HABERLER

Ortadoğu’daki diktatörleri Batılılar yetiştirdi

Ortadoğu’daki diktatörleri Batılılar yetiştirdi” diyen İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest, İstanbul’da Fars Haber Ajansı’nın da aralarında bulunduğu medya organlarına çarpıcı açıklamalarda bulundu.

İran Konsolosluğu’nda Türkiye’nin ve İran’ın önde gelen medya kuruluşları temsilcileriyle kahvaltı yapan İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mihmanperest Ortadoğu ve Dünya’daki gelişmelere değindi. İran’ın iç ve dış siyasetinden, Bahreyn ve Suriye olaylarına kadar merak edilen tüm sorulara On4haber ve Fars Haber Ajansı aracılığıyla cevap veren Mihmanperest, çarpıcı ifadeler kullandı.

“BİZ NEDEN ORTADOĞU HABERLERİNİ BATI MEDYASINDAN ALALIM Kİ?

Türkiye ve İran’ın bölgede önemli konuma sahip olduğunu dile getiren Mihmanperest: “İki ülke politikalarını sağlam zemine oturtabilmelidir. Bu da ortak diyalogla söz konusu olabilir. Bu ise hem medya alanında hem kültür alanında hem de ticari alanda ilişkilerin güçlendirilmesiyle oluşabilir. Unutmayalım ki Batılı ülkeler politik hedeflere ulaşabilmek için bir çok basın yayın organını kendi güdümüne çekip, kamuoyunu yönlendirmektedir. Biz neden bölge haberlerini Batı kaynaklı ajanslardan alalım ki? Medya organlarımız arasında daha fazla diyalogla bu sorun çözülebilir” şeklinde konuştu.

“BÜTÜN DİKTATÖRLERİ BATILI DEVLETLER YETİŞTİRDİ”

Ortadoğu’nun hassas bir dönemden geçtiğini ifade eden Mihmanperest, güç yapılarının yavaş yavaş değiştiğini belirtti. İnsanlık açısından Ortadoğu olaylarının büyük önem taşıdığını kaydeden İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mihmanperest Batıya yüklendi. Mihmanperest: “ Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla Batılı devletler, karşılarında bir güç kalmadığını zannettiler. Fakat baktığımızda Batı ekonomik krizlerle boğuşuyor. Birçok devlet iflasın eşiğine gelmiş. Avrupa Birliği’nin kuruluş felsefesi sorgulanmaya başladı. Bazı ülkeler AB’den ayrılmak istiyor. Yani görüyoruz ki eski metotlar artık fayda etmiyor. Yeni düşünce ve olgulara ihtiyaç var. Bu da halkın kendi geleceğini kendilerinin belirleme isteğidir. Ortadoğu’daki bütün diktatörleri Batılı devletler yetiştirdi ve destekledi. Sonrasında ise halk hareketleri bütün planlarını alt üst etti” dedi. Mihmanperest’in açıklamalarından çarpıcı ara başlıklar ise şöyle:

“DEMOKRASİYİ SAVUNUYORLARSA BAHREYN KONUSUNDA NEDEN SUSUYORLAR?”

Halk hareketleri Batılı devletlerin çıkarlarını tehlikeye sokmuştur. Örnek olarak Mısır’daki seçimleri gösterebiliriz. İsrail ve Amerikalılara çok büyük hüsran oldu. Mübarek zamanında en kapsamlı işbirliği Filistin’in kuşatılmasıydı. Halk ise ilk olarak İsrail elçisini Mısır’dan attı. Tunus’un öncesine bakın sonrasına bakın. Hangisi daha çok Amerika’ya yakındı. Acaba gerçekten inanıyor musunuz ki Batılı ülkeler halkların isteğinden yanalar? Gerçekten Batı ülkeleri demokrasi peşindeler mi acaba? Halkın alaşağı ettiği diktatörleri oraya kim koymuştu? Kim son ana kadar onları desteklemişti. Mısır’da Hüsnü Mübarek’in yıkılmasından iki gün öncesine kadar ABD açıklama yapıp ‘Mübarek’i destekliyoruz’ dememiş miydi? Şimdi bir mucize mi oldu da demokrasiyi savunuyorlar? Madem demokrasiyi savunuyorlarsa Bahreyn konusunda neden bir çalışmaları yok? Suudi Arabistan’da kadınlar araba bile kullanamıyor. Neden seslerini çıkartmıyorlar? Hatırlıyorsunuz Filistin’de bir seçim oldu ve Hamas çok büyük bir oy aldı. İsmail Heniyye bir devlet kurmadı mı? Neden Batı, bu hükümeti kabul etmedi? Bunların tek sebebi söz konusu ülkeler demokrasiyi kendi çıkarlarına alet olarak kullanıyorlar.

