ı beğenmeyerek suriye’de Halksız ve bol kanlı bir devrim hareketine girişenlerin, Esad’a itiraz ettikleri noktalar ile şiddetli derecede çelişmesi,Yani Esad’da görmek istedikleri özgürlükçü yaklaşımın zerresine dahi kendilerinin sahip olmadığının ve Suriye konusunda içten pazarlıklı ve farklı hesapların peşinden koşan insanlar olduğunun göstergesidir.
ALTIN KASEDE BALDIRAN ZEHİRİ
Basına karşı girişilen sansürleme olayı yeni olmamakla birlikte, bu tarz yumuşak ve lehte görünen fakat aslında, İnternet gazeteciliğini tamamen yok etmeyi veya haber kaynaklarını kanalize etmek sureti ile kontrol altına alma olayı, Dünya da bir ilk olarak Türkiye ye baskıcılık alanında derece yaptırmış olmaktadır.
Kaldı ki ”Yumuşak Güç ” ve ”Kamu diplomasisi”kavramları Bizzat TRT tarafında işlenerek litaratüre kazandırılmak ve insanların zihnine kazınmak istenmektedir. Çıkarılması düşünülen kanunlar ile internet Haberciliğine karşı bir yumuşak güç uygulaması yapılacak ve insanların gerçek habere ulaşmasının önüne geçilirken , ağızlarında sakız olarak çiğnedikleri demokratiklikleri de zedelenmemiş olacaktır.
ergenkonmuş yok şumuş deyip duruyola kedileri söyledikleri neydi kanlımı olaçak kansızmı olacak diyen kiendileri deyilmidi tuturmuşlar 28 şubatdiye ne olmuş asıp kesmişlerm bu ülkede herkesyönetimlerin hepisindede mutlaka halkı ezmişlrdi ama bukadarda olmamıştır