DÜNYAMEDYA ANALİZ

Hamas Nasıl Silah Ediniyor?

El Ahkbar’da yayınlanan bu yazı, Hamas’ın ve diğer direniş örgütlerinin Gazze’yi nasıl silahlandırdığı; İran, Suriye ve Hizbullah’ın bunda oynadığı rol hakkında ilginç ve fazla bilinmeyen ayrıntılar içeriyor.

İsrail tarafından Gazze Şeridi’ne ve direniş güçlerine karşı başlatılan savaş askeri ve istihbari düzeyde vahşice oldu, ancak İsrail, Gazze’ye silah tedariki yollarını bütünüyle kesmeyi başaramadı. Filistin direnişi, geride kalan günlerde Hizbullah’tan kayda değer sayıda uzun menzilli füze edindi.

Filistin direniş lojistiğine yabancı olmayan kaynaklara göre, İsrail’in Gazze’ye yönelik devam eden saldırısına ve Suriye’nin silah taşıma rolünün tehlikeye girmesine rağmen Gazze Şeridi’ne silah akışı devam ediyor.

Çatışma altıncı gününe girerken, Hizbullah ve İran Devrim Muhafızlarının Suriye, Lübnan, İran, Sudan ve diğer ülkelerden Gazze Şeridi’ne silah kaçırma alanında uzmanlaşmış birimleri alarmda.

Bu silahların yolculuğu genelde İran veya Suriye limanlarından başlıyor. Buradan Sudan’a gittikten sonra Mısır’daki Sina’ya ve nihayet Gazze’ye ulaşıyor.

Fakat bu tür birimlerin Gazze’ye ulaşmak için başka yolları da var.

Kaynaklar, Lübnan Direnişi ile Gazze’deki çeşitli gruplar, özellikle de Hamas arasındaki iletişim hatlarının açık ve aktif olduğunu söylüyor.

Direniş örgütleri şu anda, İsrail’in Hamas askeri lideri Ahmed El Cabiri’nin katledilmesinden sonra başlayan saldırılarda yok ettiğini iddia ettiği uzun menzilli füze alanlarında meydana gelen hasarı değerlendiriyor.

Fakat göründüğü kadarıyla Filistin direnişi, 2008’de Gazze’ye gerçekleşen saldırıdan ve 2006’daki Lübnan savaşından dersler çıkardı ve bu sayede çok sayıda “stratejik” alan hâlâ güvende.

Kaynaklar El Ahbar’a şu an odaklanılan noktanın büyük miktarda uzun menzilli füze taşınması olduğunu ve bunların önemli bir bölümünün İsrail saldırısının başından bu yana hâlihazırda Gazze’ye ulaştığını söylüyor.

Kısa süre önce, Gazze’ye yapılan silah tedariği, İkinci İntifada sonrasında direniş örgütleri için temel silah yolu haline gelen Suriye’nin “nötralize edilmesi” sonrasında ciddi bir aksama yaşadı.

İşgal altındaki Filistin’e silah kaçırma stratejileri, zaman içinde evrim geçirdi. En önemli gelişme, Hizbullah’ın operasyon için özel bir birim oluşturma kararı verdiği 1990’larda yaşandı.

O tarihte, Ürdün ve Mısır’ın güvenliği sıkılaştırması nedeniyle silahlar Gazze’ye ancak dağınık bir şekilde ve küçük miktarlarda ulaşabiliyordu. Gazze Şeridi’ne hafif çaplı bir havan topunun ulaştırılması bile bir başarı olarak görülüyordu.

Hizbullah silah akışını arttırabilecek durumdaydı, ancak İsrail ordusu kısa süre içinde yeni silah kaçırma yollarını fark etti ve bunun parçası olan pek çok kişiyi katletti; bunların içinde Ali Dib (Ebu Hasan Selame), Ahmed Cibril (Ebu Cihad), Ali Salih, Galib Avali ve bir Suriyeli general olan Muhammed Süleyman da vardı. 

İsrail’in silah taşınmasında görev alan bir Hamas üyesine yönelik son başarılı suikastı, 2010’da Mahmud el Mebhuh’un İsrail istihbaratı tarafından Dubai’deki bir beş yıldızlı otelde öldürülmesi oldu.

2008 yılında Hizbullah komutanı İmad Muğniye’nin Şam’da öldürülmesi bile, bir bakıma, İsrail’in işgal altındaki Filistin’e silah kaçıran direniş şebekesine karşı savaşının bir parçasıydı.

İsrail’in 2005’te Gazze Şeridi’nden çekilmesinden sonra, direniş örgütleri silah stoklarını büyütmeye başladı.

İçeriye silah sokma karşısındaki en büyük zorluk, Filistin sınırlarını kontrol eden Mısır ve Ürdün rejimleriydi.

Bu nedenle, silah tedarikini koordine etmek üzere, İran Devrim Muhafızları, Suriye ordusu, Hizbullah ve Hamas temsilcilerini bir araya getiren bir iletişim kanalı oluşturuldu. İlave kanallar, İslami Cihad, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi (FHKC) ve El Aksa Şehitleri ve Selahaddin Tugayı ile FHKC-Genel Komutanlık’ın bazı üyelerini de içine aldı.

2005’ten bu yana, silah taşıma birimleri çeşitli türlerde hafif ve orta silahlar, havan topları, orta ve uzun menzilli füzeler ile roket ve bomba üretmede kullanılan çeşitli mühimmatlar göndermeyi başardı.

Aynı zamanda yüzlerce savaşçıyı Gazze’den Suriye ve İran’a götürerek, askeri taktikler ve anti-tank ve anti-uçak silahları gibi özel teçhizatların kullanılması konusunda eğitim almalarını sağladılar.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu