Türkiye cumhurbaşkanı Suriye’ye saldırı için bahane üretileceğini yalanlamadı
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Suriye toplantısına ilişkin ses kaydının sızdırılmasıyla ilgili olarak, “Bu devletin güvenliğine dönük bir casusluk faaliyetidir. Bunu kimler yaptıysa ortaya çıkarılacaktır. Bu işe bulaşanlar kimlerse cezalandırılacaktır.” dedi. Suriye’ye yönelik savaş çıkarmak için bahane üretileceğinden bahsedilen oturum böylece yalanlanmadı ve aleni olarak kabul edilmiş oldu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , Dışişleri Bakanlığı ’nda yapılan Suriye toplantısına ilişkin ses kaydının sızdırılmasıyla ilgili olarak, “Devletin en önemli güvenlik bürokrasisinin başındaki kişilerin bir araya geldiği bir toplantının takip edilmesi, dinlenmesi çok büyük bir cüretkârlık ve bu devletin güvenliğine dönük bir casusluk faaliyetidir” dedi. Gül, “Bunu kimler yaptıysa ortaya çıkarılacaktır. Bu işe bulaşanlar kimlerse cezalandırılacaktır” ifadesini kullandı.
Gül, Suriye içindeki Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tehdidine karşı savaş planlarının ele alındığı güvenlik zirvesine ait ses kayıtlarının internete düşmesi ile ilgili açıklama yaparak, “Suriye’de ki gelişmelerden dolayı herkes Türkiye Suriye sınırının ne kadar hassas olduğunu biliyor. 900 km’lik sınırımızda tabi ki de tehlikelere, tehditlere karşı birçok tedbir alıyoruz ve daima teyakkuz halindeyiz. Ama son dönemlerde Türkiye’nin yurtdışında ki tek vatan toprağı olan Süleyman Şah Türbesi, Türk Bayrağı’nın dalgalandığı tek yer orasıdır. Orayla ilgili birçok tehditler ve birçok Türkiye’nin kabullenemeyeceği durumların söz konusu olma ihtimali ortaya çıktı ve bu tehditlerde ortaya çıktı” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, “Bir taraftan Türkiye’yi Suriye’deki savaşa katma provokasyonlarına karşı dikkatli olmak diğer taraftan da yurtdışında ki toprağımızda Türk bayrağına karşı her hangi bir saldırının olmamasıyla ilgili, ilgili devlet birimlerine hep talimat verdik” diyerek şunları söyledi:
“‘Bunları oturun konuşun ve gerekli tedbirleri, senaryoları hep tartışın’ diye. Dışişleri Bakanı’nın başkanlığına, makam odasına, devletin en önemli güvenlik bürokrasisinin başında ki kişilerin bir araya gelip bu tedbirleri konuştukları bir toplantının takip edilmesi, dinlenmesi, izlenmesi çok büyük bir cüretkarlıktır. Ve bu devletin güvenliğine dönük bir casusluk faaliyetidir. Çünkü tamamen devlet güvenliği ile ilgili bir konudur ve toplantıda bulunanlar devlet güvenliği ile ilgili devlet bürokrasinin en üstünde ki insanlardır. Dolayısıyla bu kesin kez büyük bir cürettir hiç görmediğimiz bir şekilde ve bir casusluk faaliyetidir. Ve devletin hiçbir zaman müsamaha edemeyeceği bir olaydır.”
Cumhurbaşkanı Gül konuyla ilgili, müsteşarla, bakanla, başbakanla görüştüğünü belirterek, “Ne gerekirse yapılacak ve bu faaliyeti kimler düşündü, kimler organize etti, kimler katıldı, kimler katkı verdi ve kimler yaptı muhakkak ortaya çıkartılacaktır. Bunun böyle bilinmesini isterim. Kesinlikle buna bir müsamaha gösterilemez. En üst seviyede ki devlet bürokrasisinin, profesyonellerin bir araya gelip bize yapacakları tavsiyeleri oturup konuştukları toplantılardır bu toplantılar. Bunun böyle bilinmesini istiyorum ve muhakkak bu işe bulaşanlar kimlerse, katkı verenler kimlerse muhakkak ortaya çıkartılacak ve kanunların emrettiği şekilde, en şiddetli şekilde muhakkak ki cezalandırılacaktır” dedi.
