Arap ülkeleri petrol fiyatlarının düşmesinden dolayı yüzlerce milyar dolar ekonomik ve gelir kaybına uğradılar. Arap ülkeleri bankaları birliği yetkilileri petrol fiyatının düşmesinden dolayı Fars Körfezi işbirliği konseyine üye ve petrol zengini Arap monarşilerinin en az 360 milyar dolar gelir kaybına uğradıklarını bildirdiler. Arap ülkeleri bankalar birliği başkanı Muhammed Elcerrah yaptığı açıklamada, petrol piyasasına egemen şartların Arap ülkeleri ekonomilerini olumsuz etkilediğini ve büyük zararlara yol açtığını söyledi. Kuveytli ekonomist Cerrah ayrıca Fars körfezi işbirliği konseyine üye Arap ülkelerinden bölgesel krizlerden dolayı sermaye çıkışı ve kaçışı yaşandığını belirtti. Onun yayınladığı rapora göre, 2016 yılında Fars körfezi bölgesindeki Arap ülkeleri arasında ticaret hacmi de yüzde 22 oranında azaldı. Arap ülkeleri bankalar birliği başkanı Muhammed Elcerrah’ın tespitlerine göre, eğer varil başına petrol fiyatı 50 doların altında satılırsa, Fars Körfezi Arap ülkelerinin bütçe açığı gelecek 5 yılda yaklaşık bir trilyon dolara ulaşacaktır. Suudi Krallık rejimi liderliğindeki bazı Arap rejimleri İran İslam cumhuriyeti ve Rusya ile Irak’a zarar verdirmek amacıyla Petrol intiharı yapıp, OPEC’in belirlediği kotayı aşarak bol miktarda petrol üretip piyasaya sürdüler. Arz fazlası ve talebin azlığı ve bozulan arz ve talep dengesi sonucu Petrol fiyatı varil başına yüz doların altına düştü. Bu akılsız ve petrol intiharı İran’a zarar vermedi. Ancak petrol intiharcılarının yakasına yapıştı. Nitekim Suudi krallık rejimi ve müttefiki monarşi Arap rejimleri ekonomik kriz ve bütçe açığıyla karşılaştılar. Kuveytli yöneticiler 20 yıl aradan sonra, bütçe açığını kapatmak için iç ve yabancı bankalardan 10 milyar dolar borçlanma zorunda kaldıklarını bildirdiler. Halbuki son 20 yılda bütçe fazlasıyla karşı karşıya gelmişti. Amerika ve Suudi Krallık rejimiyle Katar Irak ve Suriye’de yıkıcı ve katliamcı girişimleriyle bu ülkelerin hükümetlerini çökertemeyince ve bütün bölgesel politikaları suya düşünce, 2014 yılında elbirliği yapıp, yüz doların üstündeki petrol fiyatını 40 doların altına düşürdüler. Elbette petrol fiyatının düşmesiyle Rusya ve OPEC’in diğer üyeleri de gelir kaybına uğradılar. Bu gelir kaybından dolayı petrol üreticisi ülkelerin diğer ülkelerle de ticaret hacmi azaldı. Ancak Fars körfezi bölgesindeki Arap rejimleri daha büyük bir gelir kaybına uğradılar. İMF gibi uluslar arası mali ve parasal kuruluşlar da Fars Körfezi işbirliği konseyine üye petrol üreticisi Arap rejimlerinin ekonomik durumlarının ağırlaştığını ve krize yakalandıkları uyarısında bulundu. Bu ülkelerdeki halkın hayat standartları düştü. Buna rağmen Amerika dayatmasıyla milyarlarca dolar silah satın alarak ülkelerindeki ekonomik ve siyasi toplumsal krizi daha bir derinleştirdiler. Söz konusu rejimler vergi oranlarını arttırma, istihdam sahasını kısma, hatta yabancı işçilerin ücretini ödemeden onları sınır dışı etme, sosyal hizmetleri askıya alma, ücretleri azaltma gibi kemer sıkma politikaları uygulamaya başladılar. Bu akılsız ekonomik ve petrol intiharı sonucu, halk kitleleri de zor durumda kaldıkları gibi yönetimler de halk itiraz ve kıyamlarından korkuya kapılmış bulunuyorlar.