“BATI SEÇİMDEN KORKUYOR”

Biz diyoruz ki Suriye’de halk kendi isteğine ulaşsın. Düşünün ki; bir grup eline silah alsa ve halkın temsilciyim deyip savaşsa… Bu durum meşru mu olacak? İran’da, Türkiye’de veya herhangi bir ülkede bir grup muhalif silahlı olarak devletle çatışmaya girse ve Batı ülkeleri onu da desteklese… Resmi olarak da tanısa… Siz devlet olarak durumu kabullenip hemen teslim olur musunuz? Düne kadar diktatörlere destek veren devletler şimdi öyle bir duruma geldiler ki halka mı acıdılar acaba? İran’ın Suriye konusundaki tavrı çok açıktır. Biz diyoruz ki seçimle halk kendi kaderlerini belirlesin. Ama seçim için ortalığın sakinleşmesi, zeminin hazır olması gerekiyor. Bazıları diyor ki; seçimler çok sağlam ve adil olmayacaktır. Biz de diyoruz ki; “Uluslararası bir denetimle seçimler yapılsın. Bütün Suriye’nin temsilcileri orada bulunsun.”

Ama etrafınıza bir bakın isterseniz? Kim bu çatışmaların durmasını istiyor? Tüm Batı ülkeleri bu çatışmaların durmasına karşılar. Bizim düşüncemizde bunlar seçimlerden korkuyorlar. Korkularının sebebi ise silahlı militanların oy almama olasılığıdır.

6 MADDELİK ORTAK İŞBİRLİĞİ ÖNERİSİ

Biz dünyaya 6 maddelik işbirliği önerisi sunduk:

1- Çatışmaların durdurulması

2- Milli diyalog

3- Geçici devlet kurulup ve seçimlerin yapılması

4- İnsani yardımların gönderilmesi

5- Halkın zararlarının tespiti

6- Basın yayın işbirliği (böylece gerçekler anlatılabilecek)

“30 YIL 3 MİLYON AFGANLIYI AĞIRLADIK”

Bölge halkına insani yardımlarda bulunmamız gerekiyor. Bu da bizim mevcut tarafımızdaki ortak paydalardan biridir. Türkiye diyor ki “Biz 150 bin Suriyeliyi barındırıyoruz.” Biz de 30 yıl 3 milyon Afganlıyı ağırladık. 30 yıl 2 milyon Iraklıyı misafir ettik ve 34 yıldır Filistin halkını destekliyoruz.

“BAZI TÜRK YETKİLİLER İRAN’IN ALEYHİNE KONUŞUYOR”

Patriot konusunda bu tedirginliğin nedenini anlamamız gerekiyor. İran’ın askeri makamları şuna inanıyor ki; “ABD, İran’a karşı hep bir art niyetli plan peşindedir.’ Amerika’nın Irak’ta Afganistan’da bulunduğu sürece baktığımızda da hiç iyi bir senaryo görmüyoruz. Aynı zamanda da İran’ı her zaman askeri bir müdahaleyle tehdit ediyorlar. Ama şunu söyleyebilirim ki asla İran’a karşı askeri bir güce sahip değiller. Biz kendimizi savunmaya hazırız. Askeri yetkililerimizin tedirginlikleri; bölgedeki yetkililerin, Batılıların planlarının farkında olmamalarındandır. Bazı Türkiyeli yetkililer bile İran’ın aleyhine konuşuyor. Mesela Başbakan Yardımcısı Ali Babacan: “İran’ın füzeleri varsa bizde de patriot var” demişti. Ama şu da bilinmelidir ki İran’ın füzelerinin kontrolü tamamen İran’ın elinde. Patriotların kontrolü ise tamamen NATO’nun elinde.

“KAMUOYU ZİHİNLERİNİ YANLIŞ YÖNLENDİRMEMEK GEREKİR”

İçişleri Bakanı ise “İran PKK’ya yardım ediyor” demişti. Bu çok ilginç bir demeçtir. Çünkü herkes çok iyi biliyor ki İran ile Türkiye arasında çok yakın bir işbirliği var. İran’ın Türkiye’yle 5 düzeyde ortak işbirliği var ve bunların hepsi İçişleri Bakanlığı tarafından denetim altında. Her seviyede toplantılar gerçekleştiriyoruz. Ortak sınır güçleri toplantılarımız bile oluyor. Yani PKK’ya yardım gibi bir durum asla söz konusu olamaz. Ben Türk yetkililerle görüşmelerde bunları söyledim. Türk makamlarından bana verilen yanıt ise şöyle : “Bu şahsi bir görüştür. Bu, devletin yaklaşımı değildir.” Fakat kamuoyu zihniyetinin bu çerçevede yönlendirmemek gerekir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu