REYHANLIDAKİ PATLAMALARIN ŞİFRELERİNİ ABDURRAHMAN DİLİPAK ÇÖZEBİLİR

Hatay reyhanlı da bir dizi bombalama eylemi gerçekleştirildi ve eylemlerde Halkımızdan 43 kişi şehit edilmiş ve 140 kişi de yaralanmıştır.Yaralılardan 56 kişinin hayati tehlikesi devam etmektedir.
Allah şehitlerimize rahmet,yaralılarımıza şifa nasip etsin.
Olay hakkında çok değişik değerlendirmeler bulunmakla birlikte en net değerlendirme halkımızın bizzat kendisinden gelmektedir ki halk Burada oynanan oyunun farkındadır ve değerlendirmeleri de bu yöndedir.
Siyonist Medya kuruluşları tabii hali ile üstüne düşen görevi layıkı ile icra etmekte ve olay için bulunması gereken faili bulma işine el atmış bulunuyor ki bundan önceki olaylarda neredeyse hava durumlarının bile sebebi olarak gösterdikleri Beşşar Esad onlara göre tek suçludur ve bu olay da olsa olsa onun işidir.
Olay Henüz çok taze olmasına, dumanlar halen reyhanlı üzerinde tütmesine karşın aklımıza bundan neredeyse 8 ay önce okuduğumuz bir yazı geldi.
Yazı Türkiye de kalem kullanan ve son 3 yıldır da mevzu suriye olunca kalemi kılıca devşirebilen ve suriye konusunda militarist sayılabilecek bir isme, Abdurrahman Dilipak’a ait.
Dilipak Bu yazısında bize göre aba altında sopa gösteren bir üslup kullanmış ve şu anda bombalara muhatap olan bu mazlum halkın, ki yazar bu yazısında Hatay halkını nusayri ve onları da etitürk olarak nitelemekte ve bunların sadece güçten anlayacağını anlatmaya çalışmaktadır.
Yazarın yazsında kullandığı ilgili bölümü alıntı yaparak değerlendirecek olursak.
…..
Tek parti döneminde, bunlar Türkleştirilmek istendi ama olmadı. Ama KORKULARINDAN hepsi CHP’li oldu. Daha doğrusu öyle görünmek istediler. Suriye’deki Nuseyriler de Baas rejimine destek vererek sol bir çizgiye kayınca CHP ile ideolojik bir paralellik kurdular.

1950’de, Türk Nuseyrileri DP’ye meylettiler. GÜÇTEN YANA tercihleri, ideolojik tercihlerine yenik düştü ve 1960’dan sonra tekrar yüzlerini CHP’ye döndüler.

Nuseyrilerin CHP aşkı, Kuzey Korelilerin diktatörlerine aşkı gibi bir şey.(yani nusayrileri kontrol altına almak için diktatörlük yapmak gerekiyor) Şimdi Antakya sokaklarında Esed lehine gösteri yapmaları da Nuseyrilerin Esed den; Erdoğan dan daha çok korktuklarını gösteriyor. Bunun anlamı şu, yarın Esed gider ve AK Parti güçlü bir şekilde sandıktan çıkacak olursa(yazarın yazısını yazdığı tarihte AKP sandıktan çıkmıştı yani bu ifadesi gereksiz ve sadece işe demokratik kılıf dikme gayretidir,eğer olay sandıktan çıkmakla çözülecek olsaydı 2002’den yazının tarihine kadar çözülürdü,demekki yazarın kastı seçim sandığı değil) Nusayrilerin yeni siyasi tercihleri AK Parti olabilir……
Hataylıların güçten anladığı ve korkak oldukları iddiasını ortaya atan Dilipak Hataylıların siyasi tercihlerinin AKP olmasını Güç ve baskı olarak förmüle etmektedir.
Hatay halkı ve nusayriler hakkında bu denli bilgiye sahip,bir milletin,bir halkın kişilik analizini yapıp,onların sosyal piskolojileri hakkında bilgi verebilecek kadar o halkı tanıyan yazar, kim bilir belki patlamalar hakkında da gerekli ip uclarını verebilecek bilgi ve deneyime sahiptir!?
Yazarın ifadesi ile.
Selam ve dua ile