Küçük ManşetlerMAKALE KÖŞESİ

Yazı Dizisi-Irkçı İsrail’in Terörizm Temelinde Kuruluşu-1

Soykırımcı İsrail rejimi ırkçılık ve terörizm temelinde kurulup gayri meşru varlığını sürdürüyor.

Fakat Siyonist rejim ile batılı destekçileri işgalci güçlere karşı kurtuluş mücadelesi veren Filistin halk hareketlerini ve direniş guruplarını terörizmle suçluyor ve kamu oyu’nun aldatıp yönlendirmeye çalışıyorlar. Terörizm üzerine kurulan ırkçı İsrail rejimi mazlum ve onlarca yıldan beri işgalci Siyonist göçmenler çetesine karşı mücadele eden Filistin halkıysa zalim ve terörist olarak lanse ediliyor.

Bu programda Siyonist düşüncenin iç yüzünü, ırkçı ve terörist mahiyetini inceliyoruz. Batılı devletler terörizmin dünya toplumunun güvenliğini tehdit ettiğini ileri sürüp, Siyonist rejimin devlet terörünü destekleme kozu olarak kullanıyorlar. Amerika ve AB ülkeleri soykırımcı İsrail rejiminin terör eylemlerini destekleyerek dünya da yeni bir terör yöntemini geliştirmeye çalışıyorlar. Dünya’daki küresel terör batılı devletlerin düşünce ve politikalarından kaynaklanmaktadır.

Buna rağmen küresel terör tehditlerinden bahsedip, bu sürecin dünya toplumunun güvenliğini tehdit ettiğini ileri sürüp, çeşitli ülkelere karşı işgal girişimlerini sürdürüyorlar. Bu dizi programımızda, ilkin terörizm kavramıyla Siyonizm ideolojisinin iç yüzünü tanımlayıp daha sonra işgal edilen Filistin toprakları üzerine sahte İsrail rejiminin kuruluşundan önce Siyonist çetelerin terör eylemlerini anlatacağız.

Terörizm ve terör Fransız bir kavram olup, aşırı derece şiddet korkutma ve dehşet salma anlamındadır. Terör ve güvenlik uzmanları açısından terörizm konusunda ortak tanımı söz konusu değildir.

Kökünü Latince “terrere” sözcüğünden alan terör deyimi “korkudan sarsıntı geçirme” veya “korkudan dehşete düşmeye sebep olma” anlamlarına gelmekte olup, ilk defa Dictionnarire de I’Academie Française’nin 1789 yılında yayınlanan ekinde rastlanmaktadır. Nitekim, 1789 Fransız ihtilali sonrasının dönemi tarihçilerince “terör rejimi-rejime de la terreur” olarak anıldığı bilinmektedir.

Yıldırma, korkutma anlamında olan terör kelimesi; Fransızca Petit Robert sözlüğünde “bir toplumda bir grubun halkın direnişini kırmak için meydana getirdiği ortak korku” anlamında yer alırken, Siyasi Terimler ve Örgütler sözlüğünde “kamu otoritesini veya toplum yapısını yıkmak için girişilen korku ve yılgınlık saçan şiddet hareketleri” olarak belirtilmektedir.

Bir tanıma göre de terör; şiddetin, sosyal, ulusal, ırki, dinsel, fesat çıkarıcı ve diğer maksatlarla ve sosyal sınıflar arasında çatışma ve savaşı tahrik etmek üzere planlı ve hukuk dışı olarak kullanılmasıdır. Ayrıca Terör; cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, bir toplum ve kamu düzeninin siyasî, hukukî, sosyal, ekonomik yapısını değiştirmek, bir devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, bir toplumun ve Devletinin varlığını tehlikeye düşürmek, Devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, bir Devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemlerdir.

