İran’ın Lübnan’daki İmar Kurumu Başkanı General Hisam Hoşnevis, uğradığı suikastte hayatını kaybetti.
İran’ın Beyrut’taki büyükelçiliğinden yapılan açıklamada, Hoşnevis’in dün gece Suriye’nin başkenti Şam’dan Beyrut’a giderken “silahlı teröristler”ce öldürüldüğü belirtildi.
Hoşnevis’in 2006’daki İsrail-Lübnan savaşı sırasında yıkılan bölgelerin İran desteğiyle yeniden inşasından sorumlu olduğu bildirildi.
Büyükelçiliğin açıklamasında Hoşnevis’in tam olarak nerede ve ne koşullar altında hayatını kaybettiğine dair bir detay verilmedi.
Devrim Muhafızları Halkla İlişkiler Sorumlusu Tuğgeneral Ramazan Şerif ise Fars Haber Ajansı’na yaptığı açıklamada “Hasan Şatiri” olarak adlandırdığı Hoşnevis için bugün Tahran’da bir cenaze töreni düzenleneceğini söyledi.
Tuğgeneral Şerif, “Şatiri, siyonist rejim uşakları ve destekçileri tarafından şehit edildi” derken, mazlum Lübnan halkına yardım için çalışan Şatiri’nin yolunda kararlılıkla ilerleneceğini belirtti.
Tuğgeneral Şerif, Şatiri’nin İran-Irak savaşında da mühendislik alanında görev aldığını ifade etti.
Amerika ve Siyonist rejimin İslam ve Müslümanlar aleyhine sürdürdüğü katliam ve komplolara karşı durmaktan başka bir amacı olmayan İran ve Hizbullah şu ana kadar yenilmez denen İsrail’i bölgede defalarca yenilgiye uğrattı. Amerika’nın bölgedeki sömürü ve yağma planlarını alt üst etti. bunu bilen Siyonist rejim ve Amerika, zamanın haricileri olan Vahhabi, selefi ve basiretsiz Sünnileri bölgeye sürerek İran, Hizbullah ve direniş ekseninde hareket eden tüm güçlere karşı tam bir savaş başlattı. Amerika’nın bölgede Müslüman’ı Müslüman’a kırdırma stratejisi zamane yezitleri olan Selefi- Vahabiler tarafından başarılı bir şekilde uygulanmaya kondu. (İran – Irak savaşında da aynı taktik uygulanmış yeni İslam devrimi yapmış olan İran’a karşı Saddam’ı kullanarak Müslüman’ı Müslüman’a kırdırmış ve İran’ın bu savaş neticesinde güçlenmesinin önü kesilmek istenmişti) Şu ana kadar Suriye’de 50 binin üzerinde Müslüman katledildi. Suriye’nin yer altı ve yerüstü kaynakları tarumar edildi, yağmalandı. Halkın büyük bir kesimi bu yıkımdan etkilenerek sefalete mahkum oldu. Ülkede elektrik, gaz, su, yakıt, gıda maddesi, ilaç… sıkıntıları zirve yaptı. Ülkedeki havaalanları, barajlar, elektrik santralleri, buğday ofisleri, fabrikalar, gaz istasyonları, füze üstleri… silahlı gruplar tarafından saldırılara uğradı. Büyük bir kısmı tahrip edildi. Milyonlarca halk selefi teröristlerin baskı ve tehditlerinden canlarını kurtarmak için komşu ülkelere sığınarak mülteci oldu…
Acaba Suriye’nin yer altı ve yer üstü zenginliklerin yıkımı kimin işine gelmektedir?! Acaba Suriye barajlarının havaya uçurulması kimin çıkarınadır? Acaba Suriye’nin Toprak Mahsulleri Ofisinin yağmalanması, patlatılması kimlere hizmet etmektedir? acaba Suriye’nin elektrik, gaz, su tesislerinin patlatılması kimin yararınadır? Acaba İsrail’e karşı kurulan füze üstlerinin tahrip edilmesi, yağmalanması ve ele geçirilerek Suriyeli askerlere karşı kullanılması İsrail’in mi işine gelmektedir yoksa İslam ümmetinin mi?! acaba Suriye askerini, polisini, halkını katleden gözü dönmüş bu katiller çetesi şu ana kadar Müslümanlara kan ağlatan Amerika ve İsrail’in kaç askerini öldürdü?! Hangi Amerika ve İsrail çıkarlarını hedef aldı?!…
Suriye, İsrail’e karşı mücadele eden Hizbullah, Hamas, İslami Cihat gibi örgütlere her türlü lojistik ve silah yardımlarında bulundu. Amerika ve İsrail’in bölgedeki kuklaları olan Arap ülkelerinin aksine İsrail’e karşı direnen, mücadele eden ve tanımayan tek Arap ülkesi olan Suriye, Amerika ve Siyonist İsrail tarafından Müslümanlar kullanılarak ağır bir şekilde cezalandırıldı. Suriye’de devlete karşı savaşan dışarıdan getirtilen Selefi – Vahabi ve basiretsiz Müslümanlarla birlikte ülkedeki hainler, şu ana kadar binlerce vatandaşı katletti! Ellerine geçirdiklerini acımadan katlettiler. Suriye’de iş için bulunan İranlı mühendis, teknisyen ve işçilere bile acımadı. En son Hizbullah İsrail savaşı sonrası harabeye dönen Lübnan’ın imarı için İran tarafından bölgeye gönderilen mühendis Hacı Hasan Şatiri’nin Şam dönüşü yolda suikasta uğraması bu hainlerin gerçek amacının ne olduğunu ortaya koymaktadır. Amerika ne kadar İsrailci ise Suriye’deki muhalif gruplar da o kadar İsrailci ve Amerikancıdır. Amerika tarafından kurulan Özgür Suriye Ordusu, Suriye Ulusal Konseyi… bunun en büyük delildir.
