Amerika’da her türlü sosyal itiraz birden isyan ve tahribata dönüşüyor

Amerika’nın Baltimore kenti son günlerde Amerikan polis gücünün ırkçı ve şiddet içerikli davranışlarının protesto edildiği en sert eylemlere sahne oluyor. Bu eylemlerde birçok protestocu yaralandı ve kentin bazı semtler ateşe verildi. Bu olayların ardından kentin ve eyaletin önde gelen yetkilileri milli muhafız alayını halkı bastırmak için davet etti, ancak bu karar çatışmalarını daha da alevlendirdi.

Amerikan medyasına yansıyan görüntülerse Baltimore kentinde yaşanan olayların bundan önce Ferguson kentinde yaşanan olaylar gibi barışçıl ve medeni itiraz yöntemlerini aştığını, kamu ve özel binaların ve yerlerin ağır hasara uğradığını ortaya koydu.

Buna karşın bu duruma sebep olan mesele, yetkililerin polis gücünün vatandaşlara yönelik davranışını düzeltme konusunda duyarsız davranmalarıdır. Bundan bir kaç yıl öncesine kadar Amerika’da polis gücünden seyrek sayıda polisin ırkçı davrandığı ve yetkililerin de suçlu polisleri cezalandırarak bu durumu engellemeye çalıştığı düşünülüyordu. Fakat son zamanlarda Amerika’nın çeşitli kentlerinde beyaz polislerin sebepsiz yere başta siyahîler olmak üzere renkli derili zanlıların üzerine ateş açması Amerikan toplumunu isyana zorladığı gözleniyor. Nitekim son aylarda yetkililerin bu isyanları bastırma çabaları da sonuç vermediği ve tetikçi beyaz polislerin mahkemelerde beraat etmesinin Amerikan halkını daha da öfkelendirdiği anlaşılıyor.

Aslında Amerika’da bu tür hoşnutsuzlukların yanında başka konuların da halkın itiraz alevlerini daha da alevlendirdiği belirtiliyor. Örneğin Amerika’da sınıfların arasındaki uçurumun büyük bir yangına yol açacak bir kıvılcım olduğu belirtiliyor. Yine Amerika’da işsizlik sorununun renkli derililerin arasında beyazlara nazaran iki kat olması da bir başka itiraz sebebi sayılır. Öte yandan Amerika’da son yıllarda yaşanan mali kriz ve hükümetin işsizlik sigortası, yemek kuponu ve öğrenci kredisi gibi refahla ilgili hizmetlere kısıtlama getirmesi de Amerikalı az gelirli aileleri zor durumda bıraktığı anlaşılıyor.

Her halükarda nüfusundan 45 milyon kişinin yoksulluk çizgisi altında yaşayan bir ülkede bu etkenlerin her biri büyük bir isyana sebebiyet verebilir. Üstelik aynı ülkede sadece 400 zengin kişi 307 milyon nüfusunun sahip olduğu servetin yarısını kendi elinde bulunduruyor. İşte bu yüzden ve bu çelişkiler sayesinde Amerika’da her türlü sosyal itiraz birden isyan ve tahribata dönüşüyor.