Sivil veya devlet terörü, beşeri tarih boyunca varola gelmiştir. Fakat diğer kavramlar gibi batılı sömürgeci güçler kendi karanlık emelleri doğrultusunda hürriyet, insan hakları ve demokrasi kavramları gibi terörizm tanımı ve terörizmle mücadeleyi kendi tekellerine almış bulunuyorlar.

Batılı devletler ve özellikle Amerika yayılmacı politikalarını sürdürmek için militarist ve terörist eylemleri ve operasyonlarını terörizmle mücadele örtüsü altında sürdürüyorlar. Örneğin Amerika ve Avrupa ülkeleri, ırkçı İsrail’in işlediği insanlık ve savaş suçlarını yani devlet terörünü destekliyor ve Filistin halk kurtuluş mücadelesini terörizmle suçluyor. Siyonist rejim Filistin halkına terör estiren Siyonist çetelerden oluşmaktadır. Irkçı İsrail sürekli Filistin halkına soykırım ve sürgün dayatmış bulunuyor.

Siyonist çetelerin 1936 yılından 1948 yılına kadar İngiliz mandası olan Filistin topraklarında mazlum Filistin halkına gerçekleştirdikleri katliamcı terörist eylemlerin bazılarının dökümünü veriyoruz:

İşte gerçek teröristlerin kimler olduklarını görmekte fayda vardır.

16.04.1936: Siyonist çetelerden oluşan ve Filistin topraklarına göç eden teröristler iki sivil Müslüman’ı kurşunlayarak öldürdüler.

17.03.1937: Siyonist teröristler Yafa şehrinde Müslümanların bulunduğu bir kahvehaneye bombalı saldırı düzenledi. Bu vahşi saldırıda 2 Müslüman Filistinli şehid oldu, 12 kişi yaralandı.

26.09.1937: Müslümanları taşıyan bir araca el bombaları atıldı. Bir Filistinli kadın öldü, bir kadın da yaralandı.

11.11.1937: Siyonist Al-İtsel örgütünün bir üyesi, Yafa’da Arapların bulunduğu bir kahvehaneye el bombası attı. Saldırıda 2 Müslüman hayatını kaybetti.

14.11.1937: Filistinli Müslümanlara ait bir araca ateş açıldı. 2’si kadın üç Müslüman şehid oldu.

1937 yılı Aralık ayı sonunda terörist Al-İtsel örgütüne mensup bir Yahudi Kudüs şehrinde, Nablus kapısı yakınında kurulan bir pazar yerine bomba attı, onlarca Müslüman şehid oldu.

06.03.1938: Hayfa pazarına bir bomba atıldı. 18 Müslüman şehid oldu. 38 kişi de yaralandı.

04.07.1938: Kudüs’te Müslümanları taşıyan araca el bombası atıldı 5 Filistinli sivil şehid oldu. 7 kişi de yaralandı.

06.07.1938: Al-İtsel Siyonist militanları tarafından Hayfa’da bir pazar yerinde bomba yüklü araç patladı. Patlamada 21 Müslüman şehid oldu. 52 kişi yaralandı. Aynı gün aynı terör örgütünün milisleri Kudüs’te bir başka yeri bombaladılar, burada da 2 kişi öldü, 4 kişi yaralandı.

08.07.1938: Kudüs’te Müslümanların aracına bomba atıldı. 4 kişi öldü 15 kişi yaralandı.

14.07.1938: Kudüs’te pazar yerine bomba atıldı. 12 Müslüman öldü, 29 kişi yaralandı.

15.07.1938: Kudüs’te camiden çıkan Müslümanların üzerine bomba atıldı. 10 Müslüman şehid oldu. 30 kişi yaralandı.

17.07.1938: Telaviv’de 3 Müslüman cesedi bulundu. Bu mazlum insanların 5 Siyonist vampir tarafından öldürüldüğü anlaşıldı.

25.07.1938: Hayfa’da pazar yerine bomba atıldı. 35 kişi şehid oldu. 70 kişi yaralandı.

