HABERLER

Türkiye, Esad’ın Parçası olduğu Suriye Çözümünü Kabul Etti

Güvenilir bilgilere sahip İranlı kaynaklar, Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Bakü’de İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’la yapılan bir görüşmede, Suriye krizine Devlet Başkanı Beşar Esad’ın devrilmesini dışarıda bırakan bir çözüm bulma konusunda anlaştığını ortaya çıkardı.

El Ahbar gazetesine göre, Erdoğan’ın “Suriye Devlet Başkanı’nı çok sevmesinden değil, bunun son seçenek olmasından” kaynaklanıyor.

Lübnan gazetesi, Cumartesi günü yayınlanan haberde anlaşmanın, ABD Başkanlık seçimlerinden sonra yapılması beklenen ve ilgili tarafların şu anda, hangi tarafların içerisinde yer alma hakkına sahip olduğu konusunda tartışmakta olduğu “Suriye Taifi”ne giriş olarak Erdoğan’ın uzlaşı sistemleri veya temas komiteleri için öneri sunması şeklinde olduğu belirtildi.

Kaynak, Amerikalıların ve Batılıların, Türklerin de farkında olduğu üzere, bir dizi nedenden ötürü Esad’ı deviremeyeceklerini öngördüklerini, bu nedenlerin başında da Suriye’nin iç azminin ve Rusya, Çin ve İran’ın Esad’ı devre dışı bırakacak her türlü çözüme karşı çizdiği kırmızıçizginin geldiğini belirtti.

Kaynak, El Ahbar gazetesine ayrıca, “Irak da bu üçlünün yönelimini destekliyor ve bu alanda güçlü eylemlere girişiyor, bunlardan bazıları açıkça ilan edilirken bazıları gizlice sürdürülüyor. Ankara’ya

karşı girişilen cezalandırıcı önlemler ve Rusya’yla yapılan silah anlaşması, bu desteğin sadece bir kısmı” diye bildirdi.

Kaynak, bir süre önce Avrupa Dışişleri Bakanları’nın katıldığı bir yemekte Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un açıkça sarf ettiği “Esad hiçbir zaman gitmeyecek” ifadesine göndermede bulundu.

Ahmedinecad ile Erdoğan arasındaki görüşmenin, Salı günü gerçekleşen Ekonomik İşbirliği Örgütü zirvesi sırasında yapıldığını ve 40 dakika sürdüğünü vurgulayan kaynak, “Ahmedinecad İran’ın bölgesel meselelerine yaklaşımını yeniden ortaya koydu. Amerika Birleşik Devletleri’nin, Afganistan, Irak ve Libya modellerinin tekrarlanmaması kaydıyla bölgede değişiklikler yapmak istediğini söyledi. Washington’un açıkça, bölgeyi Amerikan sisteminin kontrolü altına sokmak, bölgesel krizleri ateşlemek ve şu ya da bu bölgesel liderleri devirmeyi amaçlayan grupları desteklemek üzere Suudi Arabistan ve Katar’ı güçlendirdiğini ekledi” diye aktardı.

Suriye konusuna dair, kaynak şunları ekledi: “Washington, Türkiye’nin saha ve lojistik yönetimi gerçekleştirmesine, Suudi Arabistan ve Katar’ın ise finansman, silah ve İslamcı militanlar göndermesine izin verdi. Ancak ABD ve müttefikleri bu İslamcı militanları Körfez’den ve yeni müttefik ülkelerden çıkarmak istiyor. Bu nedenle, ya Suriye rejimini devirmeyi başarırlar ve bu, söz konusu grup için bir başarı olur ya da rejim, yakacak odun niyetine kullanıldıkları Suriye’de bu grupları yok eder ve bu da bir başarıdır.”

El Ahbar, buradan hareketle Batı’nın, cinayet yoluyla da olsa Esad’ı Amerikan seçimlerinden önce devirmeyi umduğunu yazdı.

Gazete, şunları ekledi: “Eğer bu amaca ulaşılamazsa ki gelişmeler bu yönde ilerliyor, Amerika Birleşik Devletleri Rusya ve Çin gibi diğer güçlerin, Suriye konusunda bir anlaşmaya varmasını isteyecektir. Böylelikle Washington, ilk amacı olan ülkeyi zayıflatma, toplumsal yapısını tahrip etme, rejimin yapısını sarsma ve ekonomisini de yıkma amacına ulaşmış olacaktır.”

İranlı kaynak, “Türkiye, özellikle Suriye-Türkiye sınırlarını yarması halinde bu savaşta muhtemelen yalnız kalacağının kesinlikle farkındadır. ABD de, Avrupalılar da ve hatta NATO da,  yeni Osmanlılara destek için müdahale etmeyecektir. Eğer bir uzlaşı olsaydı da durum benzer olurdu” diye belirtti.

Gazete, daha önce İran tarafından sunulan, bir ateşkes tesisini, arkasından da silahlı gruplar hariç olmak üzere tüm tarafları içine alan bir ulusal diyalog sürecini öngören uzlaşı planına gönderme yaptı

ve “Türkler şu anda, İran’ın önerisinin, Rusya ve Çin’in desteğini alan tek öneri olduğunun ve Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi tarafından da onaylandığının farkında” diye vurguladı.

Bu bağlamda El Ahbar, Erdoğan’ın Bakü’deki görüşmede Ahmedinecad’a “bu durumun devam etmesi halinde İran-Türkiye-Mısır veya İran-Türkiye-Rusya temas komitesi oluşturalım” dediğini, fakat İran Cumhurbaşkanı’nın kendisine yanıt vermediğini aktardı.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu