Siyonist Rejim’in dış politika alanındaki en önemli stratejilerinden biri işgal altındaki coğrafyayı geliştirmektir. Şehit Süleymani bu stretejiyi başarısız kılmakta önemli rol oynamıştır.
İslam Devrimi’nin zaferinden sonra Siyonist Rejim ancak yerleşim yerleri inşa ederek Filistin topraklarını daha fazla işgal edebildi. Ama diğer İslami ülkelerin topraklarını işgal etme konusunda başarılı olamadı. Bu başarısızlığın temel nedenlerinden biri hiç kuşkusuz Korgeneral Kasım Süleymani’nin Kudüs’teki işgal rejimine karşı direniş ve mücadele eksenini organize etmesiydi. Bu yazımızda özellikle şehit Süleymani’nin direniş eksenindeki rolünü ele alacağız.
Direnişin caydırıcı gücü
Şehit Süylemani’nin 1997 yılında Kudüs Gücü’nün başına geçmesinin ardından yaptığı en önemli iş direniş ekseninin altyapısını oluşturmaktı. Şehit Süleymani’nin bu stratejisi, direnişin Siyonist Rejim’e karşı önemli zaferler kazanılmasını sağladı. Siyonist Rejim işgal altındaki topraklardan defalarca çekilmek zorunda kaldı. Sina çölü, Lübnan’ın güneyi ve Gazze, Siyonist Rejim’in çekildiği üç önemli coğrafiyadır.
İsrail rejimi Mısır’la yaptığı anlaşma sonucu Sina çölünden çekilmek zorunda kaldı ancak Güney Lübnan ve Gazze Şeridi’nden çekilme anlaşma ile değil, Siyonist Rejim’in askeri yenilgileri sonucunda gerçekleşti.
2000 yılında İsrail komutanlarından biri bu rejimin liderlerine gönderdiği saha raporunda Güney Lübnan’daki savaşın artık yıpranmış hale geldiğini ve bu bölgede Hizbullah savaşçılarına karşı zafer için net bir ufuk olmadığını duyurmasının ardından, siyonist askerlerine bölgeden çekilme emri verildi.
Siyonist ordu, 1978’de Lübnan’ın güneyini işgal etti. 1982’de Beyrut’a girdi ancak daha sonra Beyrut’tan çekilmek zorunda kaldı. İsrail 2000 yılına kadar Lübnan’ın güneyinde kalmıştı. 2000 yılında yapılan askeri operasyon sonucu işgal rejimi bu bölgeyi terk etmişti.
Siyonistlerin Lübnan’ın güneyinden çekilmesinden iki gün sonra bu rejimin üst düzey yetkililerinden biri Ma’ariv gazetesine yaptığı açıklamada “Lübnan savaşı bizim için çok zor ve trajik bir deneyimdi. Askerlerimizden 1.580 kişi öldü ve 6.485 askerimiz yaralandı. Biz bu savaşta hiçbir kazanım elde etmeden kaçmak zorunda kaldık” demişti.
Bu büyük zafer, General Süleymani’nin İslam Devrim Muhafızları Kudüs Gücü komutanlığına atanmasından yalnızca iki yıl sonra gerçekleşti. Hatta Hizbullah yetkililerinden biri olan Nabil Kavuk,” Şehit Süleymani, 2000 yılından önce güney Lübnan’ın kurtarılmasından önce Kudüs Gücü’ne komuta ediyordu ve Süleymani bu tarihi başarının önemli bir ortağıydı. Direniş, bölgeyi yenilgiler döneminden zaferler dönemine taşıdı” demişti.
Gazze ise İsrail’in 38 yıllık işgalin ardından 2005 yılında terk etmek zorunda kaldığı bir diğer önemli noktadır. İkinci intifa 2000 yılında başladı ve 2005 yılına kadar devam etmişti. Filistin intifadasının Filistin’in farklı bölgelerinde devam etmesi ve genişlemesi, Siyonist Rejim’in Gazze Şeridi’nden çekilmesi ve Gazze’nin özgürleştirilmesi, Şehit Süleymani döneminin en önemli gelişmelerinden biriydi.
Siyonist Rejim’in çeşitli savaşlarda yenilgiye uğraması
Şehit Süleymani’nin attığı en önemli adımlardan biri Siyonist Rejim ile direniş grupları arasındaki savaşta doğrudan rol almasıydı.
Güney Lübnan’ın özgürleştirilmesi, İkinci Filistin İntifadası, 33 gün süren 2006 Savaşı, 22 gün süren 2008 Savaşı, 8 gün süren 2012 Savaşı, 51 gün süren 2014 Savaşı ve Suriye ve Irak’ta tekfirci teröristlerle yapılan savaş, hepsi Süleymani’nin sahada ve operasyonel olarak rol oynadığı en önemli savaşlardır. Lübnanlı uzman Nasır Kandil Kasım Süleymani’nin bölgedeki rolünü şöyle değerlendiriyor:
“Eğer Hacı Kasım Süleymani ve onun savaş meydanlarındaki stratejik rolü olmasaydı, şüphesiz Suriye, Irak ve bölgede IŞİD’in tekfirci terörüne karşı nihai zafere ulaşmak mümkün olmazdı”.
Sonuç
İşgal, Siyonist Rejim’in en önemli özelliğidir çünkü İslam ülkelerinin topraklarını işgal etmiş ve bir hükümet kurmuştur. Bu rejim İslam ülkelerine ait daha fazla toprak işgal etmek arzusundaydı. lakin Filistin toprakları hariç başka hiçbir İslam toprağında başarı elde edemedi.
Şehit Süleymani’nin Siyonist Rejim’in işgal alanını geliştirme çabasını boşa çıkarmıştır. Çünkü Kudüs Gücü’nün bu komutanı askeri altyapı oluşturarak ve direniş ekseninin caydırıcılık gücünü artırarak rejim ordusunun yenilmezliği efsanesine darbe vurmayı başarmıştı. Korgeneral Hac Kasım Süleymani’nin suikasta uğramasının ana sebeplerinden biri de bu meseleydi.