26.07.1938: Hayfa’da pazar yerine bomba atıldı. 47 Filistinli kişi öldü.

26.08.1938: Kudüs’teki pazar yerine bırakılan bomba yüklü bir araç patladı. 24 Filistinli Müslüman hayatını kaybet.

13.11.1938: Üç ayrı eylemde 5 Müslüman şehid oldu, 4 kişi de yaralandı.

27.02.1939: Hayfa’da 2 ayrı yere atılan bomba ile 27 filistinli şehit düştü. 39 kişi yaralanıp sakat bırakıldı. .

Aynı gün Telaviv’de Siyonist Yahudi göçmen milislerin saldırısı sonucu 3 Filistinli öldürüldü. Aynı gün Kudüs’te 3 Müslüman şehid edildi, 10 masum insan’da yaralandı.

29.05.1939: Kudüs’te Siyonist çetelerin bir saldırısında 18 kişi yaralandı.

02.06.1939: Kudüs’te Battın çarşısına el bombası attılar. 5 Filistinli Müslüman öldü, 19 kişi yaralandı.

12.06.1939: Hayfa/Beled es-Şeyh köyüne yapılan saldırıda Siyonist çeteleler tarafından alınan 5 Filistinli rehine öldürüldü.

19.06.1939: Hayfa pazarına atılan bomba sonucu 9 Müslüman şehid oldu, 4 kişi yaralandı.

29.06.1939: Çeşitli şehirlerde 6 araca saldırı düzenlendi. 11 Müslüman şehid oldu.

03.07.1939: Siyonist Yahudi göçmenlerce Hayfa’da Müslümanların oturduğu bir meskene bomba atıldı.

23.03.1944: Siyonist milisler Yafa’da Müslümanlara ait 4 katlı bir binayı havaya uçurdular.

Al-İtsel, Argon, Hagana, Stern adlı Siyonist terör örgütlerinin 1948 yılına kadar gerçekleştirdikleri terörist eylemlerin dokümanları da şöyledir:

22.07.1946: Kudüs’te Filistin Hükümeti’nin idari büroları Siyonist çetelerce bombalandı.

13.09.1946: Siyonistler Bir bankaya saldırı düzenlediler. İçerde bulunan sivilleri öldürdüler.

*King David Oteli Baskını yıl 1946 King David baskını, Irgun terör örgütü tarafından ve dönemin en üst düzey ateist Siyonist yetkilisi David Ben Gurion’un bilgisi dahilinde gerçekleştirildi. Bu baskınlarda İngiliz, Filistinli ve Siyonist olmayan Yahudilerden oluşan toplam 92 kişi hayatını yitirdi. 45 kişi ağır yaralandı.

*Baldat El-Şeyk Katliamı, yıl 1947, 150-200 İsrailli teröristin gece saat 02:00’de gerçekleştirdiği ve yaklaşık 4 saat süren baskın neticesinde evlerinde uyumakta olan kadın, çocuk ve yaşlılar da dahil olmak üzere 60 Filistinli can vermiştir. *Yehida Katliamı, yıl 1947, İlk kurulan ateist Siyonist yerleşim birimlerinden biri olan Yehida’da Müslümanların üzerine İngiliz askeri kılığına girmiş Siyonist saldırganlar tarafından ateş açıldı ve Filistinli sivil 13 ölürüldü. *Khisas Baskını, yıl 1947, İki araba dolusu Siyonist Haganah terörizsleri, Lübnan sınırındaki Khisas kasabasına baskın yapıp Filistinlilerden 10 insanı ölürdüler. *Gazaza Baskını, yıl 1947, Rastgele bir eve saldırı düzenleyen Siyonist yahudi teröristlerin bu eylemi sonucunda 5filistinli çocuk hayatını kaybetti.

