DÜNYAİranİSLAM BÜYÜKLERİMEDYA ANALİZ

Ayetullah Rafsancaniden İrlanda eski başbakanına tarihi cevap

İslam Düzeninin Maslahatını Teşhis Kurulu Başkanı Ayetullah Rafsancani, İrlanda eski başbakanının “Neden Ortadoğu hep iltihaplı ve istikrarsızdır?” şeklindeki sorusuna şu cevabı verdi: Yabancı ve emperyalist güçlerin müdahalesi ile bunlara maşa olan radikal unsurlar bölgedeki kanlı çatışmaların temel sebebidir. Bu bölgenin zengin kaynakları ve stratejik konumları süper güçlerin iştahını kabartıyor. Onlar suyu bulandırarak kendi çıkarlarına olan balığı avlamanın peşindeler.

Ayetullah Rafsancani Şöyle konuştu: Kukla hükümetlerin seçilip işbaşına getirilmesiyle küresel güçler bu bölgeye resmen çöreklenmiş oluyorlar. Bu uğursuz politika diktatörlükleri icat etmiştir. Zira bu tür yönetimlerde milletin iradesinin yerine belirli güçlerin çıkarları öncelenir. Diktatörlük ve emperyalizm aslında milletlerin çıkarlarını kesen bir makasın iki ağzı gibidir. Zulüm ve haksızlık ayyuka çıktığında halk, özellikle de gençlik özgürlük için ayağa kalkar. İşte tam bu esnada radikaller ortaya çıkan konjonktürel durumu kötü faaliyetleri için kullanırlar. Afganistan ve Libya bunun en bariz ve canlı örneğidir. Bu ülkelerde insanlar, güvensizlik ortamından o kadar daralmışlar ki artık askerlerin kucağına sığınmaya bile hazır hale gelmişlerdir.

Ayetullah Rafsancani, Bertie Ahern’in, “Bu ülkelerde güvenliğin tesisi için ne yapılmalıdır?” sorusuna şu cevabı verdi: Mezhebi tekfiri hastalıkların tedavisi çok zordur. Fakat her milletin akil insanları özellikle uluslararası arenada her ülkenin kültürel değerlerinin korunması için çaba sarf etmelidir.

Rafsancani, artık milletlerin küresel güçlerin çifte standartlı politik tutumlarını çok net olarak gördüğüne dikkat çekti ve şöyle konuştu: Bu tutumla milletlerin inancını sağlamanız imkânsızdır. Düşünsenize, bir tarafta halkın %80’i bir yönetimi istemediği halde onların yükselen sesini duymayan güçler başka bir tarafta çok az bir grubun sesini duyarak demokrasi havarisi kesiliyorlar. Bahreyn halkının %80 gibi ciddi bir kesimi mevcut yönetimi istemiyor ama sesleri işitilmiyor. Hatta onların sesini kesmek için başka bir ülkeden oraya askerler gönderiliyor… Bir de bunu oradaki halkın hukukunu savunmak adına yaptıklarını söylüyorlar.

Rafsancani, Taliban ve El-Kaide örgütlerinin batılı güçler ve Amerika tarafından oluşturulduğuna dikkat çekti ve şöyle konuştu: Tüm bunlar gösteriyor ki Batı ve Amerika kısa vadeli peşin çıkarlara dayalı büyük stratejik hatalar yapmaktadırlar. Kendi kucaklarında büyüttükleri çocuğun eline verdikleri silahlar bugün kendilerine doğrultuluyor. Bu silahlarla Nato ve ABD askerlerini öldürüyorlar.

Ayetullah Rafsancani sözlerine şöyle devam etti: Batılı güçler İslam inkılabı öncesi ve sonrasında da çifte standartlı tutumlar sergilemişlerdir. İnsan haklarından dem vuruyorlar. Fakat sokaktaki masum halkı ve İran halk devriminin sorumlularını şehit eden teröristleri kendi parlamentolarına davet ediyorlar. Batılı güçler Pehlevi hanedanını İran halkına rağmen destekliyorlardı. Sözde insan hakları savunucuları kendi medya kurumlarında Savak tarafından İranlı gençlere yapılan vahşi işkencelerin anlatılmasına neden izin vermiyorlar?!

Ayetullah Rafsancani, Cenevre konferansının sonucunun ne olacağına dair sorulan soruya şu yanıtı verdi: İran müzakere ve sorunun çözümü için çok ciddidir. Eğer batının da böyle bir iddiası varsa pratikte ispatlamalıdır. Ancak bu durumda sorunlar çözümlenebilir. Şunu da söylemem gerekir ki İran uluslararası sorumluluklarına tastamam bağlıdır. Batıdan da uluslararası kuralları aşmaması ve haddinden fazla beklenti içine girmemesini bekliyoruz. İran halkı haddinden fazla beklentiler karşısında daima dik durmuş ve direnmiştir, direnmeye de devam edecektir.

Bertie Ahern İran’la batılı güçler arasında son zamanda varılan anlaşmanın kendilerini ümitlendirdiğine dikkat çekti ve şöyle dedi: Biz kendimizi ve Avrupa ülkelerini varılan bu noktada müzakerelerin daha da derinleştirilerek güçlendirilmesi konusunda sorumlu görüyoruz. İlişkilerin iyileştirilmesi için üzerimize düşeni yapmak zorundayız.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu