Suriye vatanını ve Halkını savunmaktan vazgeçmeyecek
İçişleri Bakanı Muhammed Şear Uluslar arası Kızılhaç Komitesi Başkanı Maurer ile yaptığı görüşmede, örgütün çalışmaları ve iki taraf arasındaki işbirliğini ele aldı.
Şear, Suriye’nin Arap ve batılı ülkelerin katıldığı çirkin bir komployla karşı karşıya olduğunu, Suriye’deki silahlı terör gruplarına verilen mali, silah ve lojistik desteğin Suriye’nin istikrar ve güvenliğini bozmayı hedeflediğini vurguladı.
Krizin üzerinden bir buçuk yıl geçmesi ardından dünyanın Suriye’de silahlı grup ve teröristlerin bulunduğunu itiraf ettiğine işaret eden İçişleri Bakanı, Suriye’nin vatandaşlarını, özel ve kamu mülklerini savunma görevinden vazgeçmeyeceğine, hiçbir ülkenin toprakları üzerinde terör eylemleri yapılmasını kabul etmeyeceğine vurgu yaptı.
İçişleri Bakanı, aralarında Kızıl Haç Örgütünün bulunduğu uluslar arası örgütlerle işbirliğine değinerek Kızıl Haç’ın Halep ve Şam hapishanelerini ziyaret edip durumunu incelediğine, bakanlığın insani yardım sunulması konusunda işbirliğine hazır olduğuna işaret etti.
Diğer yandan Maurer, sivillere zarar veren Suriye’deki terör eylemlerini reddettiğini söyleyerek Kızıl Haç’ın bazı hapishaneleri ziyaret ettiğini, İçişleri Bakanlığının tutukluların durumlarının iyileştirilmesi amacıyla işbirliği yapma yönünde olumlu bir tutum sergilediğini kaydetti.
Maurer, örgütün kaybolan ya da silahlı terör grupları tarafından rehin alınan şahısların isimlerini içeren bir liste sunabileceğini bildirdi.
Haydar: Kızıl Haç’ın Rolü Suriye Egemenliğini İhlal Etmemeli
Ulusal Uzlaşmadan Sorumlu Devlet Bakanı Ali Haydar ise, Suriyelilere sınırda mülteci kampları kuran ülkelerin bu durumu siyasi açıdan istismar ettiğini söyleyerek içindeki vatandaşların büyük sıkıntılar yaşadığı bu kampların insani boyutla ilgisi olmadığına dikkat çekti.
Bakan Haydar Maurer ile yaptığı görüşmenin ardından verdiği demeçte, Kızıl Haç Örgütünün Suriye hükümetinden çalışmalarını kolaylaştırmasını istemesinin hükümetin çalışmalarını engellediği anlamına gelmediğine işaret ederek bu talebin izin verilmeyen kapıların açılmasını talep etme kapsamında gelmiş olabileceğini ve Suriye egemenliğine ihlal teşkil ettiğini söyledi.
“Bu örgütlerin insani yardımları temin etme rolünü mevcut hükümet kurumlarına bağlı olarak yürütmeli” diyen Bakan Haydar, bu örgütlerin görevinin kapalı kapıların şu ya da bu örgütün istediği ve arzuladığı gibi çalışması için ardına kadar açılması olmadığının altını çizdi.
Maurer ile Suriye dışındaki mülteci kamplar konusuna değinilmediğini, çünkü örgütün görevinin Suriye içinde sınırlı olduğunu belirterek fakat Lübnan, Türkiye ve Ürdün’de mülteci kamplarının silahlı terör gruplarının eğitim kamplarına dönüştürülmesinin gündeme getirildiğine dikkat çekti.
Bakan Haydar, Suriye hükümetinin göç ettirilen vatandaşlara doğal yaşam koşullarını temin etmeye çalıştığına değinerek kampların olağanüstü ve geçici bir durum olduğunu, Suriye hükümetinin tüm vatan evlatlarına onurlu bir yaşam sunmaktan, kamplara yerleştirmek yerine normal yaşam yerlerine iade etmekten sorumlu olduğunu ifade etti.
Haydar, krize siyasi çözüm başlığının çözümün Suriyeliler arasında gerçekleşmesi olduğunu belirterek siyasi sürece katılmaları için tüm ulusal güçlere kapıların açık olduğunu vurguladı.