Amerika ve Avrupa ülkelerinin İslam ve arap milletlerine ve coğrafiyasına dayattıkları soykırmcı ve vampir İsrail devletinin diğer vahşi katliamlarına gelince : *Semiramis Oteli Baskını, yıl 1948, Filistinli Müslümanları korkutup Kudüs’ten çıkarmak ırkçı İsrail’in ilk başbakanı David Ben Gurion tarafından yönlendirilen teröristler otele yerleştirdikleri bombalarla 19 kişinin ölümüne ve otelin yıkılmasına neden oldular. *Naser Al-Din Katliamı, yıl 1948 Arap askerleri gibi giyinmiş olan Siyonist Yahudi teröristleri karşılamak için evlerinden çıkan kasaba halkının üzerine ateş açıldı. Bu terör saldırısında sadece 40 filistinli hayatını kurtarabildi. Faakt kasaba toptan imha edildi. *Tantura Baskını, yıl 1948, Günümüzde yaklaşık 1500 siyonist göçmen Yahudi yerleşimcinin yaşadığı Tantura’da 1948’de büyük bir Müslüman katliamı gerçekleştirildi. İsrailli tarihçi Teddy Katz, bu bölgede kesinlikle en büyük katliamlardan birisinin yaşandığından söz ediyor. *Dahmas Camisi Katliamı, yıl 1948 siyonist önderelrden bir gözü kor Moshe Dayan tarafından yönetilen Komando 89 Birliği tarafından camiye sığınan 100 kadar Müslüman topluca katledildi. Bu katliamdan korkan Lyda ve Ramble sakini Yaklaşık 60 bin Müslüman bölgeden göç etmiş, ancak yolda 350 masum insan da knedilerine dayatılan kötü sağlık koşulları nedeni ile hayatını yitirdi. *Dawayma Katliamı, yıl 1948, Dawayma baskını soykırımcı İsrail rejiminin en büyük insanlık suçu ve katliamlarından birisidir. Öldürülenlerin büyük kısmı Cuma namazı için camide toplanan insanlardan oluşuyordu. Siyonist Yahudi çeteler bu baskını esnasında da Filistinli kadınlar tecavüze uğramış, evler Filistinli insanlar içindeyken dinamitlenmiştir. *Houla Katliamı, yıl 1948, Houla’da Siyonist İsrail askerleri 85 kişiyi zorla bir eve doldurup sonra da evi ateşe vermişlerdir. Daha sonra korkuya kapılan halkın büyük kısmı Beyrut’a göç etmiştir. 12 bin nüfuslu olan Houla’da geriye 1200 filistinli kalabilmiştir.

Soykırımcı İsrail rejiminin Siyonist ideoloji temelinde meşru görülen yaptığı yaptığı katliamlardan biri de Filistin kasabası Deir yasin’dir. *Deir Yassin Baskını yıl 1948 Dünya gündeminin dünya Siyonist lobilerce ve ırkçı İsrail yanlısı basın-yayın kuruluşları tarafından yönlendiriliyor olması, İsrail vahşetini örtbas etmektedir. Fakat Siyonist çeteler rejimi İsrail tarihinde yaşanan katliamlar ve hunkarlıkla şiddet ve zulüm olayları uluslararası kuruluşlar tarafından detaylarıyla belgelenmiştir. Bu olaylardan birisi, 1948 yılında Deir Yassin adlı Arap köyüne Irgun ve Stern Siyonist Yahudi çeteleri tarafından yapılan baskındır. Bilindiği gibi 1948’de 9 Nisan’ı 10 Nisan’a bağlayan gece Deir Yassin halkı hoparlörlerden gelen “kasabayı terk edin” sesleriyle uyanmışlar, daha ne olduğunu bile anlayamadan Siyonist militanlar tarafından katledilmişlerdir. Kızıl Haç ve BM’in gözlemcilerinin olay yerinde daha sonra yaptıkları incelemeler, evlerin ilk önce ateşe verildiğini ve alevlerden kaçmak isteyen halkın ise kurşuna dizildiğini göstermektedir. Baskın esnasında hamile kadınların karınları yarılarak bebekleri dışarı çıkarılmış, kurbanların organları parçalanmış, çocuklar dövülmüş ve tecavüze uğramıştır. Deir Yassin katliamı sırasında 52 çocuk annelerinin gözleri önünde öldürülmüş ve daha sonra da başları kesilmiştir. 60’dan fazla kadın ise vücutları parçalanarak öldürülmüştür.

