DÜNYAFilistinSon Dakika

Siyonistlerin Gazze cinayetlerini araştırma komisyonu kuruluyor

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon, İsrail’in son Gazze saldırısında BM yerleşkelerine sığınan Filistinli sivillerin öldürülmesi ve yerleşkelere verilen zararların araştırılması için 5 kişilik bağımsız soruşturma komisyonu görevlendirdi. Bu cinayetlerle ilgili dikkate alınması gereken asıl husus Gazze’de son İsrail’in saldırısında ölenlerin hemen hemen tamamına yakın büyük bir bölümünün sivillerden oluşmasıydı. Komisyonun, Gazze’deki BM yerleşkelerinde 8 Temmuz-26 Ağustos tarihlerinde meydana gelen ölüm ve yaralanma olayları ile yerleşkelere verilen zararı soruşturacaklarını bildiren Haq, soruşturmada BM’ye bağlı bir okulda silah bulunması olayının da inceleneceğini belirtti. Haq, Genel Sekreter Ban’ın, tüm taraflardan soruşturma komisyonuna destek olmalarını beklediğini ifade etti. İsrail, yıllardır abluka altında tuttuğu Gazze’ye, 7 Temmuz’da havadan ve denizden, 17 Temmuz’da ise karadan saldırıya geçmişti. Daha sonra orduyu karadan geri çekerek hava saldırılarını sürdüren İsrail, 26 Ağustos’ta, Mısır’ın arabuluculuğundaki görüşmelerde varılan ateşkesle saldırılarına son vermişti. Saldırılarda 17 bin 200 ev, 73 cami ve 24 okulun tamamen yıkıldığı, 41 bin 350 ev, 197 cami ve 208 okulun zarar gördüğü Gazze’de, 2 bin 155 Filistinli hayatını kaybetmiş, 11 binden fazla kişi yaralanmıştı. Gazze’de vuku bulan tüm cinayet ve vahşet ne yazık ki Arap ve batılı devletlerin ölüm sessizliği için gerçekleşmişti. Özellikle Filistin’i Arap ve İslam aleminin bir parçası olarak bilen Arap devletleri İsrail’in Gazze’de işlediği cinayetlere sadece seyirci olarak kalmış ve o dönemde hatta BM dahi bu cinayetleri engellemek yönünde ciddi hiçbir girişimde bulunmamıştı. İşti böyle bir ortamda Filistin direnişi meydana adım atarak kendi imkanlarıyla özellikle de füze ve roketleriyle, işgal altındaki Filistin topraklarında siyonistlerin tatlı rüyası bozmuştu. Savaşın eşit şartlarda olmamasına rağmen sonunda Filistin direnişi savaşın asıl galip tarafı olarak ortaya çıktı. Bölge meselelerini yakından takip eden uzmanlardan bazıları şimdi BM Teşkilatının siyonistlerin Gazze’deki cinayetlerini araştırma komisyonu oluşturmasını işgalci İsrail rejimi açısından yeni kriz oluşturabileceğini belirtmekteler. Zaten bölge düzeyinde en ufak bir itibarı olmayan ve nefret edilen bir konumda olan İsrail’e karşı şimdi de uluslar arası düzeyde ciddi tepkilerin gelmesi bu rejimi yeni bir açmaza sürükleyebilir. Son 60 yıl içinde siyonist İsrail rejimi kendi bölgedeki gayrı meşru varlığını sağlamlaştırmak için akıl almaz her türlü cinayet ve insanlık dışı girişime başvurmuş, Filistinlilere karşı resmen soy kırım uygulamıştır. Tarım alanlarının tahribi, Filistinlilere ait evlerin yıkımı ve Filistinli liderlerin ve bilginlerin terör edilmesi, işgal rejiminin Filistinlileri ve direnişi sindirmek için sürdürdüğü şiddet politikalarından sadece bir bölümüdür. Bu arada işgalciler kendi güvenliklerini ve konumlarını sağlamlaştırmak amacıyla sürekli olarak Filistin halkın kendi ev ve barklarından, yurtlarından dışarı atma politikasını sürdürüyorlar. İsrail’in bu amaçla Gazze’ye başlattığı 51 günlük savaş ve işlediği akıl almaz cinayet ve katliam ve yıkımlar bu rejime karşı dünya çapında geniş propagandanın sürdürülmesini de beraberinde getirmiş ve bağımsız uluslararası kuruluşlar İsrail’in uluslar arası düzeyde resmen kınanması için resmen çalışmalar sürdürmekteydiler. İsrail’in son Gazze cinayeti o kadar şiddetliydi ki bu rejimin asıl hamileri dahi İsrail’i savunamaz hale geldiler ve hatta yer yer İsrail’i göstermelik de olsa kınama mecburiyetinde kaldılar. Şimdi ise BM Teşkilatı 5 kişilik bir özel araştırma komisyonu belirleyerek resmen İsrail’in Gazze’deki cinayetlerini araştırma startı vermiş ve bu da İsrail’in uluslar arası düzeyde kınanması yönünde çalışma başlatan tarafsız kuruluşlar ve Filistin halkı ve direnişinin bir başarısı olarak kabul edilmektedir. Bu gibi baskıların işgalcilerin ileriye dönük cinayetlerinin engellenmesinde önemli bir rol ifa edebileceği belirtiliyor. Bunun için de birçok tarafsız teşkilat ve kurum BM Genel sekreterinin bu girişimini olumlu ve müspet bir adım olarak takdir etmişlerdir.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu