Mavi Marmarada Şehit Sayısı Kaç ?

Mavi Marmara gemisinin uluslar arası sularda Siyonistler tarafından saldırıya uğramasının ve acı katliamın üzerinde 2 yıl geçti .olayın yıl dönümünü idrak ettiğimiz şu günlerde kahraman şehitlerimize Allah (c.c)’dan rahmet diliyoruz.

Zulüm, baskı ve dayatmalara boyun egilmeden i’layı kelimetullah ve mazlumlar için verilen hizmet ve mücadele sonucunda gelen ölüm serefli bir ölümdür. şehitler sağdırlar. şehitler Allah’ın misafirleridirler. şehitler Allah katında rızıklandırılırlar. şehitler için peygamberlerin bile gıpta ettikleri makamlar vardır hele ahir zaman da Kudüs davası için şehitlik makamına erenler şehitlerin serdarı ve cennet gençlerinin efendisi hz. Huseyin efendimize komşu olurlar .

Fakat hep dillerde bazı söylentiler- iddialar dolaştı, olayın hep bir karanlık tarafının var olduğu vurgulandı ,çelişkili açıklamalar ve mavi Marmara olayı hakkında şu ana kadar hemen hemen hiçbir şeyin yapılmamış olması da dillendirilen bu iddiaları güçlendirir mahiyette idi.Temiz kalp tarlalarına şüphe tohumu ister istemez ekilmiş oldu.

Nefis sahibi ve aciz insanoğlunun haklı veya haksız bu türden iddialara-söylentilere karşı içinden hesap yapmaması diye bir şey olamaz ,zira insanların fikir dünyaları aydınlatılmalı ve akıllarda belirsizlik yerine net ve aydınlık düşünceler olmalıydı fakat bu zamana kadar bu yapılmadı .

Söylentiler vahim idi inanmak istemedik, bir yanımız hep yok olmaz, olamaz derken, israilin günümüze kadar ki sicilini düşünen öbür yanımız acaba demekten kendini alamadı.Çünkü çok yönlü bir cinayet,desise ,hile ve şeytani şebeke ile karşı karşıya idik olabilirmiydi Allah korusun ama evet olabilirdi.

söylentilerden bir kaçını zikretmek istiyorum

Mavi Marmara da ölenlerin sayısı gerçekten dokuz mu?

Gemiye binen ve başka milletlerden başka aktivistlerin de öldürüldüğü ve denize atıldığı ve ölü sayısının çok daha yüksek olduğu yönünde bazı iddialar vardır bu iddialar doğrumudur .

Bülent Yıldırım’ın  kendisinin yanında karnında vurulduğunu söylediği endonezyalı doktor hayatta mı ? Eğer hayatta ise ismi ve adresi verilebilir mi?

Yine  gemiye malezyadan binen 27 aktivistten kaç tanesi geri dönmüştür ,dönenlerin sayısının 5 olduğu yönünden söylentiler var bu doğru mu ? 22 kişi hayatta ise bunlar hakkında bilgi verilebilirmi .isim adres  gibi.

Özellikle  Defne ve gazze gemilerinin yolcu gemisi olduğu söyleniyor o  halde neden yolcular o gemiye bindirilmedi .

Diğer iki gemiye yirmişer kişi bindirildiği ve iki geminin yola toplamda kırk yolcu ile çıktığı söyleniyor,bir gemiyi yirmi yolcu ile çıkarmak ne kadar doğru.  Bu iki gemide  herhangi bir girişim oldu mu? yine iddialar diğer gemilerden de katliam yapıldığı hatta bu gemilerin Türkiye karasularına geldikten sonra bile halka ve basına hiçbir şekilde gösterilmediği ve gemi gövdesinde kurşun deliklerinin olduğu  yönündedir .

Yine dikkati celbeden ve şüpheleri tetikleyen sayın Bülent Yıldırım’ın sorgulanma tekniğidir. Kendisinden dinlediğimiz kadarı ile sanki İsrail Bülent beyi değil Bülent bey israili sorgulamış gibi.Bülent bey İsraillilere karşı’’ sizin tavrınız İsrail halkına zarar veriyor’’ derken neyi kast etmiştir İsrail devletinin İsrail halkına verdiği zarar bizim için çok mu önemli ?

İsrail canilerinin ellerine aktivistlerin resimli,ayrıntılı listesi kim tarafından verilmiştir? Olaylar olurken Bülent beyin :biz sizinle böyle anlaşmamıştık .diye bir hitabı olmuşmudur? eğer böyle bir hitabı var ise anlaşma nedir ve hitap kime yöneliktir?

ümmetin gazzeye yardım için verdiği paralarla techiz edilen ve yükleri tamamlanan gemiler neden motorlar ile çekilerek getirilmiştir gemilerin hareket edemeyecek kadar hasara uğratıldığı doğrumudur.

Filo da seyahat eden gemilerin yükleri ne olmuştur ve bu durum ile alakalı olarak ne yapılmıştır.zira hem gemilerin hem yüklerinin parası halkımızın fedakar bağışları ile karşılanmıştır, bu gemiler için ilkokul çağındaki çocukların okul harçlıklarını,gündelikçinin günlük yevmiyesini , ve hatta hanım bacılarımızın kolundaki ziynetini, fakirin gücü kadarını ve zenginin gücü kadarını esirgemeden verdiğini biliyoruz işte bundan ötürü gemiler ,yükleri ve akibetleri izaha muhtaçtır.yoksa ümmetin paraları ile alınan mallar israilin insafına mı terk edilmiştir?

İsrail gibi bir kanser tümörünün mevcudiyetini kabullenemeyen ve bir an önce tarih çöplüğündeki yerini almasını dileyen yüce halkımız ve dünyanın diğer saf, temiz ve mazlum halklarının bir özeti mahiyetinde olan bu sefer ve filo hakkında dillendirilen iddialar-söylentiler hepimizi derinden üzmektedir.

Hüsn-ü zan sui zanna tercihdir fakat hüsn-ü zannımız aklımıza kilit olmamalıdır.