Baskından sağ olarak kurtulabilenlerden bir kadın yaşadığı dehşeti şu şekilde aktarmıştır: Bir askerin 9 aylık hamile olan kızımı yakaladığını gördüm. Makineli tüfeğini önce çenesine doğrulttu, sonra içinde ki tüm mermileri kızımın üzerine boşlattı. Hepsi birer kasaba dönüşmüşlerdi. Daha sonra bir bıçak çıkardı ve kızımın karnını yarıp bebeğini dışarı çıkardı. Baskını gerçekleştirenler yaptıkları katliamlarla da tatmin olmamışlar, halen hayatta olan kadınları ve kız çocuklarını çırılçıplak soyup, araçlara doldurmuşlar ve bu şekilde Yahudi yerleşim bölgelerinde dolaştırmışlardır. Dönemin Kızıl Haç Filistin delegesi Jacques de Reynier olaydan bir gün sonra Deir Yassin’e yaptığı ziyaret esnasında parçalanmış cesetlerle karşılaşmış ve bu korkunç manzara karşısında “Manzara dehşet vericiydi!” demiştir.

*Salha Katliam, 1948, Siyonist İsrailli komandolar ve milisler salha Kasaba halkını zorla camiye doldurulduktan sonra, tek bir kişi bile sağ kalmayıncaya kadar halkın üzerine ateş edilmiştir. Baskın esnasında hamile kadınların ve çocukların da dahil olduğu 280 kadar Müslüman önce sokaklarda dolaştırılmış, sonra da kurşuna dizilmiştir. Öldürülen 105 kişinin arasında bulunan Filistinli genç kızların çoğunun ırzına geçilmiş, erkeklerin cinsel organları kesilmiştir. Siyonistler bazı kurbanlarını öldürmek için bıçak kullanmışlardır. Raporlarda ortadan ikiye biçilen küçük bir kız çocuğundan da söz edilmektedir.

Belirtmek gerekir ki, bu vahşeti ve soykırımı gerçekleştiren Siyonist çeteler ve gruplar, yasa dışı ve ırkçı İsrail yönetiminin kontrolü dışında faaliyet gösteren birtakım radikal örgütlenmeler değil, bizzat hunhar Siyonist İsrail Devleti tarafından yönlendirilen çetelerdir. Tarihte eşine az rastlanır bir katliam olan Deir Yassin baskınını, Siyonist liderlerden ve ırkçı İsrail rejiminin eski başbakanlarından Menahem Begin’in liderliğindeki Irgun ve Stern çeteleri gerçekleştirmiştir. Nitekim Menahem Begin tarafından “Eğer Deir Yassin zaferi olmasaydı, İsrail Devleti de olmazdı” sözleriyle tanımlanan bu insanlık suçu eylem, Siyonist ideolojiyi resmen kabul eden İsrail’in vahşet politikasının örneklerinden sadece biridir. Ateist veya dindar Siyonist Yahudiler bu gibi baskınlarla, Filistin halkını dehşete düşürüp topraklarından sürmeye çalışmışlardır. Böylece İsrail’e göç eden Siyonist Yahudi yerleşimciler için yeni alanlar açılabilmiştir. Fakat Yahudilere “huzur” vermeyen, Filistinli Müslümanlarla ve Hıristiyanlara da sadece kan, vahşet ve devlet terörü uygulayan Siyonist İsrail rejiminin Siyonist ideolojisi artık hızlı bir çöküş yaşamaktadır. Gelecek programda Siyonist ideoloji ve felsefeyi inceliyoruz.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu